"tüm istediğim" - Translation from Turkish to Arabic

    • كل ما أريده
        
    • كل ما أردته
        
    • كل ما أريد
        
    • كل ما اريده
        
    • كل ما أطلب
        
    • كل ما أحتاجه
        
    • كل ما أردت
        
    • كل ما أطلبه هو
        
    • كل ما اردت
        
    • وكل ما أردت
        
    • كل ما اردته ان
        
    • جل ما أطلبه
        
    Tüm istediğim iyi bir iş, iyi bir gelecek ve benimle karıma yetecek büyüklükte bir ev. Open Subtitles كل ما أريده وظيفة جيدة,و مستقبل مستقر,و بيت يسعنى أنا و زوجتى
    Tüm istediğim seni aciz kılıp, Becky'i sana göstermek. Open Subtitles كل ما أريده هو أن أضعفك ثم يمكنك رؤية بيكى
    Eskiden Tüm istediğim buyken, şimdi en ufak bir isteğim yoktu. Open Subtitles ، لقد كان كل ما أردته والآن لا رغبة لي به
    Tüm istediğim yatağa kıvrılıp 3 gün süreyle ortaya çıkmamak. Open Subtitles كل ما أريد فعله هو أن أزحف إلى الفراش و أختفى لثلاث أيام
    Oldukça ilginçtir. Ben henüz çocukken Tüm istediğim bir araba yarışçısı olmaktı. Open Subtitles الشيء الممتع في هذا المكان , عندما انا ترعرت كان كل ما اريده هو سياقة سيارات سباق
    Tüm istediğim bu. Open Subtitles أسرة واحدة يا جون هذا كل ما أطلب
    Tüm istediğim seni aciz kılıp, Becky'i sana göstermek. Open Subtitles كل ما أريده هو أن أضعفك ثم يمكنك رؤية بيكى
    Orada bir sürü silah olacak. Tüm istediğim onlar. Open Subtitles سيكون هناك شحنة من الأسلحة القديمة هذا كل ما أريده
    Tüm istediğim, işe zamanında gelmen. Open Subtitles كل ما أريده من شخص ما هو الظهور في الوقت المناسب للعمل
    Ve benim de ihtiyacım olan şey bu. Özel bir ödeme, Tüm istediğim bu. Open Subtitles إدفعوا لي مرة واحدة فقد، هذا كل ما أريده
    Hayır, Tüm istediğim onun kamışını temizlemekti. Open Subtitles بالعكس، كل ما أردته هو ممارسة الجنس معه.
    Tüm istediğim babamla biraz vakit geçirmekti. Open Subtitles كل ما أردته هو ان أقضي القليل من الوقت مع أبي
    Sanırım gerçekten Tüm istediğim özgür olmak ve böylece... istediğimi yapabilirdim.Ama artık sana sahip olduğumu anladım. Open Subtitles أظن أنني كل ما أردته كان الحرية لأعرف أنه يمكنني والآن أحظى بالحرية لأني أحظى بك
    Tüm istediğim seninle takılmak, ama bildiğin gibi cezalıyım.Yani... Open Subtitles كل ما أريد فعله هو الخروج معكِ ولكنك تعلمين بأنني معاقب. لذا
    Yo... Tüm istediğim senin o tatlı kıçını tekmelemek. Open Subtitles كل ما أريد القيام به ركلة الحمار الحلوى الخاص بك.
    İnan bana, Tüm istediğim şu sandviçi yemek ama dışarıda 100 tane rahibe varken grevi bırakamam. Open Subtitles صدقيني عندما أقول بأن كل ما أريد فعله هو تناول هذا الساندويتش ولكن لا أستطيع إنهاء إضرابي بوجود مئة راهبة في الخارج
    Tüm istediğim kucağımda tutabileceğim .küçük bir versiyonumu istemekti. Open Subtitles كل ما اريده هو نسخة مصغرة مني ، احملها بين ذراعيّ
    Tüm istediğim biraz huzur ve mutluluk. Open Subtitles كل ما اريده من الحياة هو السلام والسعادة هذا كل شىء
    Zaten yaptın bile. Beş dakika, Tüm istediğim bu. Open Subtitles لقد فعلتِ ذلك، خمس دقائق هي كل ما أطلب
    - Görünüşe göre o da bununla yaşayamamış. Tüm istediğim buydu. Open Subtitles على مايبدو ، بأنه لم يستطع العيش مع هذا هذا كل ما أحتاجه
    Bak, Tüm istediğim şey, senle yatakta kalmaktı ve... Open Subtitles ..انظر , كل ما أردت فعله هو أن أبقى معك في السرير ,و
    Ben, Tüm istediğim oraya birkaç aylığına gitmen. Open Subtitles بين، كل ما أطلبه هو ان تذهب هناك لأشهر قليلة
    Tüm istediğim annemden çok daha iyi bir anne olabilmek. Open Subtitles كل ما اردت كان , ان اكون افضل من مما كانت امي عليه
    Çocuklarla poker gecesindeyim ve Tüm istediğim çiplerimi nakde çevirmek ve eve sana gelmek. Ama sen evde yoksun. Open Subtitles إنها ليلة البوكر مع الرفاق, وكل ما أردت فعله هو أن أوزع رقائقي وآتي للبيت إليك, عدا أنكِ لستِ هنا
    Tüm istediğim, çalgı çalmak biraz dağıtmak ve birileriyle birlikte olmaktı. Open Subtitles كل ما اردته ان العب على تلك الالّه مقابل نقود ـ وهذا ماحدث ، أضاعة الوقت ! ـ
    Tüm istediğim, kazanmanı sağlayan zorunlulukları ortadan kaldırman. Open Subtitles جل ما أطلبه أن تحرريهم من أي التزام لترشيحك للفوز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more