| Hiç bir suretle ben incelemeden herhangi bir şeyi imzalamanızı istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدك أن توقّع أي شيء تحت أي ظرف بدون الرجوع إليّ اولاً أتفهم؟ |
| Hiçbir suretle gitmesine izin verilmeyecek. | Open Subtitles | وتحت أي ظرف من الظروف لا تسمحوا بمغادرته لها |
| Evet. O kilitleme emrim olmaksızın hiç bir suretle kaldırılmayacak. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | أجل، لن يتم إنهاء الإغلاق تحت أي ظرف كان بدون أمر مني، أتفهميني؟ |
| Giriş şifremi almam gerekecek ve hiçbir suretle bunu duymana izin veremem. | Open Subtitles | يجب أن أسرد رمز دخولى تحت أى ظرف من الظروف أنت سمعت هذا عن طريق المصادفة |
| Ancak, hiç bir suretle Bandar'ın nükleer silah istemediğinden geliştirmediğinden ya da elde etmediğinden emin olmak zorundayız. | Open Subtitles | ولكن, ينبغي أن نؤكد بأن تحت أي ظرف من الظروف باندار لن تقوم أبداً بسعي أو تطوير أو امتلاك اسلحة نووية |
| Hiçbir suretle ona yaklaşmamalısınız. | Open Subtitles | تحت أي ظرف لا تقوموا بالإقتراب منه |