"su kaynaklarını" - Translation from Turkish to Arabic

    • إمدادات المياه
        
    • مصادر المياه
        
    • الموارد المائية
        
    tarım ürünlerini, çevreyi, canlı yaşamı, su kaynaklarını, hayvanları her şeyi etkiliyor. Open Subtitles و ذلك يؤثر على كل شيء في الزراعة و إمدادات المياه لجميع النباتات والحيوانات من حولنا.
    Ayrıca sular idaresi... 2000'li yıllardan itibaren karantina... bölgesindeki su kaynaklarını keseceklerini açıkladı. Open Subtitles شركة المياة أيضًا أعلنت ...أن مع حلول العام 2000 ستقطع كل إمدادات المياه على المناطق المنعزلة
    hükümetin çevreyi tamamen boşaltma kararına uygun olarak şirketimiz karantina bölgesindeki tüm su kaynaklarını kesecek. Open Subtitles امتثالًا لقرار الحكومة" "بالإخلاء الشركة سوف تقطع" "... كافة إمدادات المياه للمناطق المعزولة
    "Acequias"ta insanlar nadir su kaynaklarını yıllar, yüzyıllar ve yüzlerce yüzyıllar boyunca yönetebiliyorlar. TED فالناس في الساقية كانوا يتشاركون مصادر المياه المحدودة لمئات السنين.
    Su-yolu ile bulaş sırasında su kaynaklarını temizlersek bu organizmaların daha az zararlı hale evrimleşip evrimleşmediklerini görebiliriz. TED فى حالة العدوى عن طريق المياه, نود تطهير مصادر المياه, لنرى إذا ما كان بوسعنا تحويل هذه الكائنات إلى أقل ضرراً.
    Fakat su kaynaklarını filtre edecek ağaçlar olmayınca, Uruk'un sulama sistemi kirlendi. TED لكن بدون الأشجار التي تنقّي مصادر المياه الخاصة بهم، أصبح نظام الري في الوركاء ملوّثاً.
    Bu da su kaynaklarını zehirlemeye yetmişti. Open Subtitles ما يكفي لتلويث الموارد المائية
    Endüstri makinelerine zarar verdim, su kaynaklarını kirlettim... Open Subtitles وتدمير ماكينات صناعيه وتلويث مصادر المياه
    Endüstri makinelerine zarar verdim, su kaynaklarını kirlettim... Open Subtitles وتدمير ماكينات صناعيه وتلويث مصادر المياه
    Çalışmaları gördün. Onlar sadece su kaynaklarını kirletirler. Open Subtitles لقدْ قرأتِ الدراسات, ستقوم بتلويث مصادر المياه فحسب
    David gemideki tüm su kaynaklarını listeler misin? Open Subtitles ديفيد, هل يمكنك أن تسمى كل مصادر المياه على المتن؟
    eğer temiz su sağlamanın ilave olumlu etkileri olacağını biliyorsak rahatlıkla söyleyebiliriz ki, kontrol konusunda verdiğimiz çabaları artırırsak asıl sorunu çözebiliriz. her ne kadar, hastlığın sıklığına bakarak sadece su kaynaklarını temizleyerek bu sorunu çözemeyeceğimizi zannetseniz de. TED إذا عرفنا أننا سنجلب منفعة كبيرة اضافية من توفير مياه نظيفة, إذاً أعتقد أنه بمقدورنا أن نقول, دعونا ندفع جهودنا تجاه السيطرة كى نتمكن حقاً من حل المشكلة, على الرغم أنه إذا فقط نظرتم الى معدل العدى, ستعتقدون أنه لن يمكنكم حل المشكلة بالقدر الكافى فقط عن طريق تطهير مصادر المياه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more