| Deponun arkasındaki tünel diğer iki tünele çıkıyor. Sanırım biri sular altında. | Open Subtitles | هذا النفق في المستودع يقود لإثنان أخرين أعتقد ان أحدهم ممتليء بالماء |
| Siz yetişkinler hızlı düşünseniz iyi olur. Tren tünele girmek üzere. | Open Subtitles | أنت بالغ، من الأفضل أن تفكر سريعاً، إنه يتجه تحو النفق. |
| Deponun arkasındaki tünel diğer iki tünele çıkıyor. Sanırım biri sular altında. | Open Subtitles | هذا النفق في المستودع يقود لإثنان أخرين أعتقد ان أحدهم ممتليء بالماء |
| Üç blok ötedeki bir otoparka çıkaran bir tünele götürecek sizi. | Open Subtitles | سيقلك إلى نفق ومنه إلى مرآب يبعد 3 مباني عن هنا |
| Sarayın güney ucunda, bir tünele açılan bir giriş var. | Open Subtitles | هناك مدخل سري بالنهاية الجنوبيه .للقصر يؤدي الي نفق الهروب |
| Kardeşim, bu mükemmel. tünele hemen adam sokabileceğini söylüyor. | Open Subtitles | أخي هذا ممتاز، إنه يقول بإمكانه جلب رجال للنفق حالاً |
| Ne senin ne de Tanrı'nın tünele inip bana yardım ettiğini görmedim. | Open Subtitles | لم ارى الرب قادم لي من هذا النفق كي يساعدني أو أنت. |
| İkinci grup bahsettiği tünele gidecek ve avluyu basacak. | Open Subtitles | المجموعة الثانية تمر عبر النفق الى الفناء. |
| - Çıkmak için sol tünele sap. | Open Subtitles | رجاءً أصغِ للخُرُوج أنت يَجِبُ أَنْ تَأْخذَ النفق اليساري |
| Bunu 3 peron aşağı götür, tam yukarıdaki diğer tünele geç ilk merdivene çık, ve tırmanmaya başla. | Open Subtitles | خذ هذا 3 أرصفة من الأسفل إلى النفق التالي مباشرةً إتَجه إلى أوَل سلَم وإصعده |
| Kaçış söylentilerinden sonra tünele girdik. | Open Subtitles | عندما تدق ساعة الفرار يجب أن ننتقل إلى النفق |
| Gittiğini izledim. O uzun siyah tünele doğru süzülerek gitti. | Open Subtitles | لقد رأيته يذهب لمدة طويلة خلال هذا النفق المظلم |
| Kahretsin, tren tünele girmeden tüm bilgiyi indirmemiz lâzım. | Open Subtitles | يجب علينا أن ننقل هذا قبل أن ندخل في النفق |
| Bakım ekipleri tünele sabah 6 gibi gelirler 5:30 civarında geri döneceğim | Open Subtitles | طاقم الصيانة يأتىِ إلى النفق فى السادسة صباحاً سوف أرجع الى الحفرة فى الخامسة و النصف |
| tünele koyduğum bomba, 8 dakikaya ayarlamıştım. | Open Subtitles | ماذا تقصد ؟ مؤقت تفجير النفق لقد ضبطته على 8 دقائق |
| Pekala. Mezarın içindeki ürpertici tünele ilk kim girmek ister? | Open Subtitles | من يريد أن ينزل إلى النفق الكئيب داخل القبر الجماعي أولاً؟ |
| Aciz hissediyorsun uzun, karanlık bir tünele yalnız başına bakıyormuş gibi. | Open Subtitles | كالنظر في نفق طويل ومظلم وكأنك وحدك ولكن هذا غير صحيح |
| Çitin içinden geçin. 101. otoyola çıkan tünele gireceksiniz. | Open Subtitles | استمر الى الامام، ستصل الى نفق يوصل الى طريق 101 |
| Bu, elinde bir fenerle tünele girmeye benzer, ama ışık yalnızca bir süre için yanar ve söner. | Open Subtitles | هو مثل هو في نفق بمصباح كاشف، لكن الضوء يجيء فقط أحيانا. |
| Bu rafineride çalışan herkes o tünele nasıl girileceğini bilirdi. | Open Subtitles | أى شخص قد سبق له و عمل فى المصفأة يعرف كيفية الدخول للنفق |
| TH: Bu onun hakkında tabii ki bu ayrıca 160 tünele ait bazı arşiv görüntülerini göstermek içinde bize imkânı tanıdı. | TED | ثوماس هيلم: وهذه هي النهاية، ولكن بالطبع، أيضًا الأنفاق التي يبلغ عددها 160 أعطتنا فرصة لعرض بعض الصور من الأرشيف. |
| Ama tünele ulaşmak için zaten gardan ayrılmış olman gerek. | Open Subtitles | لكن يجب أن غادر المحطة للوصول لنفق. حسناً. |
| Yaklaşık 400 metre ileride bir tünele girdiler. O yüzden kesilmiş olabilir. | Open Subtitles | لقد دخلوا نفقاً أمامكما بحوالى ربع ميل قد يكون مجرد تشويش |
| Çok şükür, gizli tünele toslayabildim de kaçabildik. | Open Subtitles | لحسن الحظ، أنا كُنْتُ قادر على , هممم هدفنا إلى النفقِ السريِ لهروبِنا. |