"sorun olmaz değil" - Translation from Turkish to Arabic

• لن تمانع
• تمانع اذا
• تمانع لو
• تُمانعين

Kızım bize eşlik ederse sorun olmaz, değil mi?
انت لن تمانع ان قامت ابنتي بمشاركتنا ، اليس كذلك ؟

O zaman evinize bir göz atsak sorun olmaz, değil mi?
حسناً,إذاً لن تمانع إذا ألقينا نظرة بداخل منزلك؟

Cehenneme gidecek olmamız senin için sorun olmaz, değil mi?
لا تمانع اذا ما ذهبنا الي الشيطان ، هل تمانع ?

Hey, Jim, mülakatımdan önce şu fiyat listelerine baksam sorun olmaz değil mi?
هل تمانع اذا ألقيت نظرة على أسعار الورق قبل المقابلة ؟

Bu öğleden sonra sınıfınızda oturursam bir sorun olmaz değil mi?
حسنا أنت لا تمانع لو جلست في صفك بعد ظهر اليوم, أليس كذلك؟

Olayların nasıl sonuçlandığını görmek için kalmazsam sorun olmaz değil mi?
هل تمانع لو أني لم أنتظر لأرى كيف ينتهي الأمر؟

Şimdi bu aracın plakasını araştırsam senin için sorun olmaz değil mi?
الآن ، لا تُمانعين لو إستعلمتُ عن لوحة الرخصة تلك ، أليس كذلك ؟

Birazını kendime saklasam sorun olmaz değil mi?
لن تمانع ان احتفظت بالقليل صحيح ؟

Bu iş bitince Renard'ın icabına baksam sorun olmaz, değil mi?
اسمع, عندما ينتهي هذا أنت لن تمانع لو اهتممت بأمر (رينارد)؟

Bir sınava girmem sizin için sorun olmaz, değil mi?
لن تمانع ذهابي للإمتحان, أليس كذلك؟

Dolambaçlı bir yoldan gitsek sorun olmaz değil mi?
لن تمانع إن قمنا بجولة خفيفة؟

Senin odanı kullanması sorun olmaz, değil mi?
-إذا لن تمانع إذا استخدمت غرفتك

Aria eve kadar eşlik etse sorun olmaz değil mi?
هل تمانع اذا رافقتني آريا الى الغرفه؟

Seni bir süreliğine dışarı çıkarmam sorun olmaz, değil mi?
هل تمانع اذا اخذتك الى الخارج للحظة

- Ona yiyecek bir şeyler getirmem sorun olmaz değil mi?
--هل تمانع اذا جلبنا شي اليه لياكله ؟

Not alsam sorun olmaz, değil mi?
أنت لا تمانع لو أخذت بعض الملاحظات، أليس كذلك؟

- Ben içsem sorun olmaz, değil mi?
هل تمانع لو اخذت واحدآ ؟

Sana döndüm ve sordum "sorun olmaz değil mi?" diye
إلتفتُّ إليكِ وقلت: "ألا تُمانعين"؟