| Benim geldiğim yerde, ispiyoncu olmak senin geldiğin yerde bir insana Nazi olmayı sormak gibi bir şeydir. | Open Subtitles | أن أكون واشياً، من حيثُ أتيت ذلك مثل سؤال شخص من أين أصله كيّ يصير نازياً لعيناً |
| Falcı küresine sormak gibi bir şey, ama burada Tanrı'ya soruyorsun. | Open Subtitles | ,انها مثل سؤال ال8 كرات الساحرة فقط انت تسأل الرب |
| Benim geldiğim yerde, ispiyoncu olmak senin geldiğin yerde bir insana Nazi olmayı sormak gibi bir şeydir. | Open Subtitles | أن أكون واشياً، من حيثُ أتيت ذلك مثل سؤال شخص من أين أصله كيّ يصير نازياً لعيناً |
| Bu, fil fıkralarını kimin uydurduğunu sormak gibi bir şey. | Open Subtitles | إنك كمن يسأل عن الذي ألّف النكات عن الفيل |
| Hangi çocuğumun plasentasının daha lezzetli olduğunu sormak gibi. | Open Subtitles | هذا السوال كمن يسأل مشيمة من مِن أطفالك كانت أكثر لذة |
| Bir kadına neden seninle yatmadığını sormak gibi bir şey bu. | Open Subtitles | إنّها مثل سؤال إمرأة لما لا تريد النوم معك. |
| "Tuvalete gitmekten hiç sıkılmıyor musun?" diye sormak gibi bir şey bu. | Open Subtitles | هذا مثل سؤال إن كنت أمل من دخول الحمام. |
| Josephine'e sürekli başımıza gelen garip şeylerin sebebini sormak gibi. | Open Subtitles | مثل سؤال "جوزفين" إن كان بمقدورها شرح جميع الأمور الغريبة التي تستمر بالحدوث. |