Bu odada konuşan herkes Sorununun bir parçası oluyor. | Open Subtitles | كل من يعبر من ذاك الباب يصبح جزءاً من مشكلتك |
Ama Sorununun temeline inmeden önce sana biraz tarihi bilgi vermek istiyorum. | Open Subtitles | قبل أن نتعمّق بتفاصيل مشكلتك لمَ لا أعطيك نبذةً تاريخية |
Senin ufak Sorununun Kraliyet Hava Kuvvetleriyle ne ilgisi olabilir? | Open Subtitles | ما مشكلتك الصغيرة يجب أن تعمل بهيئة صاحب الجلالة الملكية الجوية؟ |
Haklı olduğun bir konu var. Sorununun kaynağına inmesi gerekli. | Open Subtitles | إنّك محقّة بشأن شيء واحد، إنّه بحاجة لتخطّي جذر مشكلته. |
Hayır, Sorununun ne olduğunu anlamadan, onu taburcu edersem rahat olamam. | Open Subtitles | لن أرتاح على صرفه إلى أن أحدد مشكلته بالضبط |
Ama Sorununun kontrol altına alındığını düşünmüştük. | Open Subtitles | . ولكن اعتقدنا بأن إضطرابها تحت هذا |
Senin Sorununun ne olduğunu anlamaya çalışıyorum sadece. | Open Subtitles | ما أحاول أن أقوله هو أنا فقط أحاول أن أوضح ما هي مشكلتكِ. |
Meclis üyelerinin tehdit edildiğine ve satın alınabilindiğine baktığımızda Kolombiya'daki uyuşturucu Sorununun vardığı boyutları açıkça görebiliyoruz. | Open Subtitles | من المهم أن نُدرِك بإن عضو مجلس الكونغرس عندما يصبح مُهددًا أو بائعًا لـ ذمته نرى بكل وضوح البعد الحقيقي لمشكلة المخدرات هنا في كولومبيا |
Ama senin kendini kontrol etme Sorununun onun üzerinde iyi bir etki bırakacağından şüpheliyim. | Open Subtitles | لكن بالنظر لمشكلتك مع ضبط النفس لااعتقد بأنك ستأثرين بشكل جيد |
Senin kim olduğunu ve Sorununun ne olduğunu bulmalıyız. | Open Subtitles | . علينا ان نكتشف من تكون , وما هو السر وراء اضطرابك |
Elektrik Sorununun, güç kaynağında mı yoksa yüksek gerilim hatlarında mı olduğunu anlamak için geç saatlere kadar burada kalacağız. | Open Subtitles | سنبقى ندورُ على غيرِ هدى إلى أن نحدّد ما إذا كانت مشكلتها الكهربائيّة في المولّد أم في الأسلاكِ عالية التوتّر |
Senin Sorununun çözümü buralarda biryerde. Buldum. | Open Subtitles | الإجابة على مشكلتك فلتتجول في مكان ما هنا. |
Bunun yerine ben senin Sorununun ne olduğunu anlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | و لكن عوضا عن ذلك ها أنا ذا أحاول حل مشكلتك |
Senin lanet Sorununun en kolay kısmıydım, ve sen beni öldürmeye çalıştın? | Open Subtitles | أنا الجزء الأسهل من مشكلتك كلها وتريدين قتلي؟ |
Fakat bu Sorununun bir parçası olabilir. | Open Subtitles | و لكن من الممكن أن يكون ذلك جزء من مشكلتك |
Anlamıyorlar çünkü Sorununun bir parçası onlar. | Open Subtitles | لا يعرفان ما عليهما فعله لأنهما جزء من مشكلتك |
Şey, ben... Senin Sorununun ne olduğunu biliyorum, eski dostum... | Open Subtitles | أتعرف ما مشكلتك صديقي القديم ؟ |
O, alkol Sorununun üç sene önce hakkından geldi. | Open Subtitles | لقد تجاوز مشكلته منذ ثلاثة سنوات |
Sorununun üstesinden gelmekte zorlaniyor ben de düsündüm ki, ovmanin ne oldugunu.. | Open Subtitles | ...يعاني من وقت عصيب في التغلّب على مشكلته ...و ظننتُ أنه لو أمكنني فهم ما هو ذلك المرض... |
Sadece onun Sorununun ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. | Open Subtitles | ..كنت احاول ان اعرف ما هي مشكلته |
Belki de Sorununun mutasyona uğramasına bu sebep olmuştur. | Open Subtitles | ... ربما , لهذا السبب إضطرابها قد تخطاها او |
Sorununun ne olduğunu, bilmek ister misin Profesör? | Open Subtitles | اتريدين ما هي مشكلتكِ يا برفيسورة؟ |
Hitler, Yahudi Sorununun çözümüne karşı tehditler savuruyor. | Open Subtitles | هتلر) يهدد فى بيان له) الحل الجديد لمشكلة اليهود |
Pekala, meleğim, Sorununun çözümü basit. | Open Subtitles | حسن, يا ملاك البحار... الحـلُّ لمشكلتك بسـيط جدا. |
Sorununun Gavin gittiğinde başladığını sanıyordum ama yanılmışım. | Open Subtitles | فكرت ان اضطرابك بدأ عندما غادر غافين ولكني كنت مخطئ |
- Bırakın şimdi, onun Sorununun bu olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | هيا. جميعنا نعرف أن هذه مشكلتها. |