| Bunu eski postalara, soya sosuna ve ölü pillerin olduğu çekmeceye koyma. | Open Subtitles | ولا وضع ذلك في البريد القديم، صلصة الصويا، و ميت درج البطارية. |
| Spagetti yaparken bile sosuna domates koymam. | Open Subtitles | حتى عندما أطهو المعكرونة لا أضع صلصة طماطم عليها |
| Sicilya'da eski bir kocakarı hikâyesi vardır, yeni gelin ilk aybaşını bekler, kanını alır ve kocası için ilk pişirdiği domates sosuna bunu ilave eder. | Open Subtitles | هُناكَ قِصَة قديمة في صِقليا حولَ عروسِ جديدَة تنتظِرُ حتى تحيض ثُمَ تأخذُ دمها و تضعهُ في أول صلصة طماطِم |
| - Domates sosuna benzeyen şeyimi? | Open Subtitles | أتقصد ورق المقوّى بصلصة الطماطم التي تناولتماها؟ |
| Kokusu da bildiğim hiç bir istiridye sosuna hiç benzemiyor. | Open Subtitles | ورائحته لا تشبه رائحة صلصلة المحار التي أعرفها |
| Tuvaltı sosuna yatırılmış tavuk. | Open Subtitles | بالطبع جيد، إنها قطعة دجاج صوص الخميرة صوص الخميرة؟ |
| Hem bu sıkıcı müziği tartar sosuna da bulayamam. | Open Subtitles | ولا يمكنني أن أغمص ذلك العرض الكئيب في طبق من الصوص |
| Zavallı çocuk... Bütün gün ya helikoptere ya da domates sosuna baktı zaten. | Open Subtitles | ذلك المسكين لطوال اليوم وهو يراقب المروحيات وصلصة الطماطم |
| Belki de onu ezip, senin elma sosuna koymalıyım. | Open Subtitles | أراهن بأنه يوجد هناك حبوبا تجعلك غير جبانا ربما يمكنني كسره ووضعه في صلصة التفاح خاصتك |
| Kuzunun sosuna tarçın ve bir nilüfer yaprağı ekle. | Open Subtitles | اضف القرفة و أوراق اللوتوس إلى صلصة لحم الخروف. |
| Böğürtlen sosuna bulanmış sığır gübresi... ve fare bağırsağı yediğini düşündü. | Open Subtitles | ... تصور انه يأكل فضلات البقر وجرذ ميت في صلصة العنب ... |
| Ev yapımı bir elma sosuna ne dersin? Hayır. | Open Subtitles | ما رأيك في صلصة التفاح المنزلية؟ |
| Bu kadınlar, senin cipsini salsa sosuna ve guacamole'ye bandırdığını biliyorlar mı? | Open Subtitles | أتعلم هذه النساء بأنك تغمس رقاقتك في الصلصة و"الجواكامولي"؟ - صلصة مكسيكية تحوي أفوكادو وتوابل أخرى - |
| Onu barbekü sosuna bandırmalıydı. | Open Subtitles | كان يجب أن يقصفها إلى صلصة شواء |
| Yumurtanın böyle cıvık ve sümüksü bir şey olduğunu düşünürdüm ama tadı peynir sosuna benziyor. | Open Subtitles | لقد اعتقدتُ أن البيض سيكون دهنياً ومخاطياً, لكن... طعمه مِثل... صلصة الجبنة, شهي. |
| Beni bolca kan sosuna batırıp Frankeştayn'ın gelini gibi süslediler. | Open Subtitles | كان عليهم تغطيتي بصلصة الدم وإلباسي مثل عروسفرينكشتاين. |
| Yıllar önce mantar yediğimizde, bunu konuşmuştuk, ben de makarna sosuna katmıştım biraz. | Open Subtitles | عندما أعددنا فطر "عيش الغراب" قبل عدِة سنوات لقد تحدثنا عن الأمر، ووضعته بصلصة السباغيتي |
| Phil'i otomobil satıcısıyla tek bırakmak yavru bir keçiyi barbekü sosuna bulayıp Serengeti'nin orta yerine bırakmak gibi. | Open Subtitles | هو كتغطية ماعز صغير بصلصة الشواء و تركهُ في وسط ال"سيرينغيتي" *السيرينغيتي في تنزانيا* حسناً |
| Kahve içmeye gidelim mi diye soracaktım ama... marinara sosuna bulanmışsın... | Open Subtitles | كُنت سأدعوك لشراب القهوة لكن بما أنك مُتورط بعُمق في صلصلة المارينارا |
| Ne zaman barbekü sosuna dokundum ki?" | Open Subtitles | متى كنت بالقرب من صلصلة الشواء؟ |
| Soya sosuna ihtiyacım yok! | Open Subtitles | لا اريد صوص الصويا |
| Ama hepimiz gizli sosuna bayıldık. Tebrikler. | Open Subtitles | و لكننا جميعاً أحببنا الصوص السري الخاص بك تهانينا |
| Zavallı çocuk... Bütün gün ya helikoptere ya da domates sosuna baktı zaten. | Open Subtitles | ذلك المسكين لطوال اليوم وهو يراقب المروحيات وصلصة الطماطم |
| Kızılcık sosuna ne olur? | Open Subtitles | ماذا حصل لصلصة التوت البري؟ |