| Bolca zaman ayır. Hadi, başla. Bize Tüm hikayeyi anlatırsan her şey çok daha kolay olur. | Open Subtitles | خذ وقتا وافرا تفضل وابدأ سيكون اسهل كثيرا لو انك فقط اخبرتنا القصة كلها |
| Onu seni sevdiğim kadar çok sevdiğimi söylersem Tüm hikayeyi öğrenmiş olursun. | Open Subtitles | و إذا قلت لكى إنى أحبها كما أحببتك إذن سوف تعرفين القصة كلها |
| İşte artık Tüm hikayeyi biliyorsun, Sir Wilfrid. | Open Subtitles | و الآن ، لقد عرفت القصة بأكملها يا سير ويلفريد |
| Aslında bu resim Tüm hikayeyi anlatıyor. | Open Subtitles | هذه في الحقيقة الصورة التي تخبرنا بالقصة كاملة |
| Ona, aynen size anlattığım gibi, Tüm hikayeyi anlattım. | Open Subtitles | أخبرتها بالقصة كلها ، مثلما أخبرتك بها للتو |
| Kimse sana tüm hikâyeyi söylemeyince ne düşüneceğini bilmek zordur. | Open Subtitles | من الصعب معرفة ما يجب ان تفكري فيه الا عندما يخبرك احدا القصة كاملة |
| Uzun süredir sana Tüm hikayeyi anlatmak istiyordum. | Open Subtitles | ولكني أريد اخبارك بالقصة بأكملها منذ وقت طويل |
| Ben sadece bir kişiyi öldürmeden önce Tüm hikayeyi bilmen gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | أظن عليك معرفة القصة كلها قبل أن تقتل الشخص |
| Kim Charles bir sahtekar ve Tüm hikayeyi uydurdu diyor. | Open Subtitles | قال بأن كيم تشارليز كانت تزيف الأمر وقد قامت بتلفيق القصة كلها |
| Tüm hikayeyi sana sonra anlatacağım, olur mu? | Open Subtitles | سأخبرك القصة كلها مؤخراً، حستاً؟ - حسناً - |
| Başka bir bölüm bulup onlara Tüm hikayeyi anlatmalıyız. | Open Subtitles | أظن أنه علينا إيجاد دائرة أخرى ونقول لهم القصة بأكملها. |
| Lütfen bırak bunu ben halledeyim. Ben Tüm hikayeyi öğrenene kadar bir şey yapma. | Open Subtitles | دعني أتكفل بهذا أرجوك لا تفعل شيئاً حتى أعرف القصة بأكملها |
| Vampirler hakkında ne duymuş olursanız olun Tüm hikayeyi bilemezsiniz | Open Subtitles | ؟ مهما كان ما سمعته عن مصاصي الدماء ؟ أنت لا تعرف القصة بأكملها ؟ |
| Doğruyu söylediğini düşünüyorum, ama Tüm hikayeyi bilmezsem sana yardım edemem. | Open Subtitles | أنا أعتقد بأنك تقولين الحقيقة ولكن لا يمكنني مساعدتكي إلا إذا قمتي بإخباري بالقصة كاملة |
| Evet, görünüşe göre Belski Tüm hikayeyi bilmiyormuş. | Open Subtitles | من الواضح أن (بولسكي) لم يحط بالقصة كاملة |
| Sana Tüm hikayeyi anlattı mı, onun nasıl boğulduğunu? | Open Subtitles | هل أخبرك بالقصة كلها كيف غرقت كما يدعون؟ |
| Eğer tüm hikâyeyi bir resme indirgeseydim, nasıl olurdu?'' | TED | وان كان لي ان أختصرهذه القصة كاملة في صورة واحدة, ماذا كانت ستكون؟" |
| Bana Tüm hikayeyi en başında anlatmalıydın. | Open Subtitles | وجب أن تخبريني بالقصة بأكملها من البداية |
| Tüm ayrıntıları, Tüm hikayeyi istiyorum. | Open Subtitles | اريد تفاصيل القصة بالكامل ...لكن في البداية |
| Gidip bir şeyler yiyelim, sen de bana Tüm hikayeyi anlatırsın. | Open Subtitles | سنذهب لنتناول شيئا ويمكنك إخباري القصّة بأكملها |
| tüm hikâyeyi anlatmakta tereddüt ettim. | Open Subtitles | لقد كنت متردداً ان اخبره كل القصة |
| - Çünkü Tüm hikayeyi bilmediğimiz için. | Open Subtitles | لانني اعتقد اننا لا نعلم القصة باسرها |
| tüm hikâyeyi yazacaklar. | Open Subtitles | رواية القصةُ بأكملها |
| ve Tüm hikayeyi anlatıyorlar | Open Subtitles | توضح القصه بأكملها |
| Öyle olsun. O hâlde Tüm hikayeyi bilsen iyi olacak. | Open Subtitles | منصف كفاية، إذن يجب أن تعلم القصّة كاملة |
| - ...ve ona tüm hikâyeyi anlatacağım | Open Subtitles | ـ وسأروي لها القصة الكاملة ـ أوه، لا أنت لن تفعل |
| tüm hikâyeyi bilmiyorsun. | Open Subtitles | انتِ لاتعلمينَ القصة بكاملها |