"suçum değildi" - Translation from Turkish to Arabic

• يكن خطأي
• ليست غلطتي
• ليس خطأي
• يكن خطأى
• يكن ذنبي
• يكن خطئي
• ليس خطأى
• لم يكن خطئى
• لم تكن غلطتي
• كَانَ عيبَي
• تكن غلطتى

Benim suçum değildi. Amy'nin suçuydu ama kendimi çok kötü hissediyorum.
لم يكن خطأي , لقد كان خطأ آمي ولكني أشعر بالسوء حيال ذلك

Benim suçum değildi, tamam mı?
انظر، يجب أن تصدقني لم يكن خطأي . حسنا ؟

- Aynen. Ama benim suçum değildi çünkü körkütük sarhoştum.
ولكنك تعلمين أنها ليست غلطتي لأنني كنت لا أبالي تماماً

Benim suçum değildi.
.إنه ليس خطأي .لا نريد رؤية وجهك مرة أخرى هنا

Bu koğuşta kalmamı istediğinizi biliyorum ama bu benim suçum değildi.
إننى أعرف أنك تريدنى أن أبقى فى هذا العنبر ، و لكنه لم يكن خطأى -حقاً ، لم يكن خطأى

Çünkü hepsi benim suçum değildi.
لأنه، تعلم ماذا؟ لم يكن ذنبي بالكامل.

Benim suçum değildi. Zamanında ulaşamadı.
هذا لم يكن خطأي إنه لم يصل هناك في الموعد

Bunu yapamam. Benim suçum değildi.
لا يمكنني فعل ذلك هذا الأمر لم يكن خطأي حتى

Baba. Bilmem gerekiyor ki benim suçum değildi.
ابي , ما اريدك ان تعلمه , ان الخطأ لم يكن خطأي

Personellerin işten çıkarılması, benim suçum değildi.
نصف الموظفين حصلوا على الجنس، لم يكن خطأي.

Benim suçum değildi. Ama benim sorunum. - Hayır, senin sorunun değil.
ليست غلطتي لكنها مشكلتي لا , إنها ليس مشكلتك إنها مشكلتنا

Annenin ortaya çıkması benim suçum değildi.
إنها ليست غلطتي أن أمك ظهرت لا أملكه

Bana kızma bebeğim. Benim suçum değildi. Seni seviyorum.
لا تغضبي من يا عزيزتي ليس خطأي, أنا أحبك

Parti otobüsünün berbat olması benim suçum değildi.
ليس خطأي أن حافلة حفلتكِ كانت حفلة فاشلة.

Benim suçum değildi. Görev Adamı'nındı.
لم يكن خطأى لقد كان رجل المهمة

Seni geride bırakmak benim suçum değildi,
لم يكن ذنبي أني تركتك

Ki, tamamen benim suçum değildi.. Daha çok tufan yüzündendi..
بالرغم من أننا نعرف أن الإعصار لم يكن خطئي

Şükran Günü ikisinin de beni öpmeye çalışması benim suçum değildi.
. هذا ليس خطأى , كلاهما حاولوا تقبيلى فى عيد الشكر

Benim suçum değildi. Öbür adam düştü.
لم يكن خطئى لقد سقط , لقد كانت حادثة

- Benim suçum değildi. - Bana söylemen gerekmiyor.
. ـ لم تكن غلطتي . ـ حسنٌ, لم يكن عليك أن تخبرني

Bir saniye. Benim suçum değildi.
الإنتظار، ذلك، ذلك ما كَانَ عيبَي.

O benim suçum değildi. Adam sözümü kesip duruyordu.
هذة لم تكن غلطتى لقد ظل يُقاطعنى