| Burada dünyanın en ölümcül suikastçıları olarak toplandınız. | Open Subtitles | لقد جمعت هنا في هذا المكان أخطر قتلة في العالم |
| Eğer suikastçıları benim gönderdiğimi düşünüyorsan, buraya geldiğinde seni köşeye sıkıştırmalarına izin verebileceğimi unutma. | Open Subtitles | أعني تظن أنني أرسلت قتلة عليك أن تفهم حينما تأتي هنا فهنالك فرصة قد أريد موافقة على تطويقها |
| Benim gibi yirmi milyar dolarlık serveti olan bir adam CIA suikastçıları tarafından kovalanıyor. | Open Subtitles | رجل مثلي، قيمته أكثر من 20 مليار دولار تلاحقه قتلة وكالة الاستخبارات. تلك الحقيقة |
| Hangi rehberlik öğretmeni eğitimli suikastçıları öldürebilir? | Open Subtitles | كيف يمكن لمستشار توجيهي أن يقتل قتلة متمرسين؟ |
| Pers krallarının gizli suikastçıları. Babam onların dağıtılmalarını emretti. | Open Subtitles | لقد كانوا فرق الإغتيالات السريه لملوك الفرس حتي سرحهم أبي |
| KGB'nin bütün kadın suikastçıları bunlar. | Open Subtitles | كذلك كُلّ قتلة الكْي جي بي النسائي. |
| D.C. nişancıları ya da Columbine suikastçıları gibi. | Open Subtitles | -فيكونوا قتلة ولا يمكن إيقافهم |
| Ama bilmiyorlar ki Selahaddin'in suikastçıları yolda. O yüzden-- | Open Subtitles | لكن لا أحد منهما يعرف أن صلاح الدين) أرسل قتلة بدلاً من ذلك) |
| Öldürdüğün adamlar Volkoff'un üst düzey suikastçıları. | Open Subtitles | الآن,علمنا هؤلاء الرجال الذين أطلقت النيران عليهم (كانوا قتلة عالين المستوى لـ(فولكوف |
| Robert'ın suikastçıları bizi bulamadan kaçtık. | Open Subtitles | لقد هربنا قبل أن يتمكّن قتلة روبرت) من العثور علينا). |
| Robert'ın suikastçıları bizi bulamadan kaçtık. | Open Subtitles | هربنا قبل أن يستطيع قتلة (روبرت) العثور علينا |
| O adamlar hükümet suikastçıları, Nathan. | Open Subtitles | -إنه قتلة حكومات، (نايثن ) |
| Ölüm havuzunu, suikastçıları, cinayetleri. | Open Subtitles | بشأن قائمة الإغتيالات والقتلة المُستأجرين وجرائم القتل. |