"suratlarını" - Translation from Turkish to Arabic

    • وجوههم
        
    • وجوه
        
    • وجههم
        
    Çivit otuyla suratlarını maviye boyadıklarında bu bir süs değildir. Open Subtitles عندما يلوّنون وجوههم بالوحل الأزرق. فذلك أكثر من مجرد زينة.
    - Evet ve bu tarafa bakıyorlar. - suratlarını görebiliyor musun? Open Subtitles آجل , وأنهم ينظرون بهذا الأتجاة أترى وجوههم , رجال الشرطة داخل السيارة ؟
    suratlarını, saçlarının rengini söyledikleri her kelimeyi? Open Subtitles تتذكر وجوههم ، وشَعرهم، وكل كلمة قالوها؟
    O insanların suratlarını görmelisiniz kendilerine yardım edenlerin kendileri gibi olduğunu farkettiklerinde. TED ويجب أن تروا وجوه هؤلاء الأشخاص عندما يدركون أن أولائك الذين يساعدونهم هم مثلهم.
    Ben yapamayacağımızı söylediğim zaman adamlarımın suratlarını görmeliydiniz... Open Subtitles لو رايت وجوه الابطال عندما قلت لهم اننا لن نذهب
    Hastalandıkları zaman bir kayanın üzerinde ayının biri suratlarını yerken ölüyorlar dünyanın çoğu bununla böyle baş ediyor. Open Subtitles عندما يمرضون هم فقط، هم يموتون على صخرة مع دب يأكل وجههم هكذا يتعامل معظم العالم مع الامراض
    Tüfeği tuttuğunda onların suratlarını gördün mü? Open Subtitles هل رأيت النظرة على وجوههم عندما أمسكت بالمدفع؟
    En iyi tarafı ise, kaskında kamera olduğu için, çığlık attıklarındaki aptal suratlarını görebileceğiz. Open Subtitles الجزءالأفضلهو .. أنّ لديه كاميرا مثبتة على الخوذة حتى نتمكن من رؤية وجوههم السخيفة حين يصرخون
    Kanıtlayamam ama söylerken suratlarını görmek istedim. Open Subtitles لا أستطيع اثباته و لكن أردت رؤية وجوههم عندما أقول الفكرة
    Çocuklar şişko suratlarını şekerle doldurup cadı dedikleri, yeşil suratlı yaşlı kadınlardan kaçıyorlar. Open Subtitles الأطفال يغذون وجوههم السمينة بالحلوى ويهربون خائفين من العجوز الخضراء الشريرة التي يسمونها بالساحرة
    Tahta biz oturuyoruz ve suratlarını iyice benzetiyoruz. Open Subtitles علينا ان نجلس على العرش ونغرز وجوههم في الشوارع
    Kuru üzüm gibi suratlarını ve yürüteçlerine taktıkları şu tenis toplarını seviyorum. Open Subtitles .. أحب وجوههم المتشققة وكرات التنس تلك التي يضعونها على عصيّهم
    Hatta başlamışken bok suratlarını da oylasanıza. Open Subtitles ولماذا لا تقيمن وجوههم القبيحة في نفس الوقت؟
    Ve yeni ovalanmış nur topu gibi suratlarını alıp okulumdan siktir olup gidecekler. Open Subtitles وسيأخذون وجوههم الملائكية ويخرجون من مدرستي
    Ve tüm bu içten matemler yaşanırken, erkekler başlarını öne eğer ve üzgün suratlarını takınır. Open Subtitles على الرغم من كل هذا الحزن طويل الرجال ينظرون الى اقدامهم و وجوههم حزينة
    Odadaki tüm adamların suratlarını, anormalliklerini bulmak için inceledimi fakat, hepsi normal gözüküyordu. Open Subtitles تفحصت وجوه الرجال الاخرين في الغرفة لااجد اي علامة انحراف ولكن بدوا اشخاصا عاديين
    Yolcuların suratlarını hiç unutmam. Ve onu görmedim. Open Subtitles و أنا بارعة في تذكر وجوه الركاب و لم أره
    Yolcuların suratlarını hiç unutmam. Ve onu görmedim. Open Subtitles و أنا بارعة في تذكر وجوه الركاب و لم أره
    Ciyak ciyak konuşmaya başladığında insanların suratlarını görmedin mi? Open Subtitles أعني ألم تري النظرة على وجوه الجميع حينما تتخبطين خلال أسطرك
    İnsanların suratlarını kaydeden bir bilgisayar var, mutlaka eninde sonunda bir gün biticek zaten. Open Subtitles إستمع، لدي برنامج بقوم بتغيير وجوه الناس.
    İnsanların suratlarını kaydeden bir bilgisayar var, mutlaka eninde sonunda bir gün biticek zaten. Open Subtitles إستمع، لدي برنامج بقوم بتغيير وجوه الناس.
    - Biliyorum. Genelde suratlarını iterdim ben. Open Subtitles عادتا ما أزيح وجههم بعيدا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more