"stadyuma" - Translation from Turkish to Arabic

    • الملعب
        
    • للملعب
        
    • الاستاد
        
    • الإستاد
        
    • الأستاد
        
    • وكان يوم
        
    Her günümü her yılımı bu stadyuma ulaşmak için harcadım. Open Subtitles قضيت كل يوم.. من كل سنة حتى أبلغ هذا الملعب
    stadyuma girdiklerinde ise, bütün kızlar sadece çoraplarını emmek istiyordu. Open Subtitles في الثانية التي دخلا فيها الملعب, كل الفتيات عضـن جواربهن.
    Ne yapacağımı bilemedim, o yüzden stadyuma geri götürdüm. Open Subtitles لم أكن أعلم بما يتوجب عليّ فعله، لذا فقد أعدت السيارة إلى الملعب
    En iyisi seni stadyuma götürüp devre arasında sahanın ortasına atalım. Open Subtitles لما لا نأخذك بالقرب للملعب ونرميك من المدفع في الشوط الثاني ؟
    Artık hiç birimiz onları düşünmeden bu stadyuma ayak basmayacağız. Open Subtitles لن يدخل أحدنا الاستاد بعد الآن دون أن يفكر فيهم
    Söylediğimde debriyajı pompala ve onları stadyuma götür. Tamam mı? Open Subtitles حسناً، شغلي القابض عندما أخبرك، نوصلهم إلى الإستاد.
    Sana gelince küçük serseri, hemen stadyuma gideceksin... ve canın çıkana kadar antrenman yapacaksın! Open Subtitles و بالنسبة لك أيها الغبي ستذهب إلى الملعب و ستوضع في التدريب طوال حياتك
    Hala koşuyor üniversiteyi geçip John'un izlediği stadyuma doğru. Open Subtitles انه ما زال يركض عبر الجامعة و في الملعب بينما يشاهده جون
    O ikisini geri getirmek için, stadyuma gidiyorum. Open Subtitles سأعود إلى الملعب كي أعيد هذين الولدين لبعضهما
    Güvenli bir yere gitmelisin. stadyuma git. O insanlardan kurtul! Open Subtitles نحتاج الى الوصول الى الارض الامنة الى الملعب , ابعد هؤلاء الناس
    Kadınlar, yaşlılar ve çocuklar sıra halinde stadyuma doğru yürüyorlardı. Open Subtitles كان هناك نساء ، كبار السن و أطفال يمشون في خط باتجاه الملعب الرياضي
    'Bu muhteşem stadyuma bakıyorum da... '... heyecanı gerçekten hissedebiliyorsunuz. Open Subtitles انظروا إلى هذا الملعب الرائع يمكنكم حقّـاً أن تحسّوا شعور الحماس الآن
    Bana 98'deki Güney Amerika'daki stadyuma ateş edilme olayını hatırlattı. Open Subtitles ذكرني اطلاق النار في الملعب بالعودة عام 98 في أمريكا الجنوبية
    Cumartesi günü o sahaya çok taşaklı bir güven ile çıkıp sonra o güveni alıp bütün stadyuma yayacaksın. Open Subtitles سوف تجري في هذا الملعب يوم السبت مغموراً بالثقة و ستأخذ تلك الثقة
    stadyuma karşı savaşan sadece o var. Open Subtitles إنسى ذلك إنهُ الوحيد الذي يعارض بناء الملعب
    Dokuz yaşındaki bir çocuğu, yetişkin adamların sigara içip alkol aldıkları bir stadyuma götürmezsin ki. Open Subtitles أنـتَ لا تـأخذُ ، طفل عمره تسع سنوات إلـى الملعب حـيثُ الرجال البالغـون يـشربون ويدخنون
    Sonra yeni stadyuma taşındılar ve ben de loca kiraladım. Open Subtitles حسناً بعدها بنوا الملعب الجديد وحصلت على المقاعد التعاونية
    Yarın, eğer ben stadyuma gitmezsem bu evdeki herkes benim gibi bitecek. Open Subtitles غداً، إن لم أذهب للملعب.. الجميع سينتهي به الحال مثلي
    Pazar sizinle stadyuma gelmen için davet etti beni. Open Subtitles حسناً, لقد دعاني للذهاب معكم يا رفاق, للذهاب للملعب يوم الأحد
    Kanalizasyonun altında tam burada stadyuma bir ağız bulduk. Open Subtitles فى اسفل المجارى اكتشفنا قناة صرف قاعدة الاستاد
    Okulun altında bizi stadyuma çıkaracak bir tünel var. Open Subtitles هُناك نفق أسفل المدرسة يؤدى إلى الإستاد.
    Lütfen o CDlerin peşinden gitme. Değmez. Lütfen o stadyuma gitme. Open Subtitles رجاءً ، لا تتخطى إلى ذلك المدى، الأمر لا يستحق ، لا تذهب إلى ذلك الأستاد.
    O gün milli bayram, bütün ülkede yayınlanıyor. Ben stadyuma geldim. TED وكان يوم عطلة وطنية ، وكان الخطاب يبث عبر البلاد ، فحضرت في الملعب .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more