"tüm bunların" - Translation from Turkish to Arabic

• كلّ هذا
• لكل هذا
• كل هذا
• كل ذلك
• بكل هذا
• كُل هذا
• لكلّ هذا
• هذا كله
• كان كلُّ هذا

Hafıza kaybı yaşamanın iyi yanı Tüm bunların arasına nasıl düştüğümü hiç hatırlamamam.
حسنٌ، ميزة فقدان الذاكرة هي أنّي لا أذكر كيف تورّطت في كلّ هذا.

Tüm bunların çok saçma göründüğünün farkındayım ama umurumda değil.
أعرف كيف مجنون كلّ هذا أبدو، لكنّي لا أهتمّ.

Tüm bunların anahtarı ise ayrıştırabilecek özellikleri bulmakta.
و المفتاح لكل هذا هو ايجاد المميزات التي تمكنها من الفصل.

Belki de arama ve kurtarma için? Tüm bunların benim için asıl önemli noktası şu ki,
أو ربما القيام بالبحث والإنقاذ؟ الشئ الرئيسي، النقطة الرئيسية لكل هذا بالنسبة لي هو

Tabii Tüm bunların anlamlı olması için sürekli öğrenim görmeleri gerekiyor.
ولكن كل هذا سيكون عديم الفائدة إذا كان أطفالنا لا يتعلمون.

Yani, Tüm bunların Paige'in hatası olduğunu önemsemiyor musun? Barbie konuşmasının mı?
اعني , هل انت تهتم بأن كل ذلك هو خطأ بيج ؟

Ama sanırım, istediğimiz yere ulaşmak için Tüm bunların üstesinden gelmek zorundayız.
لكن أعتقد بأن علينا أن نمر بكل هذا تعلمين، لكي نصل إلى مانريده

Ben- Tüm bunların arasına hiç girmemeliydim.
ما كان يجب أن أدخل في وسط كلّ هذا أنا آسف.

Sanırım Tüm bunların sebebini bilmek istersiniz.
أظنّ أنّكم جميعاً تريدون أن تعرفوا لماذا حدث كلّ هذا

Ama Tüm bunların içinde babanı da düşünmelisin.
ولكن قد تحتاجين لمراعاة والدكِ في كلّ هذا.

- Sence de Tüm bunların valiliğe adaylığımı düşündüğüm anda olması manidar değil mi?
ألا تظنّ أنّه مُضحك أنّ كلّ هذا يحدث باللحظة التي أفكّر فيها بالترشح لمنصب الحاكم؟

Tüm bunların arkasındaki kişi dosyanın yok olduğunu bilmezse, göndermez.
إلاّ أنّ من يقبع خلف كلّ هذا لا يعرف أنّ الملف قد دُمّر.

Yeni bir araba da istiyorum ! Ve Tüm bunların masraflarını şehrin ödemesini istiyorum.
وأريد سيارة جديدة وأريد من المدينةأن تدفع لكل هذا

Tüm bunların parlak bir sonu yoksa, yaptıklarımızın önemi yoksa o zaman bunlar için biz ne yaparız.
إذا لم تكن هناك نهايه مجيده عظيمه لكل هذا إذا لم يكن هنا شىء مهم نفعله إذاً كل هذه الأمور التى نفعلها

Tüm bunların sonucunda bu istasyonda suç azaldı.
نتيجة لكل هذا الجرائم قليلة بتلك المحطة.

Sanki, Tüm bunların cevabı tam gözümün önünde duruyormuş da ben onu göremiyor, onu bulamıyormuşum gibi geliyor.
أعلم بوجود حل لكل هذا وأعرف أنه موجود أمامي لكن لا يمكنني رؤيته أو وضع يدي عليه

Elbette Tüm bunların aptal kahramanı, uzun zamandır acı çeken Bay Wilkes.
وبالطبع الشخصية الهزلية في كل هذا هو السيد ويلكس الذي عانى طويلاً

Ve, ben Tüm bunların... bir rastlantı olduğunu düşünmeye çalışıyorum.
و أحاول أن أقنع نفسي أن كل هذا مجرد صدفة

Asıl heyecan verici şey ise Tüm bunların bir ilk model olması.
و المثير في هذا الامر ان كل ذلك ما زال في طور التجريب

Şu an burada sadece kısa bir süreliğine kalacak da olsanız Tüm bunların keyfini sürebiliyorsunuz.
حتى و لو أنكم هنا و حتى ولو لفترة قصيرة يجب أن تستمتعوا بكل هذا

Tüm bunların üstüne, bir de size uyuşturacağımı mı düşündünüz?
بعد كُل هذا تعتقدي بأنني خدرتكِ ؟ -سأريكِ،

Tüm bunların sebebini 11 yaşımdayken öğrendim.
علمتُ السبب لكلّ هذا عندما كنتُ في الحادية عشر

Ve Tüm bunların gerçekte en korkunç yanı, aşırı avlanmai kirlilik ve iklim değişikliği, bunlardan hiç biri bir boşlukta olmuyor
والشيء المخيف حقا عن هذا كله الإفراط في الصيد, والتلوث , وتغير المناخ هو أن تلك الاشياء لاتحدث في فراغ