Ben, ilk özel öğretmenimden, annemden ilham alırken; bu da ben Stanford Üniversitesi'nde 200 öğrenciye Yapay Zeka'ya Giriş dersini öğretirken. | TED | هذا أنا يجري إلهامي بواسطة معلمي الأول أمي وهذا أنا أقوم بتدريس مقدمة الى الذكاء الاصطناعي ل200 طالب في جامعة ستانفورد |
Gidip bunu Stanford Antropoloji Bölümündeki meslektaşlarıma anlattım. | TED | وقد أخبرت زملائي في قسم الأنثروبولوجيا في جامعة ستانفورد ورويت لهم نفس القصة. |
Hauser'den sonra, Stanford Marks'a ihtiyacın var, Alabama'dan. | Open Subtitles | بعد هاوزر عليكِ بستانفورد ماركس النائب الجمهورى من ولاية ألاباما |
Stanford'a girdiğimde benimle çok gururlanmıştı. | Open Subtitles | لقد كان فخوراً بي عندما التحقت بستانفورد. |
Stanford daki yurt odasından canlı yayınla... kız kardeşim, Stephanie! | Open Subtitles | بثٌ مباشر من غرفةِ نومها، في ستانفورد إنها أختي، ستيفاني |
ApproTEC Dr. Martin Fisher tarafından kurulan bir şirket, kendisi benim yakın bir arkadaşım. Stanford'dan PhD'si var. | TED | أبروتك عبارة عن شركة أسسها د. مارتن فيشر، وهو صديق قريب مني. وهو حاصل على دكتوراه من ستانفورد. |
Stanford Üniversitesi'nde teorik fizik alanındaki en yüksek doktora puanını almışsınız. | Open Subtitles | لديكِ إمتياز مع مرتبة الشرف في الفيزياء النظرية من جامعة ستانفورد |
Biliyorsun, Stanford'da çalışıyor olabilirdim. | Open Subtitles | كان بإمكاني أن اعمل لدى جامعة ستانفورد كما تعرف |
Ne zamandan beri Stanford'la ilgileniyor? | Open Subtitles | منذ متى أصبحت مهتمة ب"ستانفورد"؟ |
Ki bu da benim Stanford öğrencilerime asla veremeyeceğim seviyede bir hizmet. | TED | الذي ليس هو مستوى الخدمة التي قدمتها لطلابي في جامعة ستانفورد. |
İşte MIT Media Lab'de ve şimdi de Stanford'da yaptığım iş bu. | TED | وهذا ما أقوم به في مختبر الوسائط في معهد ماساتشوستس للتقنية وحالياً في جامعة ستانفورد. |
15 sene önce ilk defa keşfetme ve faydalanmayı duyduğumda, Stanford Üniversitesi'nde misafir öğretim üyesi olarak çalışıyordum. | TED | سمعت لأول مرة عن الاكتشاف و الاستثمار منذ 15عام عندما عملت كباحث زائر في جامعة ستانفورد. |
Stanford Üniversitesi'ndeki araştırmacılar insanlara robotların mahrem yerlerine dokunmalarını istendiğinde insanların rahatsız olduklarını keşfettiler. | TED | فمثلا، وجد الباحثون في جامعة ستانفورد أن الناس يكونوا غير مرتاحين إطلاقًا عندما تطلب منهم لمس أجزاء الروبوتات الخاصة. |
Rory, Stanford'da bir yüksek lisans öğrencisi. | TED | روري هو طالب دراسات عليا في جامعة ستانفورد. |
Stanford Hukuk Fakültesinde bize öğretilen ilk dava, zenginlere karşı açılan Gıda Zehirlemesi Davası'ydı. | Open Subtitles | بالخلفب ... ... بستانفورد كان نمو الغذاء... |
Benzer olarak Stanford' da büyüme altındaki dokulara bakan bir grup; kanser hastalarının sağkalım oranlarını ölçmede patoloji uzmanlarından daha iyi olan, makine öğrenmesine dayalı bir sistem geliştirdi. | TED | وفي أمر مشابهه بستانفورد أعلنت مجموعة كانت تفحص الأنسجة المكبره أنهم طوروا نظام قائم على التعلم الآلي هو في الواقع أفضل من الأخصائين البشريين في علوم الأمراض وتنبأت بمعدلات نجاة لمن يعانون من السرطان |
2 önemli nokta: yaratmaya çalıştığımız gücü düşünmenizi istiyorum. Eczacılar, kendileri, doktorları aracılığıyla gönüllü olan insanlardaki yan etki datalarını Stanford, Harvard, Vanderbilt'deki verileri araştırma için kullanmamızı sağlayan insanları. | TED | درسان إضافيان: أريدكم أن تفكروا في مدى القوّة التي كنا قادرين على توليدها من البيانات المُتحصّل عليها من قبل المتطوعين الذين شهدوا ردود فعل سلبية من خلال تناول الأدوية من تلقاء أنفسهم أو الصيدلاني أو أطبائهم، أولئك الأشخاص الذين سمحوا باستعمال البيانات الموجودة بستانفورد وهارفارد وفاندربيلت، |
Bu sorunu çözmek için Stanford Üniversitesi'nden Dr. Brown'la birlikte sanal diseksiyon masasını geliştirdik. | TED | من أجل معالجة هذا، وضعنا مع الدكتور براون في ستانفورد: طاولة التشريح الافتراضية. |
Tüm bunlarla karşılaştığımda, Stanford'daki doktoramın sonlarına yaklaşmıştım. | TED | عندما صادفني كل هذا، كنت بصدد إنهاء الدكتوراه الخاصة بي في ستانفورد. |
Bunu ilk test ettiğimde size burada gösterdiğim gibi Stanford'da çatı katındaydım. | TED | أول مرة جربت هذا كان على أحد الأسطح في ستانفورد الذي أريكم إياه هنا. |
Cumartesi günkü sayımı Stanford yerine San Quentin'e götürmek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | سيكون عندي للإرسال أعداد كبيرة السبت إلى سان كوينتن بدلا من ستانفورد. |
Mesela Stanford'da Steve Wuae tarafından yapılan bu çip. | TED | مثل هذه الرقاقة المطورة من طرف ستف كويك من جامعة ستانفورد. |
Hasbrook, Stanford'dan Dr. Marvin, | Open Subtitles | والدكتور (مارفين هاسبروك) لدى جامعة ستانفورد. |
Stanford, Yale, Columbia, Penn ve diğer en iyi 20 içindeki hukuk fakülteleriyle iletişime geçtim. | Open Subtitles | لقد اتصلت ب (ستانفورد) (يال) (كولومبيا) و (بين) و البقية, اول 20 كلية حقوق |