"tüm bu yolu" - Translation from Turkish to Arabic

• كل هذا الطريق
• كل هذه المسافة
• كل هذه الطريق
• كل هذه المسافه

Tüm bu yolu, tüm yolu geri dönmemiz gerektiğini öğrenmek için geldik, öyle mi?
لقد قطعنا كل هذا الطريق لنكتشف أنها موجودة هناك بالخلف

Tüm bu yolu sana bunu söylemeye geldim.
سلكت كل هذا الطريق لإخبارك بهذا

Tüm bu yolu onu almak için geldik, ki lanet parasını kendi elimden bahsetmiyorum bile.
آتي كل هذا الطريق لأقله... فضلاً عن إعطائه القرض بصفة شخصية

Ben, Tüm bu yolu, seni görebilmek için geliyorum ve sen gidiyorsun.
لقد أتيت كل هذه المسافة لأراك، وأنت تذهبين الآن. لا أصدق هذا.

Bilmem. Tüm bu yolu bana bunu sormak için mi geldin?
لاأعلم.هل تتبعتينى كل هذه المسافة إلى هنا لكى تسألينى هذا السؤال؟

Tüm bu yolu eve geri dönmek için mi geldik?
ان نسير كل هذه الطريق ونأخذ جولة ونعود الى البيت

Tüm bu yolu sadece bir insanoğlu için geldiğimi düşünmüyorsun, değil mi?
انت لا تعتقد انني جئت كل هذه المسافه من أجل انسان، اليس كذلك ؟

Tüm bu yolu geç kalmak için mi geldin?
أتيت كل هذا الطريق , لتكون متأخر ؟

Tüm bu yolu geleceğimi düşünmemiştim.
لم أفكر بالمجيء كل هذا الطريق إلى هنا.

Ken, Tüm bu yolu sadece saygılarını sunmak için mi geldin?
كين)، هل قطعت كل هذا الطريق) لتعبر عن إحترامك فقط؟

Tüm bu yolu yok pahasına geldiniz.
ذاهبون كل هذا الطريق للاشيء

Mirza Tüm bu yolu seni görmek için geldi.
(ميرزا) أتى كل هذا الطريق فقط ليراكِ

Tüm bu yolu kız kardeşi mi aramak için geldiğimi biliyorsun.
لا أعتقد أنك قد قطعت كل هذه المسافة من أجل أختى

Tüm bu yolu geldiğinize göre konu sizin için önemli olmalı.
يبدو الأمر مهماً لكي تقطع كل هذه المسافة

Tüm bu yolu 'O değil demek ve dönmek için mi geldik?
أنت لم تقود كل هذه المسافة لتأتي إلى هنا وتقول أنها ليست هي ثم تغادر

Tüm bu yolu bir cilt kremi için mi çektiniz?
هل قطعتِ كل هذه المسافة من أجل مرهم للبشرة؟

Hayır, hayır, demek istediğim Tüm bu yolu gelmeni gerektirecek bir neden yoktu.
كلا, كلا, الذي أقصده من كلامي لا يوجد أي عـُـذر لقطعك كل هذه المسافة إلى هنا

Tüm bu yolu seni götürmek için geldim.
قد أتيت كل هذه الطريق لإرشادك معي عند عودتنا

Ama Tüm bu yolu sadece bunun için mi geldin?
ولكن لأجل هذا قطعت كل هذه الطريق ؟

Tüm bu yolu onu götürmek için geldim.
لقد قطعت كل هذه المسافه لأصطحبه معي