"sullivan'ın" - Translation from Turkish to Arabic

    • سوليفان
        
    • سولفيان
        
    Bana bir iyilik yapın. Dedektif Sullivan'ın davayı üstleneceğini ve yola çıktığını söyleyin. Open Subtitles أصنع لي معروف, أخبره أن المحققه سوليفان ستتولى القضيه وهي بطريقها الى هناك..
    "Blair Sullivan'ın idam edilmesi için." Open Subtitles عقوبة الإعدام ليتم تنفيذها على بلير سوليفان.
    İnsanlar bana Michael Sullivan'ın iyi biri mi olduğunu yoksa içinde hiç iyilik olmadığını mı sorduğunda hep aynı cevabı veriyorum. Open Subtitles وعندما يسألنى الناس إذا كان مايكل سوليفان رجلا طيبا أم لم يكن فيه خيرا على الإطلاق فقد كنت دائما أرد بنفس الإجابة
    Yüzbaşı Sullivan'ın adresi. Culpeper'da oturuyor. McGee'yi al. Open Subtitles انه عنوان الضابطة سوليفان انها تقطن في كولبيبر
    - Elbette, yapabilirim. Jim Sullivan'ın ofisi? Evet, Walter Robinson. Open Subtitles -بالطبع أجل, (والتر روبنسون) لمحادثة (جيم سولفيان).
    Oluşturduğumuz tip tam olarak Yüzbaşı Sullivan'ın tipi diyebiliriz. Open Subtitles لقد جعلنا من زيفا نسـخة مشـابهة للملازمة سوليفان
    Bu telefondan aldığımız üç gizli parmak izi, Sullivan'ın cipinin arkasından aldığımız kimliği belirsiz izle aynı. Open Subtitles لحسن الحظ وجدت 3 بصمات مجهولة وهذه البصمات طابقت البصمة المجهولة الموجودة في سـيارة الملازمة سوليفان
    Sullivan'ın tecavüz dâhil olmak üzere şiddet içeren birçok olaydan dolayı sabıkası bulunmakta. Open Subtitles سوليفان لديه سجلات عنف شديدة متضمناً إدانة اغتصاب سابقة
    Sullivan'ın cesedini aldı ve diş izlerini yok etti sonra yüzüğümü onun parmağına taktı böylece aptal polisler onun kaçtığına ve benim öldüğüme inanıp davayı kapattılar. Open Subtitles وصلت لجثة سوليفان وغيرت التقارير الطبية ووضعت خاتمي في يده
    Bay Sullivan'ın bir kızı var, Peter da çocuk gördü mü dayanamıyor. Open Subtitles سوليفان لديه ابنه و بيتر ضعيف امام الاطفال
    Sullivan'ın babası, Michael, esas krediyi, Kasım 1962'de imzalamış. Open Subtitles ربما والد سوليفان ، مايكل ، استخرج الرهن الاول الأصلي في نوفمبر 1962
    David Sullivan'ın haczi hâlâ devam ediyor bize de parayı izlemek düşüyor. Open Subtitles عقار ديفيد سوليفان المرهون مازال جاريا اذا دعونا نتبع المال
    Sullivan'ın kredisinden aldığı parayı bulmam gerekiyor. Open Subtitles احتاج لان اجد المال الذي اخذته من قرض سوليفان
    Sullivan'ın, görüşüp değerlendirme yapılmasını istediğini sanıyordum. Open Subtitles اعتقدت ان العميله سوليفان تريد منا منهجا وتقييما
    Sullivan'ın dediğine göre Kızıl Bayrak liderleri iz bırakmadan kayboluyormuş. Open Subtitles قال سوليفان ان زعماء العلم الاحمر قد اختفوا من على الشبكه طوال الاسبوع
    Paul Sullivan'ın kasabaya geri döndüğünü biliyor muydunuz? Open Subtitles هل تعلمون اذا كان بول سوليفان قد عاد للمدينة ؟
    Karen Sullivan'ın geçen akşamki partisine biri, birkaç tane sıçan sokmuş diye duydum. Open Subtitles اذن لقد سمعت أن أحدهم أطلق مجموعة جرذان في حفلة كارين سوليفان الليلة الماضية
    Bu olay sadece Wanda Sullivan'ın gazetedeki suç köşesinde çıkar. Open Subtitles هذا الحادث و هذا الحادث فقط تم إغفاله من فقرة فضح الجرائم الخاصة بـ واندا سوليفان و الثالث:
    Ne burada, ne Charlie Figg'in öldüğü o yolda ne de Wanda Sullivan'ın evinde. Open Subtitles ليس هنا,ليس على الطريق الريفي مع تشارلي فيغ ليس عند منزل واندا سوليفان
    "Asıl soru, Gilbert'ın mı yoksa Sullivan'ın mı icabına baktı? Open Subtitles السؤال هو, هل قام بإنهاء "غيلبرت) أو (سولفيان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more