"square'" - Translation from Turkish to Arabic

    • سكوير
        
    • ساحةِ
        
    - HARRY'NİN ANNESİ konserlerini izlemek için Madison Square Garden'a geleceğin. Open Subtitles انكِ ستأتين الى ماديسون سكوير غاردن لـ رؤيتهم يغنون , لا
    Free Library of Philadelphia, McPherson Square Kütüphanesinde çalışıyorum. TED أعمل في مكتبة ماكفرسون سكوير التابعة لمكتبة فيلادلفيا المجانية.
    Her projenin süprizleri var ve Times Square'le büyük süprizlerden biri ise, insanların meydana ne kadar hızlı geldikleriydi. TED لكل مشروع مفاجآته الخاصة به وواحدة من أكبر المفاجآت في "تايمز سكوير" هو سرعة توافد الناس الى هذه المساحات
    Merhaba, ben Bay Collins, Grosvenor Square'deki Amerikan Elçiliği'nden. Open Subtitles مرحباً أَنا السّيدُ كولينز من السفارة الأمريكية هنا في ساحةِ جروزفينور
    Londra'da Leicester Square'de görmüştüm. Open Subtitles رَأيتُه مرّة في لندن في ساحةِ ليستر
    Soldaki resim Lafayette Square Park. TED الصورة على اليسار هي حديقة لافاييت سكوير اليوم.
    Uzun saatler boyunca çalışsam da, Union Square'de bir teras katında kalıyordum. TED رغم أنني كنت أعمل ساعات طويلة، كنت أعيش في شقة صغيرة في يونيون سكوير.
    Madison Square Garden'e hoşgeldiniz. Open Subtitles أهلاً بكم في حديقة ماديسون سكوير في عرض هذه الليلة
    Times Square'de, küçük kalabalıklar büyük topun düşmesini bekliyor ve izliyor. Open Subtitles وفي "التايمز سكوير" الشبان الصغار يتفرجون وينتظرون تلك الكرة ان تسقط
    Madison Square Garden çevresinde serseri kurşunlar istemiyoruz. Open Subtitles لا نريد رصاصات ضالة حول ماديسون سكوير جاردن
    Steve, hiçbir zaman Madison Square Garden'da para kazanamadı. Open Subtitles ستيف لم يفعل كسب المال الوفير في ماديسون سكوير غاردن.
    Madison Square Garden'a asacağım. Open Subtitles سوف أعلق أنه حتى في ماديسون سكوير غاردن.
    Ve zaman geçmeden, Times Square'de yürüyen herkes benim yeni keşfime bakar. Open Subtitles الجميع يسير تايمز سكوير بالبحث لمعرفة ما اكتشفت.
    siz, benim güzel meleklerim, salak bir parti olayı yüzünden Washington Square Park'taki evsizlere katıImak üzeresiniz. Open Subtitles انت ايضا, ملاكي الرائعه, التي على وشك أن تكون بلا مأوى في واشنطن سكوير بارك من خلال خطأ الطرف سخيف.
    Onu Time Square Meydanı'nda dolaşırken bulmuşlar. Onun için bir psikiyatri danışmanı istedim. Open Subtitles لقد وجدوها تهيم في أنحاء التايم سكوير لقد طلبت مراجعة نفسية
    Madison Square Garden. Hayatta aklına gelmezdi... Open Subtitles ماديسون سكوير غاردن من المستحيل ان تفكري في
    Bunu 12 metre uzunlukta Times Square'de hayal edin. Ketchup vs catsup-- Open Subtitles تخيل هذا بارتفاع 40 قدمًا في تايمز سكوير. الكاتشاب ضد صلصة الطماطم...
    Ona Washington Square Inn'de bir oda buldum. Open Subtitles حَصلتُ عليها غرفة في حانةِ ساحةِ واشنطن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more