"suç değil" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليست جريمة
        
    • ليس جريمة
        
    • ليس بجريمة
        
    • ليست بجريمة
        
    • وليست جريمة
        
    • ليست جريمه
        
    • لا يعد جريمة
        
    • لا جريمة
        
    Ağır suç değil ama tabii ki endişe edilecek bir şey. Open Subtitles , هذه ليست جريمة لكن بالطبع هو شئ يجب القلق حياله
    Sadece beni görmek istedi. Annemi görmek suç değil, öyle değil mi? Open Subtitles ليست جريمة أن أذهب لرؤية أمي إنها تُريد رؤيتي
    Adamın bir deste Tarot kartı var. suç değil bu. Open Subtitles الرجل يمتلك مجموعة أوراق التارو، تلك ليست جريمة
    Kabul et. Bu bir suç değil! Open Subtitles أنت تريد أن تنكحها اعترف بذلك ، فهو ليس جريمة
    Sadece erkek arkadaşınla sevişmek istedin. suç değil ki. Open Subtitles انت فقط تريدين ممارسة الجنس حبيبكِ, تلك ليس جريمة.
    Doğruyu söylemek suç değil. En azından bu evde. Open Subtitles قول الحقيقة ليس بجريمة, ليس في هذا المنزل
    Kötü bir gün geçirmiştim ve senden gerçekten hoşlanmıştım, heyecanlandım ve herşeyi berbat ettim. Bu suç değil! Open Subtitles ولقد أُعجبت بكِ حقاً لذا لقد توترت وأفسدتُ الأمر، إنها ليست بجريمة
    # suç değil bir ton katledilmiş kabuklu satmak # Open Subtitles ليست جريمة أن نبيع طنّاً من الهياكل الخارجية المقتولة لم يبك أحد عندما قُلي
    Tabi eğer ADEX Hill e dönüşürse gerçi chat yapmakta hile yapmakta bir suç değil. Open Subtitles حتى لو ظهر ان اديكس هو نفسه هيل انها ليست جريمة ولا احتيال ان تتدردش على الانترنت
    Senin kasvetli kariyerini canlandırmaya niyetim yok, ...bu bir suç değil. Open Subtitles لا أنوي أن أخدش مهنتك البليدة وتلك ليست جريمة
    Serseri olmak suç değil ancak olumsuz yönleri var. Open Subtitles فإنها ليست جريمة أن يكون الفرد أخرقًا . و لكنه أمر مثبط للغاية
    Bak, benim için endişelenmiş, iyi olup olmadığımı görmek için gelmiş, ki evet bu aptalca ama suç değil ya affedilmez bir günah hiç değil. Open Subtitles إنها كذلك، كانت قلقة بشأني وجاءت لترى إن كنتُ بخير وهو غباء، ولكنها ليست جريمة أو خطيئة مميتة
    - Kendi başıma araştırma yapıyordum. - suç değil, değil mi? Open Subtitles أنظري ، كنتُ أقوم ببعض البحث لنفسي هذه ليست جريمة ، أليس كذلك؟
    Bu hayvanların ruhları o adamların kapısını çalıp intikam istiyorsa bu suç değil adalettir. Open Subtitles إن جاءت أرواح هذهِ الحيوانات تطرق أبواب هؤلاء الأشخاص، تبحث عن الانتقام، فتلك ليست جريمة بل العدالة
    Evet, sıradışı bir evlilik ama bu bir suç değil. Open Subtitles أجل لدينا زواج غير تقليدي لكن هذا ليس جريمة
    Doğru zamanda, doğru yerde olmak suç değil. Open Subtitles التواجد في الوقت والمكان المناسبين ليس جريمة.
    Aynı yerde hapis yattığın birini tanımak suç değil ama bunu saklamaya çalışmak seni kötü gösterir. Open Subtitles معرفة شخص لأنك محتجز معه ليس جريمة لكن، محاولة إخفاء ذلك يجعل الأمر يبدو سيئا
    Yapma be birader, paten yarışı suç değil. Open Subtitles بربّك يا رجل. إن سباق التزلّج ليس بجريمة.
    Yoksulluk suç değil. Open Subtitles يجب أن تعلم أن الفقر ليس بجريمة
    Kötü bir gün geçirmiştim ve senden gerçekten hoşlanmıştım, heyecanlandım ve herşeyi berbat ettim. Bu suç değil! Open Subtitles ولقد أُعجبت بكِ حقاً لذا لقد توترت وأفسدتُ الأمر، إنها ليست بجريمة
    Kabus gibi bir randevuydu, ve birini beğenmemek suç değil. Open Subtitles لقد كنت موعداً مأساوياً وليست جريمة بألا تعجبين بأحد
    Belki birkaç kez dışarı çıkmış olabilirim. Bu bir suç değil. Open Subtitles ربما استغرقت وقتاً هذه ليست جريمه
    Evet, aptallık sinir bozucu bir durum ama suç değil. Open Subtitles أجل، كونه أحمقًا أمر مزعج ولكن هذا لا يعد جريمة
    Hayatta olmak suç değil. Open Subtitles لا جريمة أن يكون المرء حياً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more