"soruyordum" - Translation from Turkish to Arabic

    • أسأل
        
    • اسأل
        
    • أسال
        
    • أسأله
        
    • أسئل
        
    • كنت اسأله
        
    • كنتُ اسئل
        
    Neden onlara sayfaları göstermek dururken işle ilgili bunca soru soruyordum? TED لماذا أسأل أسئلة متعلقة عن العمل بدل أن أعرض عليهم صفحات؟
    Şeytan, kutsal semboller arasında nasıl böyle rahatça dolaşabiliyor diye kendi kendime soruyordum. Open Subtitles كنتُ أسأل نفسي كيف يستطيع الشيطان السير بحريّة هنا مع وجود العلامات المقدّسة
    Gazoz, domuz ve patatesle ve başka şeylerle ilgili birşeyler soruyordum. Open Subtitles كنت أسأل فقط عن الصودا والخنازير والبطاطا وغيرها من الأشياء
    Ben sadece soru soruyordum. Open Subtitles على لسان الشاهدة لقد كنت مجرد اسأل سؤالا
    Ben sadece... adres soruyordum. Open Subtitles انني كنت اريد فقط ان أسال عن أتجاه مكان معين
    Madam, amacım işinize burnumu sokmak değildi. Sadece dün geceki yağmuru soruyordum. Open Subtitles مدام لم أقصد الإزعاج كنت أسأل عن مطر بالأمس
    Londralı mısın diye soruyordum. Bazı arkadaşlarım oradan. Open Subtitles كنت أسأل عما إذا كنت من لندن فلدي بعض الأصدقاء هناك
    Yardım edebileceğim bir şey var mı diye soruyordum. Open Subtitles كنت أسأل فيما إذا كان لديكم أي عمل يمكنني المساعدة به
    Ben de misafirlerimizin ne kadar kalacağını soruyordum. Open Subtitles لقد كنت أسأل الكونستابل لتوي كم من الوقت سيبقوا ضيوفنا
    Etrafa soruyordum ve üç insandan birisi olarak biliniyormuşsun: Open Subtitles كنت أسأل من حولي، وأنت معروف كواحد من ثلاثة أشخاص
    Adamın birine neden bütün bakirelerin Goebbels gibi göründüğünü soruyordum. Open Subtitles دقيقة واحدة, كنت أسأل شخص ما لماذا كل العذاري تبدو مثل الرجال
    Yanında sarışın olan, güzel spor ceketli arkadaşına soruyordum. Open Subtitles لقد كنتُ أسأل صديقك صاحب السترة الجميلة و الفتاة الشقراء
    Aynı şeyi kendime de soruyordum ve tek bir şey aklıma geldi: Open Subtitles أتعلم, كنت أسأل نفسي نفس السؤال, والشيء الوحيد الذي توصلت له,
    Ben de babama küçüklüğümde niçin dadımın olmadığını soruyordum. Open Subtitles كنتُ أسأل أبي كيف لم يكن لدينا مربّية عندما كنتُ صغيرة
    Belboya şeker makinesi var mı, diye soruyordum. Open Subtitles كنت أسأل خادم الفندق، إن كان هناك آلة لصنع الحلوى
    Ben senin adına endişelendiğim için sorular soruyordum ve tamam ben meraklı biriyim. Open Subtitles كنت أسأل عنك لأنني كنت مهتمة وحسنا ً، لأني فضولية
    Sadece Kontese muhteşem servetini soruyordum. Open Subtitles انا فقط أسأل الكونتيسة عن ثروتها التي تبعث على الاعجاب
    - Ben de bunu soruyordum. Ukalalığın lüzumu yok. Open Subtitles هذا ماكنت اسأل عنه للتوّ وفّر علينا تعليقاتك الساخرة
    İlgilendirmez tabii ki. Öylesine soruyordum işte... Open Subtitles إنني أسال فقط هذا كل مافي الأمر
    Sadece bu akşam evde olup olmayacağını soruyordum? Open Subtitles آسفة كل ما أسأله أأنتِ خارجة أم لا ؟
    Hayır, şunun için soruyordum çünkü biz şeyi ararken, yani spermi ben dosyanı okurken hatırladım da. Open Subtitles لا، لقد كنت أسئل لأني أتذكر عندما كنت أقرأ ملفك سابقاً عندما كنا نبحث عن.. تعلم "السائل المنوي"
    Nasıl sığınak bulabileceğimizi soruyordum. Open Subtitles كنت اسأله كيف أجد ملجأ احتمي فيه
    Ben de beş saniye önce bunu çıkarırken kendime aynı soruyu soruyordum. Open Subtitles أنا كنتُ اسئل نفسي ذلك السؤال نفسه من خمس ثواني مضت عندما انتهيت من هذه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more