"stephan" - Translation from Turkish to Arabic

    • ستيفان
        
    • ستيبان
        
    • ستيفاني
        
    • ستيفين
        
    • ستيفن
        
    • سيفان
        
    "Stephan evlilik törenlerinde papatya kullanıyormuş". Open Subtitles ستيفان هو إستعمل الإقحوانات في زواج تيرنبيري
    Selam baba, benim. Stephan ve ben balayından az önce döndük. Open Subtitles أهلاً أبي, هذه أنا ستيفان وأنا رجعنا من شهر العسل
    Söylentileri duydum ve Stephan'ın ölümü için seni suçlamıyorum. Open Subtitles انا سمعت الاشاعات وانا لا الومك على وفاة ستيفان انا مسرورة انك لم تتعامل مع نورن
    Mary, Lord Stephan'ın yeğenine bu akşam onlara katılamayacağımı açıklıyordum Open Subtitles ماري لقد كنت اشرح لابنة اخ اللورد ستيفان بأني لن استطيع حضور احتفال الليله
    O zamana kadar Stephan düzeni korumalı. TED حتى ذلك الحين، كان يجب على ستيبان الحفاظ على النظام.
    Eğer onları kıllandırırsan Stephan'a hepsini öldür derim. Open Subtitles .... اذا قلت اي شيء سوف اجعل ستيفاني يقتلهم كلهم
    Stephan bana ondan uzak durmamızı söylemenden birkaç hafta geçti. Open Subtitles ستيفان مرت أسابيع قليلة منذ أن قلت لي بأننا يجب أن نبتعد عن كاثرين.
    Stephan? Anneme başka bir mektup yazmak istiyordum. Open Subtitles . ستيفان, لقد اردت ان اكتب خطابا لوالدتي
    Charlotte açık fikirli olmaya çalışıyordu ama Stephan bunu mümkün olduğu kadar zorlaştırıyordu. Open Subtitles أراد شارلوت أن تكون منفتح... ... ولكن بدا ستيفان أن يجعل من الصعب كما ممكن.
    -Carrie, Stanford. bu Stephan. Open Subtitles كاري، ستانفورد، وهذا هو ستيفان.
    Stephan Altman'ın eşi olduğunuzu bilmiyordum. Open Subtitles لم أدرك أنك زوجة ستيفان ألتمان
    Stephan Narcisse. Babanızın bir dosttuydum. Open Subtitles أنا ستيفان نارسيس, كنت صديق والدك
    Stephan Narcisse, vatana ihanetten suçlanıyorsunuz. Open Subtitles ستيفان نارسيس، أنت مشتبه بك بالخيانة
    Eski nişanlısı Elsa Stephan da dahil. Open Subtitles و من ضمنهم خطيبته السابقة إيلسا ستيفان
    Bir çözüm buluruz. Stephan bunu yapamam. Open Subtitles سنجد حلها. ستيفان,لا يمكنني هذا.
    Stephan günün yarısını boşa harcadık zaten. Open Subtitles ستيفان,لقد هدرنا بالفعل نصف اليوم.
    Stephan babam ve kardeşlerim rehineler arasında. Open Subtitles . ستيفان , والدي , واخوتي بين الرهائن
    Bu kafamdan atamadığın bir görüntü Stephan. Open Subtitles -تلك صوره . لا استطيع اخراجها من رأسي , ستيفان
    Kral Stephan ve halkı için hüzünlü ve yalnız, pek çok yıl geçip gitti. Open Subtitles مرت السنون ببطء وحزن على الملك (ستيفان) وشعبه
    Eğer, Stephan'ı ikna edersem o onu çevirir.Kalanını da polise bırakacaksın. Open Subtitles ،إذا أقنعت (ستيبان) بأن يترجمه فهل ستتركين الباقي للشرطة؟
    Sanırım Stephan aldı. Open Subtitles اعتقد ان ستيفاني اخذها
    Stephan Hawking tarafından 1974 yılında keşfedilen bu hadise, kara deliklerin yavaş yavaş buharlaştığını göstermektedir. TED بعد أن اكتشفها ستيفين هوكنغ في 1974، تكشف هذه الظاهرة أن الثقوب السوداء تأخذ تدريجيًا في التبخُر.
    Arkadaşım Maria Stephan kitabında şiddet içeren ve barışçıl eylemleri kapsamlı bir şekilde ele alıyor ve şaşırtıcı veriler var. TED كتاب صديقتي ، ماريا ستيفن ، يتكلم كثيرا عن الكفاح المسلح والسلمي ، و توجد معلومات صادمة.
    Stephan, doğal olarak harap oldu, sanırım. Open Subtitles (سيفان) بدى لي خائف جداً من الطبيعي أظن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more