"sorunlar var" - Translation from Turkish to Arabic

    • هناك مشاكل
        
    • لديه مشاكل
        
    • عندنا مشاكل
        
    • لديك مشاكل
        
    • هناك بعض المشاكل
        
    • هناك بعض القضايا
        
    • هناك خلافات
        
    • هنالك مشاكل
        
    Otistik olmakla ilgili ve çok fazla hayal gücüne sahip olmakla ilgili sorunlar var. TED هناك مشاكل لكونك متوحد. وهناك مشاكل كونه لديك خيال واسع ونشط جدا.
    Dünyayı tehdit eden var oluşsal sorunlar var, tek bir ulus devleti değil tüm dünyayı tehdit eden sorunlar ve küresel toplu sohbet buna fayda sağlıyor. TED هناك مشاكل وجودية تواجه العالم وتواجه العالم بأسره، وليس دولة بعينها، والتي يفيدها ذلك الحوار الاجتماعي.
    4. bağlantının dahil olmasında bazı sorunlar var gibi. Open Subtitles المتصل الرابع لديه مشاكل في الإتصال معنا
    Hâlâ çözmemiz gereken sorunlar var ama onları da halledeceğiz. Open Subtitles لا يزال عندنا مشاكل لحلها لكننا سنحلهم أيضاً
    Clinton, evde ilgilenmen gereken bazı sorunlar var. Open Subtitles " كلينتون " لديك مشاكل في منزلك عليك التصرف حيالها
    Ama bununla ilgili sorunlar var, ve matematik bize en büyüğünü gösterecek. TED ولكن هناك بعض المشاكل في هذا، والحساب سيساعدنا في الكشف عن واحدة.
    Hayatımda, üzerinde çalışmam gereken sorunlar var. Open Subtitles ولكن هناك بعض القضايا التي أنا بحاجة إلى العمل عليها في حياتي
    Ele alınması gereken bazı zor sorunlar var: El Kaide, IŞİD -- tehlikeli tehditler olmaya devam ediyorlar. TED هناك مشاكل أصعب يجب التعامل معها تنظيم القاعدة، داعش يظلون تهديدات خطيرة
    Kopan kayışın dışında, ah, şanzımanda da sorunlar var. Open Subtitles بجانب تحطّم حزام الفرامل هناك مشاكل فى الإرسال
    Evet korkarım haklısın bir takım sorunlar var yüzeyde, Open Subtitles أخشى ان تكون على حق هناك مشاكل على السطح
    Ancak aramızda hala büyük sorunlar var. Open Subtitles .. ولكن لاتزال هناك مشاكل كبيرة عالقة بيننا
    Ancak ister inanın ister inanmayın, her ne kadar bu işlevsizliğin dünyanın en zengin ve en güçlü ülkesinde bir şeyler yapmayı imkansız kıldığı düşüncesine katılıyorsam da işlevsizlikten daha büyük sorunlar var. IŞİD gibi bir örgütün yapabildiklerinden çok daha tehlikeli sorunlar. Çünkü bu bizim gidişatımızı durdurup ilerlememizi engelliyor. TED ولكن هناك مشاكل أكبر، صدق أو لا، أكبر من هذا الخلل الوظيفي، وعلى الرغم من أنني أزعم أن هذا الخلل يجعل إكمال القيام بأي شيء مستحيلا في أغنى وأقوى دولة في العالم بعيد عن أي خطر يمكن أن تقوم به جماعات مثل داعش، لأنه يعترض طريقنا ويوقفنا عن مواصلة العمل.
    - Evet. Sanırım burada tam çözülmemiş sorunlar var. Open Subtitles أنا أشعر بأنه هناك مشاكل لم تحل هنا
    Kabul etmek istemiyor olabilirsin ama ülke içinde bile sorunlar var. Open Subtitles -ربما لا ترغبين الأعتراف بهذا لكن لديه مشاكل هنا بالديار.
    Kabul etmek istemiyor olabilirsin ama ülke içinde bile sorunlar var. Open Subtitles -ربما لا ترغبين الأعتراف بهذا لكن لديه مشاكل هنا بالديار.
    Hâlâ çözmemiz gereken sorunlar var ama onları da halledeceğiz. Open Subtitles لا يزال عندنا مشاكل لحلها لكننا سنحلهم أيضاً
    Eğer çözülmemiş sorunlar var sizce ? Open Subtitles اتعتقدينا ان لديك مشاكل ليس لها حل؟
    Açıkçası ilk başta garip gelmemişti, ama şimdi sanırım hikayede bazı sorunlar var. Open Subtitles إنه لم يبدو غريب قبل ذلك لكن بشكل واضح هناك بعض المشاكل بالقصّة وأنت أشرت إليهم
    Çözülmemiş sorunlar var, diyelim. Open Subtitles حسنا، دعنا فقط نقول أن هناك بعض القضايا لم تحل بعد.
    Evet. İlişkimizde bazı sorunlar var da. Open Subtitles . اجل , هناك خلافات دائمة بيننا
    Çözülmesi gereken büyük ve küçük sorunlar var çözmesi için bir başkasını bekleyemeyiz. Open Subtitles هنالك مشاكل كبيرة وصغيرة تحتاج إلى الحل ولا نستطيع الإنتظار ليحلها شخص آخر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more