"sorduklarında" - Translation from Turkish to Arabic

    • يسألونك
        
    • يسألونني
        
    • يسألني
        
    • يسألون
        
    • يسألوني
        
    • سألوا
        
    • سألوني
        
    • سألوه
        
    • يسألوننا
        
    • يسألونى
        
    • عندما يسألك
        
    • عندما يسألونكِ
        
    • سألوكِ
        
    • سألونا
        
    Detektif nereye gitmek istediğini sana sorduklarında ve emin ol, nereye gitmek istediğini soracaklar kendine bir iyilik yap ve çeneni kapalı tut. Open Subtitles أيها التحري عندما يسألونك إلى أين تريد الذهاب وسوف يسألونك إلى أين تريد الذهاب
    Açıkçası insanlar oğlumun ne iş yaptığını sorduklarında hep utanırdım. Open Subtitles لكي أكون صادقة فلطالما شعرت بالخجل عندما كان الناس يسألونني عن مهنة ابني
    İnsanlar bana nasıl savaş haberleri yapmaya devam ettiğimi ve bunu yapmaya neden devam ettiğimi sorduklarında, işte nedeni bu. TED ولذا ؛ فإنه عندما يسألني الناس عن كيف أواصل تغطية الحرب ، ولماذا أستمر بعمل ذلك ، فإليكم السبب ..
    Birşeyler söylemek isteyen var mı, diye sorduklarında, insanların bende nasıl baktılarını göreceksin Open Subtitles آمل أن ذلك كان صحيحاً. أترين نظرة الناس إليّ عندما يسألون إن كان لدى أحد بضعة كلمات ليقولها؟
    Peki ya bu bilgiyi nereden aldığımı sorduklarında? Open Subtitles وماذا عندما يسألوني عن مصدر هذه المعلومات؟
    Babalarının neden... kendini vurmak istediğini sorduklarında çocuklara ne söylersin? Open Subtitles إذن,ماذا قلت لأولادك عندما سألوا لماذا حاول والدهم قتل نفسة؟
    Bana rüyalarımı sorduklarında, onlara çiçeklerden bahsettim. Open Subtitles عندما سألوني عن أحلامي، حدثتهم عن الأزهار
    fakat ona, balığı saptamak için resmin hangi kısmını kullandığını sorduklarında, işte bunu vurguladı. TED لكن بعد ذلك عندما سألوه أي جزء من الصورة كان يستخدم فعلياً لإيجاد السمكة إليكم ما أبرزه.
    Bize sorduklarında okumak için veya başka bir sebeple yurtdışında kaldığını söylüyoruz. Open Subtitles حين يسألوننا إننا فقط نقول أنك بقيت هناك لتدرسى شيئاً ما
    Sana her soru sorduklarında beni lavabodan ararsın. Open Subtitles عندما يسألونك سؤال قل لهم بأنك ستعود إليهم حالا واتصل لنا من دورة المياه
    Niçin yaptığımı sorduklarında, onlara söylemeni istiyorum. Open Subtitles عندما يسألونك عن سبب قيامي بهذا أريدك أن تخبرهم
    Yalan makinesinde sana hiç bir Kongre üyesini öldür emri verip vermediğini sorduklarında bunu nasıl becereceksin acaba? Open Subtitles مالّذي ستفعلهُ في اختبار كشف الكذب عندما يسألونك هل اغتلت عضو كونجرس ؟
    Daha sonra bebeğin babasını sorduklarında onlara: Open Subtitles كـي أستطيع لاحقـا حين يسألونني من الوالد أن أقول
    Bana neden geciktiğimi sorduklarında senin bu haklı endişelerinden bahsedeceğim. Open Subtitles حسنا، سأقدم تلك الكتلة إلى اللجنة عندما هم يسألونني لماذا تأخرت
    İnsanlar bana kızımın ölümünü sorduklarında, onlara bir kaza olduğunu söylüyorum. Open Subtitles عِندما يسألني الناس عن موتِ ابنَتي أقولُ لهُم بأنَ ذلكَ حادثاً
    Ve insanlar bana orada ne yaptığımı sorduklarında onlara diyorum ki... Open Subtitles وعندما يسألني الناس ماذا فعلت هناك، فكل ما أخبرهم به هو،
    Olur, neden kaçtığını sorduklarında onlara ne söyleyeceksin? Open Subtitles نعم , ماذا ستخبريهم عندما يسألون لماذا هى غادرت ؟
    Onunla ilişkimin ne olduğunu sorduklarında geleneklere göre eşiyim diyorum. Open Subtitles وعندما يسألون أنت تعرف أن علاقتي تكون نزلت بأنني كنت قانونه العام الشريك
    "Herhangi bir işaret gördünüz mü" diye sorduklarında hatırlamam gereken anlardan biri mi bu? Open Subtitles حسنا، هل هذه واحدة من تلك اللحظات التي علي تذكرها لاحقا عندما يسألوني إن كانت توجد أي إشارات؟
    Onlara ne yaptığımı sorduklarında ben mahcup olmayacağım. Open Subtitles عندما يسألوني بما أفعله لن أستحي بأن أخبرهم
    O kadar hastaydım ki sorduklarında bile adımı söyleyebilmekten acizdim. Open Subtitles كنتُ مريضة جداً لأخبر أحدهم إسمي حتى لو سألوا
    GUB'un baş mimarının, ki o ben oluyorum "Arcadian kent simgesi olsun mu" diye sorduklarında "evet" dediğini düşünsenize! Open Subtitles أنهم إذا سألوا كبير مهندسي جي إن بي " والذي هو أنا " إن كان الـ " أركيديان " يعدُ معلماً أثرياً وأقول نعم
    Bu kitabın ne hakkında olduğunu sorduklarında hatırlayamadım çünkü onuncu sınıftayken okumuştum. Open Subtitles ...عندما سألوني عن موضوعه لم أتذكر , لأنني قرأته في الصف العاشر
    Nedenini sorduklarında, kaderin onu ikinci kez bulmayacağını söylemiş. Open Subtitles عندما سألوه عن السبب، قال أنه يعتقد أن القدر لا يستطيع أن يجده مرتين
    İnsanlar, gelip bize takımla ilgili neden bir şey yapmadık diye sorduklarında, biz yaptık. Open Subtitles وعندما يأتي الناس و يسألوننا لما لم نفعل أيّ شيء بشأن الفريق، فعلناَ
    Kaç yaşında olduğumu veya iş tecrübemi sorduklarında ne söyleceğimi anlatın. Open Subtitles أخبرنى ماذا يجب علىّ أن أقول عندما يسألونى عن عمرى أو عن خبراتى السابقة أو كيف سأشرح هذه الفترة الضائعة من عمرى
    Sörf yapmayı nasıl öğrendiğini sorduklarında... anlatacağın hoş hikayeyim. Open Subtitles أنا القصّة العظيمة التي ستخبر بها اي شخص عندما يسألك كيف تعلمت التزلج
    Sana bunu yapanın kim olduğunu sorduklarında o şerefsizi göster yeter. Yapamam. Open Subtitles عليكِ فقط أن تُشيري إلى السافل عندما يسألونكِ عمّن فعل ذلك.
    Sana sorduklarında bunu nasıl becerdiğime dair herkese yalan söyleyeceğine yemin etmelisin. Open Subtitles يجب أن تعديني أن تكذبي بإخلاص إن سألوكِ كيف كان أدائي
    - Evet. Belki de montaj servisi isteyip istemediğimizi sorduklarında öyle gülmemeliydin! Open Subtitles لربما لم يجب علينا الضحك عندما سألونا ما إذا كنا راغبين بخدمة التثبيت!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more