"suçlamada" - Translation from Turkish to Arabic

    • إتهامات
        
    • التهم
        
    • اتهامات
        
    • الإتهام
        
    • الاتهام
        
    • إتهام
        
    • إتّهامات
        
    • دعوى
        
    • تهماً
        
    • توجيه تهم
        
    • بأتهامه
        
    • التُهم
        
    • يوجّه
        
    • نتهمه
        
    • إتهاماتٍ
        
    General Mireau'ya suçlamada bulundunuz ben de cevaplamasını istedim. Open Subtitles وجهت إتهامات إلى الجنرال ميرو و لهذا انا اصررت على التحقيق
    Hastaneye ya da Miskatonic üniversitesi laboratuarlarına ait herhangi bir malzeme bu izinsiz girişimde kullanılacak olursa adli suçlamada bulunulacaktır. Open Subtitles إذا أيّ أجهزة مِنْ مستشفى أَو مختبرات جامعة ميسكاتونيك كَانتْ تشترك في أيّ من هذا النشاط الاجرامي و التهم قد تضغط عليك
    suçlamada bulunmazsan 1 saat içinde 100 bin sterlin alacaksın. Open Subtitles الآن، إن لم توجّهي أي اتهامات سيدفع لك 100 ألف جنيه خلال ساعة.
    Sanal ortamdan tehdit için suçlamada bulunmazsanız, satıcımın ismini veririm. Open Subtitles سوف أتخلى عن الوسيط إذا كنتم ستوافقون على عدم توجيه الإتهام لي بسبب رسالة التهديد الإلكترونية
    Sana karşı resmi suçlamada bulunmadan önce, 30 saniyen var. Open Subtitles لديك 30 ثانية قبل أن نقدم الاتهام رسمياً
    Fazla olmak istemem ama umarım suçlamada bulunmazsınız? Open Subtitles أناأعرفبأنذلك كثيراً... ولن أتمني أنك لا تريد توجيه إتهام لها
    Bir suçlamada bulunmayacağım. Open Subtitles أنا لَنْ أُوجّهَ إتّهامات.
    Taksi şöförü, şiddetli saldırı ve büyük ölçekli hırsızlıktan suçlamada bulunmuş. Open Subtitles سائق سيارة الأجرة رفع دعوى إعتداء وسرقة، وقد يعيد التفكير بالأمر
    Yaşayanla ölüye saygı arasında bir denge kurmak zorundasınız. Size suçlamada bulunmayacağım. Open Subtitles يجب أن تضع توازناً بين احترام الأحياء واحترام الأموات . لن أرفع تهماً ضدّك
    Biraz iknâ olunca, savcılık suçlamada bulunmaktan vazgeçti. Open Subtitles حسنا، مع قليل من الإقناع وافق المدعي العام أن لا يوجه أي إتهامات
    Dışişleri Bakanlığı resmi suçlamada bulunmadan ayrıntıları bilemeyiz. Open Subtitles لن نعرف التفاصيل حتى تُقدم إتهامات رسمية بواسطة وزارة الخارجية.
    Hakkında suçlamada bulunmadığım için çok şanslı doğrusu. Open Subtitles كان محظوظاً أنّي لمْ أوجّه إتهامات إليه.
    Hangisinin yaptığına açıklık getiremezsek savcılık suçlamada bulunmayacakmış. Open Subtitles لقد أنهيت مكالمةً مع مكتب النائب العام ولن يصدروا التهم مالم نخبرهم من فعلها
    suçlamada bulunabilir. Kanıtı olmasa bile, ayak bağı olabilir. Open Subtitles يمكنها أن تطلق التهم جُزافاً حتى بدون الدليل، فقد يثبت شئ ما
    Hakkında suçlamada bulunmak veya seni salı vermek için 48 saatimiz var. Open Subtitles لدينا 48 ساعة لتوجيه التهم إليك أو إطلاق سراحك.
    Artık karşı suçlamada bulunursun, değil mi? Open Subtitles ألا تعتقدين انك تريدين ان توجهى اليه اتهامات الأن ؟
    suçlamada bulunulmaması için ikna ettin, şikayet imzası geri çekildi, dosya kapandı. Open Subtitles كنت أقنعهم على عدم تقديم شكوى أو اتهامات ونسحبت ووقعت الشكوى أغلقت القضيه
    Bizim malımızı çaldıklarını söylemeden hiçbir suçlamada bulunamazlar. Open Subtitles لن يستطيعوا الإتهام دون الإعتراف بالسرقة منذ البداية
    Böyle saçma bir suçlamada bulunmak için nasıl bir kanıtınız var? Open Subtitles وما هي أدلتك الباطلة ؟ لهذا الاتهام السخيف الباطل
    Belki Ted Carter'a suçlamada bulunabilmizi sağlayacak bir şeyler bulurlar. Open Subtitles بمجرّد أن يعودوا بالأدلّة الجنائيّة فسنكون قادرين على إتهام (تيد كارتر)
    O'Shay devlet avukatına bir tür numara yaptı, suçlamada bulunmayacak. Open Subtitles (أوشاي) عمل مثل هذا العدد على المدعي العام، هو لَنْ يُوجّهَ إتّهامات
    Bayan White, ne yapabileceğimizin suçlamada bulunmak olduğunu biliyorsunuz. Open Subtitles تعرفين أننا لا نستطيع عمل شيء سوى رفع دعوى
    Ona suçlamada bulunmadığım her gün bizim aleyhimize ve onun da lehine işliyor. Open Subtitles كل يوم لا أرفع فيه تهماً نخسر ميزة التقدم
    İşin özü, belki ikinize de suçlamada bulunmalıyım. Open Subtitles إذا ، ربما يجب إن أعمل على توجيه تهم لكلاكما
    Sam Poteet denen adamın bir suçlamada... bulunmadığını sen söyledin, yani, O'nu nezarette tutacak elimizde bir şey yoktu. Open Subtitles و انت قلت بأن هذا الرجل سام بوتيت لم يقم بأتهامه بشئ لذا ليس لدينا شئ لأعتقاله
    Tutuklasa bile savcılar suçlamada bulunmuyorlar. Open Subtitles والمدّعين سيلاقون التُهم إن فعلوا.
    Eğer suçlamada bulunmazsa şanslı sayılırsın. Open Subtitles ستكون محظوظاً إن لم يوجّه لك تهماً
    Silahın Maroni bağlantısını ispat edemeyeceğimiz için suçlamada bulunamayız. Open Subtitles (لن نستطيع أن نربط المسدس بـ (ماروني فلن نستطيع أن نتهمه و لكن حقيقة أنه حاول قتلك
    Eğer kadın suçlamada bulunursa bu o.çocuğunu kelepçeliyorum. Open Subtitles لو وجهت إتهاماتٍ فسأصفّد ذلك الوغد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more