"sorunlarımızın" - Translation from Turkish to Arabic

• مشاكلنا
• مشاكلك
• مشكلاتنا

Sinir bozucu çünkü sorunlarımızın sihirli bir şekilde yok olmayacağını biliyorum. Teşekkürler.
هذا يثير غضبي لأنّني أعلم أن مشاكلنا لن تختفي بطريقة سحرية شكراً

Gelecekteki benliklerimiz konusunda iyimserim ama sorunlarımızın küçük olduğunu düşündüğüm için değil.
لذلك، فأنا متفائل حول مستقبلنا، ولكنني لستُ متفائلًا لأنني أعتقد بأن مشاكلنا بسيطة.

sorunlarımızın nedeni aslında bilimin bize verdiği karmaşıklık.
إن سبب مشاكلنا هو في الواقع التعقيد الذي أعطانا إياه العلم.

Evet, biliyorum ama şu anda bu, sorunlarımızın en küçüğü.
أجل، أعلم هذا، ولكن حالياً هذه أقل مشاكلنا خطورة

Eğer durum böyle olursa, Baal sorunlarımızın en küçüğü olacaktır.
في تلك الحالة، بعل سيكون أقلّ من مشاكلك.

sorunlarımızın Sharon'la bir ilgisi yok... bu adamla da ilgisi yok.
مشاكلنا ليس لها أي علاقة بشارون وهم ليس لديهم ما يفعلونه له

Bu sorunlarımızın en az olan, hangi sorunlarımızı ne kadar kötü bir fikir vermek gerektiğini.
هذه أقل مشاكلنا مما يعطيك فكرة كم هي سيئة مشاكلنا

Söylemeye çalıştığım sorunlarımızın üstesinden gelebileceğimiz.
أعتقد إن ما أحاول قوله إنه يمكننا أن نعلوا فوق مشاكلنا

Bütün sorunlarımızın çözümü sana bakıyor. Tam gözünün içine. Ve seni göremiyor bile.
الحلّ لكل مشاكلنا أمام عينيك ولايمكنه رؤيتك

Üç ay içinde, işi tekrar çeviriyor olacağız. sorunlarımızın tamamını çözeceğiz.
خلال ثلاثة أشهر سنعاود العمل سنحل جميع مشاكلنا

Demek sorunlarımızın merkezine ulaşmaya çalışmak vakit kaybı?
اذا انت تعتقد بأن المحاولة في معرفة اساس مشاكلنا هو مضيعة للوقت ؟

Beyler, tüm sorunlarımızın çözümünü bulduğuma inanıyorum.
أيها السادة , أعتقد أني وجدت الحل لكل مشاكلنا

Kraliçeyi bulup onu durdurmalıyız. Max'e yardım etmek sorunlarımızın en ufağı.
يجب أن نجد الملكة ونوقفها مساعدة ماكس ستكون أقل مشاكلنا

Tanrım, bu kadar uzun süredir bizim sorunlarımızın tek sebebinin sen olduğunu düşündüm.
ياإلهي لفترة طويلة كنت اظن انك سبب كل مشاكلنا

Bütün sorunlarımızın çözümü, bu kapının arkasında yatıyor.
الإجابة لكافّة مشاكلنا تقبع خلف ذلك الباب.

Büyük resme bakınca sorunlarımızın o kadar da önemli olmadığına karar verdik.
قررنا ان مشاكلنا ليست فضيعه بالنسبه للاشياء الكبرى

Kolay bir şey olması gerekiyor, gerçek sorunlarımız gibi değil ki bizim sorunlarımızın kaynağı çok aşağıda, karışık ve acılıdır.
،يجب أن يكون شيئاً سهلاً ،وليس مثل مشاكلنا الحقيقية متأصّلة، معقّدة ومؤلمة

Kafamda seni bir daha asla göremeyeceğim düşüncesi yahut da tüm sorunlarımızın çözüleceği hususu beliriyordu.
لقد أقنعت نفسي أنني لن أراك مجدداً، أو أن كل مشاكلنا سيتم حلها

sorunlarımızın üstünü örtüyoruz sadece.
لن يصلح الأخطاء التي بداخلكم نحن فقط نضع غطاء على مشاكلنا

Güven bana June Wilson şu an sorunlarımızın en önemsiz olanı.
ثق بي, الأن, جون ويلسون هي من اقل مشاكلك.

Biliyor musun, sorunlarımızın üzerini örtmek için gösterdiğin çabanın yarısını onları çözmek için harcasaydın...
أتعرفين، إن قضيتي نصف الوقت الذي تقضينه ...في إخفاء مشاكلك لحلها

Onunla bir daha karşılaşırsak baş ağrılarım ve burun kanamalarım, sorunlarımızın en küçüğü olacak.
مواجهة أخري معها . ونوبات الصداع ونزيف الدماء سيكون أقل مشكلاتنا