"suratımı" - Translation from Turkish to Arabic

    • وجهي
        
    • وجهى
        
    • أعبس
        
    Hayır, arkamdan gelip bana vurmağa başladı ben de suratımı kapatmağa çalışıyordum. Open Subtitles كلا لقد جاء من الخلف وبدأ يضربني كنت أحاول أن أغطي وجهي
    O, Duran Duran'dan hoşlanan kadın olabilir, sürekli suratımı ellerdi. Open Subtitles وكانت دائما تتحسس وجهي عجباً،لقدكبرت كيف لم تعاود الإتصال بها؟
    Birazcık. Esas tehlike ben uyurken gelip suratımı parçalama ihtimali. Open Subtitles .بعض الشيء الخطر الحقيقي هو أن يعض وجهي وأنا نائمة
    Ona asılarak bunu rezil edemem. suratımı tokatlar. Open Subtitles لا استطيع افساد علاقتنا بفعل ذلك ستصفعنى على وجهى
    Hayatı boyunca dondurma yediği her an benim lanet suratımı görecek. Open Subtitles و عندما يتناول المُثلجات لبقية حياته أريده أن يُشاهد وجهي اللعين
    Dün gece bir randevuya gittim, ve kıskanç olanlardan biri suratımı parçaladı. Open Subtitles ذهبت بموعد غرامي الليلة الماضية و واحدة منهم شعرت بالغيرة فمزقت وجهي
    Kendi suratımı görmeden arkamı bile dönemiyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أُدير رأسي من دون أن أرى وجهي
    Tek bildiğim, suratımı çalıp aptal logoları için kullandıkları. Open Subtitles جل ما أعرفه أنهم سرقوا وجهي واستعملوه كشعار لهم.
    Balık kavgası sırasında kayıp buz rampasından düştüm bir penguenle güreştim ve suratımı sahte buz kayalığına çarptım. Open Subtitles فقدت سنك كيف؟ إنزلقت بينما أنا كنت اطعم البطاريق بعض الاسماك و سقطت مباشرة على وجهي
    suratımı aslanın ağzına sokmadan rahat edemiyorum. Open Subtitles لا يمكن أن تساعدني من أن أحشو وجهي أسفل من حلق أسد غبي
    Fransız öpüşmesine bir ara çok yaklaşmıştım, atın biri suratımı yalamıştı. Open Subtitles أقرب مرة تم تقبيلي فيها هي عندما قام حصاناً بلعقي على وجهي.
    Hâlâ suratımı tepen adamla ilgili bir şey yok mu? Open Subtitles مازلتم لا تجدون شيئاَ عن الذي ركل وجهي ؟
    Sadece bir filme gidip suratımı bir kova mısıra gömmek istiyorum. Open Subtitles أود أن أذهب إلى السينما وحسب وأدفن وجهي في وعاء من فشار الذرة
    Tamam da, suratımı kaplumbağa suratına çevirdiğimi sanmıyorum. Open Subtitles حسنٌ، لا أعتقدُ أنني أرسم وجه السحلفاة، على وجهي
    Evet, kısa bir süre içinde suratımı bütün şarapların üstünde göreceksin. Open Subtitles أجل، حسنًا، قريبًا ستكون قادرا على رؤية وجهي على كلّ صناديق ذلك الشراب
    Kolay olmadığını biliyorum, ve biliyorum ki bir parçan suratımı yerinden söküp çöp öğütücüsüne tıkmak ve Open Subtitles أعلم ان هذا ليس من السهل و أنا متأكده ان جزء منك يريد فقط أن يقطع وجهي و حشوه في القمامه وتخلص منها
    O üst kattaki küçük kız suratımı gördü. Open Subtitles تلك الدمية الصغيرة الجميلة التي .معك هناك بالأعلى رأت وجهي
    suratımı üç çeşit sabunla yıkadım, her koku farklı mevsimler gibiydi.. Open Subtitles لقد غسلت وجهى بثلاثة انواع من الصابون كل نوع له رائحة موسم مختلفة
    suratımı deşmeye çalışan 300 yaşında bir ölü adam olmasaydı, bunu Google'da kendim aratırdım. Open Subtitles كنت لأقرأه بنفسى لولا أن هناك 300 شخص ميت يحاولون نزع وجهى
    Daha önce kimse bağlayıp suratımı ölesiye dağıtmamıştı, doğrudur. Open Subtitles تعديل عادات عمريه سيئه لا يعنى كسر وجهى
    Ben suratımı astığım zaman daha güzel görünüyormuş. Open Subtitles قالت أنني أبدو أفضل عندما أعبس شفتاي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more