tüm arkadaşlarının gözü önünde, ve içinden gelerek söylediğini düşündüler, | Open Subtitles | أمام كل أصدقائك ورأوا أنك عنيته. |
Gerçekten Angel, tüm arkadaşlarının korkunç bir şekilde ölmesini istemezsin, değil mi? | Open Subtitles | حسناً , (إنجل) أنت لا تريد أن يموت كل أصدقائك بفظاعة |
Annenin, tüm arkadaşlarının... | Open Subtitles | أمك و كل أصدقائك |
Onun tüm arkadaşlarının yanında olmak senin için iyi olmaz. | Open Subtitles | هذا ليس مكانًا يصحّ أن تتواجدي فيه بين كلّ أصدقائها. |
Onun tüm arkadaşlarının yanında olmak senin için iyi olmaz. | Open Subtitles | هذا ليس مكانًا يصحّ أن تتواجدي فيه بين كلّ أصدقائها. |
Tamam, belki tam öyle söylemedi, ama aileler hakkında konuşuyorduk ve tüm arkadaşlarının bir hayat kurmaya başladığını ve Shaggr'dan kız kaldırmaya çalışan acınası bir adam olmak istemediğini söyledi. | Open Subtitles | حسنا، حسنا، ربما تلك فالرجاء ملاحظة وأبوس]؛ ر كلماته بالضبط، ولكن كنا نتحدث عن الأسرة، وكان يقول أن جميع أصدقائه تم يستقر |
Aynen Clint piçinin tüm arkadaşlarının önünde yaptığı gibi. | Open Subtitles | كأنه الوغد (كلينت) أمام جميع أصدقائه |