Anlaşılan bu kez de zavallı bir aileyi soymaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | يبدو أنهم يحاولون سرقة بعض العائلات الفقيرة في هذا الوقت |
Sonra O, kiliseden çıkan enayileri bıçağıyla soymaya başladı. Ama bana hiçbir şey alamadığını söylüyordu. | Open Subtitles | لأن الزميل الأصم بدأ في سرقة صناديق تبرع المصلين |
Bu haydudun kulakları mutlaka kesilecek. Beni soymaya cüret etti! | Open Subtitles | سأقضي على هذا الوغد مها كلف الأمر تجرأ على سرقتي |
Çalışkan insanları gözü kapalı soymaya çalışan Michael Douglas/Gordon Gekko olmak isteyen piç kuruları. | Open Subtitles | مايكل دوغلاس، جوردن جيكو يريدون ان يصبحون اولاد حرام يعملون بجد لسرقة الناس الذين يعملون بجد |
Birsonraki gün seni soymaya çalıştığım zaman benim hayatımı kurtardı. Ona borçluyum. | Open Subtitles | حسنا، فى اليوم الذى حاولت فيه سرقتك أنقذ حياتى، فانا أدين له بواحدة |
Aslında Bay Mortimer, bizi soymaya çalışmak öyle nafile bir çaba olur ki, sadece çok budala biri bu işe kalkışabilir. | Open Subtitles | الحقيقة هي ان مجرد محاولة سرقتنا ستكون تافهة لدرجة ان مغفلا حقيقيا فقط يمكنه ان يحاول ذلك |
Biz kendimiz burayı soymaya başlayabiliriz, ve sonra soyguncuları gördüğümüz zaman | Open Subtitles | نستطيع أن نبدأ بسرقة المكان أنفسنا و عندما نرى اللصوص سنكون |
- Güzel.O zaman hikâye şöyle Josh, Heather'ı odasını soymaya geldiğini anladığı için öldürdü. | Open Subtitles | قتل جوش هيثر بعدما اكتشف أنها كانت تسرق غرفته أجل .. |
Kız onu ışıklarda bıçakla soymaya kalktıktan sonra onu alıp barınağa getirmek istiyor. | Open Subtitles | ،وأقلها نحو ملجأ عندما حاولت سرقته بسكين في إشارة توقف، وخلال الصراع قُتلت |
Banka soymaya gidiyoruz, ve sen bizi şapka çalarken yakalatacaksın. | Open Subtitles | نحن عل وشك سرقة بنك و تريدهم ان يقبضوا علينا بسبب سرقة القبعات؟ |
Nedir bu, ha? Bu küçücük şey nedir? Bir daha insanları soymaya kalkacak mısın, ha? | Open Subtitles | شاهد اذا كان يمكنك سرقة رجل ما بمسدسك فوق هناك |
Biliyorsun 1 yıl önce, perşembe günü evime girip burayı soymaya çalışmıştın. | Open Subtitles | لأنكي تعلمين .. بأن هذا اليوم يوم الثلاثاء هو نفس اليوم الذي حاولتي فيه سرقة مكاني. |
Bir içki dükkanını soymaya teşebbüs. Küçük suçlar işleyen biri için bu büyük bir gelişme. | Open Subtitles | محاولة سرقة متجر كحول إنه عمل كبير لشخص مثلك أليس كذلك ؟ |
Burada binlerce oyuncu var. 500 krupiye var. Hepsi de günün 24 saati beni soymaya bakıyor. | Open Subtitles | عندي آلاف اللاعبين,و 500 موزع يحاولون سرقتي و إفلاسي على مدار الساعة |
Beni soymaya mı çalışıyorsunuz senyorita? | Open Subtitles | ماالذي تحاولين فعله , سنيوريتا ؟ سرقتي ؟ |
Giydiğim takımı ve 5000 dolarlık roleximi görmüş. Ve beni soymaya karar vermiştir. | Open Subtitles | وأنا أرتدي هذه البذلة وساعة الخمسة آلاف دولار وهناك قرر محاولة سرقتي. |
Bu sabah, New York'daki federal bankayı soymaya gelen dört silahlı soyguncunun dehşet saçtığı ihbarını alan polis, derhal olay yerine intikal etti. | Open Subtitles | تم استدعاء الشرطة مما يمكن وصفه بمشهد رهيب لعدة سادة ذهبوا لسرقة أول مصرف فيدرالي |
Kimseye güvenemezsin! Herkes seni soymaya çalışıyor! Kimseye! | Open Subtitles | لاتستطيع ان تثق بأحد كل واحد يحاول سرقتك |
Gerçek şu ki... bizi soymaya kalkmak o kadar aptalca ki... | Open Subtitles | الحقيقة هي ان مجرد محاولة سرقتنا ستكون تافهة لدرجة |
Bankayı soymaya çalışıp soyamayan, kaçarken normal insanlara da saldıran uyuşturucu bağımlısı... Süper biri. | Open Subtitles | . قام بسرقة بنكٍ ليلة أمس ، لكنه لم يحصل على المال . فهرب عن طريق رهينةً مصوباً نحوها مسدساً |
Zina yapmak için evimi kullanmanız yetmedi birde Kral'ı soymaya mı kalkıyorsunuz? | Open Subtitles | أن أستخدام منزلي من أجل الزنا، ليس لائقاً. هل تجرؤ أن تسرق الملك؟ |
Madem bu kadar kolay, neden insanlar bunca yıldır burayı soymaya kalkmamış? | Open Subtitles | ولو كان الأمر ميسورا لما لم يحاول الناس سرقته كل هذا الوقت ؟ |
Babam bankayı soymaya çalışmıştı, ama onu yakaladılar. | Open Subtitles | ذهبت مع أبي، الذي حاول السطو على المصرف لكنهم قبضوا عليه |
- Evet. Kimseyi soymaya çalışmıyordum. | Open Subtitles | أجل، لم أتي لسرقتك لمَ لا تهدء يا رجل |
Burda kolay para kazanmanın yolu var. Petrol şeyini soymaya gidelim. | Open Subtitles | ثمة مال يكسب بسرعة، فلنذهب و نسرق مضخة النفط تلك |
Gerçek olan ise siz müvekkilimi soymaya çalıştınız. | Open Subtitles | حقيقه الامر هى انك حاولت سرقه موكلى. هذه سخافه. |
Beni yine soymaya geldiysen, varım yoğum, hediye sepetleri. | Open Subtitles | إن كنتِ أتيتِ هنا لسرقتي مجددا، كل ماعندي سلة هدايا. |
Beş yıl önce Londra'daki Hasunaga Asya Müzesi'ni soymaya çalışırken yakalandı. | Open Subtitles | إعتقلت محاولة قبل خمسة سنوات للسرقة متحف هازاناجا الآسيوي في لندن. |
Beni soymaya, öldürmeye çalışıyorsun ama, bundan daha iyi bir şey bulamıyor musun? | Open Subtitles | تسرقني وتحاول قتلي وتعجز عن اختلاق كذبة أفضل من هذه؟ |