İçine koyduğum her şeyi tüketir. | Open Subtitles | إنه يستهلك كل شيء يهوي تحته، كل شيء أدخله به |
Sonra, giyilebilir kablosuz bir devre tasarlamam gerekti ancak kablosuz sinyal aktarımı çok fazla güç tüketir bu yüzden ağır ve büyük pil gerektirir. | TED | ثانيًا، كان علي تصميم دائرة لاسلكية يمكن ارتداءها، لكن انبعاث إشارة لاسلكية يستهلك كثير من الطاقة ويتطلب بطاريات ضخمة وثقيلة. |
Vücut kütlesinin yalnızca %2'sine denk gelen yetişkin insan beyni günlük yakılan glikozun %20'sini tüketir. | TED | دماغ إنسان بالغ والذي يشغل حيز 2% من كتلة الجسم يستهلك 20% من الجلوكوز المحروق يومياً. |
Yoğun fiziksel aktivite kas liflerindeki, kasılma için gerekli olan ATP enerjisini hızla tüketir. | Open Subtitles | النشاط الحاد يستنفذ الطاقة العضلية حتى تعطى الطاقة الى الجسد لتنفيذ مهامه الحركية |
Stres vücuttaki adrenalin rezervlerini tüketir. | Open Subtitles | فالتوتر سوف يستنفذ مخزون الأدرينالين عندكِ |
Entropi kalbimdeki enerjiyi tüketir. | Open Subtitles | الاعتلاج سيستنزف الطاقة من قلبي |
Ve onun açlığı hayatları yok etmek için tüketir... | Open Subtitles | وجوعها يستهلك حيث يعيش للدمار |
Ergaster'in beyni enerjiye o kadar açtır ki.... günlük aldığı kalorinin altıda birini tüketir. | Open Subtitles | ودماغ الـ(ايرجاستر) كان جائعا للطاقة جدا- حيث يستهلك سُدس السُعرات الحرارية التي يأكلونها ويشربونها يوميا |
Böylece insanlar daha az sigara tüketir. | Open Subtitles | لكي يستهلك الناس نسبة أقل |
Seni tüketir. | Open Subtitles | يستهلك |
Konuşmamaya çalış. Konuşmak havayı tüketir. | Open Subtitles | وحاول ألا تتكلم الكلام يستنفذ الهواء |
Ancak entropi güç kaynaklarını tüketir. | Open Subtitles | لكن الاعتلاج سيستنزف (الاعتلاج او الإنتروبي : متعلق بالفيزياء والكيمياء ضمن قوانين التحريك الحراري) مصدر طاقتها |