"tüm günümü" - Translation from Turkish to Arabic

• اليوم بأكمله
• اليوم كله
• يوم كامل
• كل اليوم
• قضيت اليوم
• أمضيت اليوم

Menapoz seni manyak yaptığından beri tüm günümü yanında geçiriyorum ama hiç işe yaramıyor.
حين جعلك سن اليأس مجنونة كان يمكنني تمضية اليوم بأكمله معك ولن ينفع الأمر بشيء

İnsanlara anlattıklarımı, kontrol edemiyorum. tüm günümü konuşarak geçiriyorum.
لا أستطيع التحكم بما أقوله للناس قضيت اليوم بأكمله أتحدث

tüm günümü onlarla geçirmek zorunda kalırsam ileriki yılları görebileceklerini sanmıyorum.
لن يصلوا لهذه السنوات إن قضيت اليوم كله معهم

Hapis yatan kadınlarla kapalı bir yerde geçiriyorum tüm günümü.
أنا محاط من قبل نساء مأسورات طوال اليوم كله

Çünkü yeteri kadar hava yok. O duvarın içinde tüm günümü denizkızıymışım diye hayal ederek geçiriyorum. Kural şu:
لديّ هلوسه، قضيت يوم كامل بالداخل هناك معتقداً بأنني تزوجت من حورية بحر

Buraya saplanıp tüm günümü babamın
انا اجلس وأقضي كل اليوم وانا استمع الى أبي

Bulmak zor oldu, tüm günümü aldı.
إستغرقني اليوم بأكمله لأعثر عليه لم سكن أمراً سهلاً

Ama bu benim pek umurumda değildi, çünkü tüm günümü babamla çalışarak geçirmek zorundaydım.
ولكن لم أعترض على التعب، لأنني كنت أقضي اليوم بأكمله أعمل مع والداي.

Bir keresinde öylesine kaptırmışım ki tüm günümü küçük kulelerin içine cipsleri yığmakla geçirmişim.
ذات مرة كنت منتشياً لدرجة أنني قضيت اليوم بأكمله أجمِّع رقائق البطاطس إلي أبراج صغيرة

tüm günümü yetişkin şeyleri yapmaya çalışarak geçirdim, ve şimdi başladığım yere geri döndüm.
لقد قضيت اليوم بأكمله أحاول أن أكون راشدة تجاه أمور والآن نفذ منيّ

tüm günümü bu lanet olası karakolda geçirmiştim.
لقد قضيت اليوم بأكمله في مركز الشرطة اللعين هذا

tüm günümü, mumyalar hakkında konuşarak geçirmek istemiyorum.
و سيقضي اليوم بأكمله يتكلم عن التحنيط

Sağol. tüm günümü masayı temizleyerek geçirdim.
شكرا لك لقد قضيت اليوم كله أنظف الطاولة

tüm günümü bunu tartışarak geçirdim.
قضيت اليوم كله اتجادل حول هذا الأمر

tüm günümü seni kovmaya çalışarak geçirdim.
.لقد قضيتِ اليوم كله بمحاولتي لفصلكِ

Çünkü tüm günümü burada geçiremem.
لانى ليس لدى اليوم كله

Bak kulağa aptalca geldiğini biliyorum ama tüm günümü benimle takıldığın için pişman olduğunu düşünerek geçirdim.
اسمع،‏ أعلم بأن هذا غبي لكنني كنتُ قلقة لمدة يوم كامل أنك ندمت على إقامة علاقة معي.

Ona dikkat edin! Bandırmak tüm günümü aldı!
انتبه لهذا لقفد كلفني يوم كامل لصنعه

tüm günümü telefon çekmeyen soğuk bir odada harcıyorum.
أقضي كل اليوم في غرفة مبردة مع عدم وجود استقبال الخلية.

tüm günümü onun öğrenmek istediği, tabur şarkısını söyleyerek geçirdim.
قضيت اليوم أتنصت على أغنية الكتيبة والتي طلب منّي تعلمها.

Bugün tüm günümü kızımız için savaştığını söyleyen insanların arasında geçirdim.
أمضيت اليوم بطوله مع أناس يزعمون أنّهم يقاتلون لأجل ابنتنا.