| -Aydınlandığın zaman sorumu cevaplayabilecek bir durumda olacaksın ve ben de, seninkileri cevaplayacağım. | Open Subtitles | عند بلوغ حالة من التنوير يسمح لك للإجابة على سؤالي سوف أجيب لك. |
| sorumu kendim yanıtlamadan önce yanıtlaman için sana son bir şans vereceğim. | Open Subtitles | لذا سأعطيك فرصة أخرى للإجابة على سؤالي قبل أن أجيب عليه بنفسي. |
| Efendim, lütfen tanığın sorumu yanıtlamasını sağlayın. | Open Subtitles | معالى القاضى , يرجى توجيه الشاهد للإجابة على سؤالي |
| Sen sorumu yanıtlayana dek hiç bir soruya cevap vermem. | Open Subtitles | أنا لن أجيب على أية أسئلة اخرى حتى تردين على سؤالي |
| Bayan Oliver, ilk sorumu size yöneltmek istiyorum. | Open Subtitles | سيدة اوليفر, اريد ان اوجه سؤالى الأةل اليك |
| sorumu yanıtlamadın, öyleyse ben yanıtlayayım. | Open Subtitles | انتي لم تجيبي على سؤالي لذا سأقوم بذلك لتنبيهك |
| sorumu cevaplamadınız. Ona bulaştırabilir miydiniz? | Open Subtitles | أنت لم تجب على سؤالي هل كان بالإمكان أن تُعديها ؟ |
| Diğer cinsel ilişkilerle ilgili sorumu yanıtlamadın. | Open Subtitles | أنت لم تجب على سؤالي الآخر عن اتصالات جنسية أخرى. |
| Hayır, sorumu cevaplayana kadar hiç bir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | لا، لن أذهب إلى أي مكان قبل أن تُجيب على سؤالي |
| sorumu soruyorum. Neden çıkalım? | Open Subtitles | أنا أكرر سؤالي لماذا يجب علينا أن نتواعد؟ |
| Bana kötü bir an yaşatmıyorsun, ama sorumu yanıtlamadın. | Open Subtitles | أنت لا تعطيني وقتاً كبيراً لكن لم تجيبني على سؤالي |
| Var değil vardı. Ve sorumu yanıtlamadın. Kimsin sen? | Open Subtitles | لدينا صديق مشترك ولم ترد على سؤالي ، من أنت ؟ |
| Öyleyse cinayet için sebebi var. Ama sen sorumu cevaplamadın. | Open Subtitles | لذلك، لديه الدافع، ولكن هل لم تجب على سؤالي. |
| Fakat gözümden kaçtı sanma, sorumu cevaplamadınız. | Open Subtitles | لا أستطيع سوي أن أذكر بإنك فشلت في الإجابة عن سؤالي |
| 8 yıllık sorumu cevapla! | Open Subtitles | أجب على سؤالي الذي طرحته عليك قبل 8 سنوات |
| Önce benim sorumu cevapla. Silahlı mıydı? | Open Subtitles | اللعنه لم تقومي بالاجابه على سؤالي من قبل ؟ |
| Siz beyler sorumu duydunuz mu bilmiyorum ama Irına'yı arıyorum, Kimsesiz Beyaz Güvercin. | Open Subtitles | أنا لا أعلم ان كنتم سمعتم سؤالي أيها السادة لكني اتطلع لرؤية ايرينا الحمامة البيضاء الوحيدة ؟ |
| sorumu hatırlıyor musun, yoksa tekrar sorayım mı? | Open Subtitles | تتذكر سؤالي أو ينبغي أن أسأله لك من جديد؟ |
| sorumu cevaplamıyorsun. Yangın çıkararak ne yapmaya çalışıyor? | Open Subtitles | أنت لم تجيبى على سؤالى ما علاقة هذا بنشوب حريق ؟ |
| Ama, bakın, benim işimde, bizim kendi kanunlarımız vardır, bu kanunlar beni, eğer sorumu cevaplamazsan, senin kolunu kırma zorunda bırakıyor | Open Subtitles | ولكن في احترافيتي لدينا شفرة خاصه شفره تجبرني على كسر ذراعك إذا لم تجاوب على أسئلتي |
| Piyangoyla ilgili sorumu nedense cevaplamadın. | Open Subtitles | أنت مَا أجبتَ سؤالَي حول فوز اليانصيبِ. |
| Bu bir cinayet soruşturması, bu nedenle sorumu yanıtlar mısınız, lütfen, efendim? | Open Subtitles | هذا تحقيق جنائى.. لذا, هل لك ان تجيب على اسئلتى من فضلك ؟ |
| Monako sorumu cevaplıyor. | Open Subtitles | لماذا كان هادئا؟ وموناكو أجابت اسئلتي |
| sorumu geri alyorum. | Open Subtitles | l اسْحبُ السؤالَ. |
| sorumu bağışlayın efendim ama bunu benim ofisimde yapamaz mıydık. | Open Subtitles | ..سامحني لسؤالي ، سيدي ، و لكن أما كان بإمكاننا فعل ذلك في مكتبي؟ |
| Ömrünüzü hapiste geçirmek istemiyorsanız sorumu yanıtlayın: | Open Subtitles | الآن إلا إذا كنت تود أن تقضي بقية حياتك في السجن سوف تجيب عن السؤال التالي |
| Angela. Bir sorumu yanıtla Angela. Evet, bana bak. | Open Subtitles | أنجيلا، أنجيلا، أجيبي على سؤال واحد أنجيلا، نعم، انظري لي |
| Önce ben kendi sorumu sorabilir miyim? | Open Subtitles | هل لي بسألك سؤالي الآن؟ في هذه اللحظة؟ |