"türlerini" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنواع
        
    • الأنواع
        
    • سلالات
        
    • أنواعها
        
    • جنسها
        
    Peki kapalı alanda yaşayan mikropların türlerini ve dağılımlarını ne etkiliyor? TED ما الذي يحدد أنواع وتوزيعات الميكروبات داخل المباني؟
    Hepsi de hatları birbirinden ayırmak için farklı renkler kullanıyor, istasyon türlerini ayırmak için de basit semboller kullanıyorlar. TED كلهم يستخدمون ألوانًا مختلفة للتمييز بين الخطوط، وكلهم يستخدمون الرموز البسيطة للتمييز بين أنواع المحطات.
    10 bin yıl önceden gelen ateş oyuklarına baktığınızda, rakunları göreceksiniz, kurtları göreceksiniz, tüm farklı yaratık türlerini göreceksiniz. TED اذا نظرتم الى حفريات النار من 10،000 سنة مضت، سترون الراكون، الذئاب، سوف ترون كل الأنواع المختلفة من المخلوقات.
    Bu teknolojiler, tıbbi tesislerde hasta alımını çok daha etkili hâle getiriyor ve sonrasında bu tıbbi tesisler bu verimlilik türlerini beklemeye başlıyorlar. TED هذه التقنيات تجعل وصف حالة المرضى في المرافق الطبية أكثر فعالية، وبدورها، هذه المرافق الطبية على استعداد لتقبل كل هذه الأنواع من الكفاءات.
    Birincisi; bu organizmanın pek çok farklı alt türlerini --bazıları yüksek miktarda toksin üreten, bazıları az miktarda üreten-- almak ve bu alt türleri farklı ülkelere yaymak TED أحدهم ستكون بأخذ سلالات مختلفة من هذا الكائن -- بعضها تنتج الكثير من السم, و بعضها ينتج القليل -- و أخذهم و نشرهم فى عدة بلدان مختلفة.
    Eğer evlerini kaybederlerse, bu tüm türlerini tehlikeye sokar. Open Subtitles اذا خسروا منازلهم، يمكن أن تعرض للخطر أنواعها كلها
    Fırsat bulduklarında kendi türlerini bile yemekten çekinmeyeceklerdir. Open Subtitles سو ف يقومون بافتراس حتى اليرقات من جنسها إذا أتيحت لها الفرصة.
    Bu tür sorulara cevap bulmak amacıyla biliminsanları diğer hayvan türlerini ve insan çocukları inceliyorlar. TED لمواجهة أسئلة مماثلة، يقوم العلماء الآن بتصوير أنواع حيوانية أخرى وأيضا أطفال البشر.
    Bu süreç devam ederken, bilgisayara aradığımız yapı türlerini adım adım söylüyoruz. TED فكلما تعمقنا في هذه العملية فإننا نخبر الكمبيوتر تدريجياً أكثر وأكثر عن أنواع التركيبة التي نبحث عنها
    Bazı modern dünya düşünürleri kederin öznelliği ile ya da evrenselliği ile ilgilenmediler, bunun yerine acının bütün türlerini ortadan kaldırabilecek bir teknolojiyi kullanmayı tercih ediyorlar. TED بعض المفكرين المعاصرين لا يهتمون لكونية الحزن مقابل خصوصيته ويفضّلون استعمال التكنولوجيا للقضاء على كل أنواع الألم.
    Oraya ait ağaç türlerini tanımlayabilmek için o yerin eski tablolarını, şiirlerini ve edebiyatını araştırıyoruz. TED نبحث في اللوحات القديمة والقصائد والأدب المنتمي لذلك المكان، لنتعرف على أنواع الأشجار المنتمية إليه.
    Sizi buraya tutturup, bunu döndürseydim, deneyimleyeceğiniz kuvvet türlerini düşünsenize... TED إذا قمت بوضع أحدكم هنا وجعلتها تدور، سوف تفكرون في أنواع القوى التي ستؤثر عليكم.
    Kanserin bu kötü huylu türlerini bir çeşit çizgi romandaki kötü karakterler olarak düşünebiliriz. TED يمكننا التفكير في أن هذه الأنواع السرطانية العدوانية هي كنوع من الأشرار ذوي القوة الخارقة في كتاب فكاهي.
    Bu tür farklı düşünce türlerini yeniden ele alıp onları örneğin arabanın içine koyacağız. TED وسوف نأخذ مرة أخرى تلك الأنواع المختلفة من التفكير وسوف نضعها في سيارة مثلا.
    Ancak bu kadar değil.Başka dans türlerini de çalışacağız. Open Subtitles ولكن لَيسَ هذا كُلّ شئ إننا سَنَدْرسُ الأنواع الأخرى للحركةِ
    Temizlenmeden türlerini belirlemek zor olacak. Open Subtitles حتى يتم تنظيفها حتى، سوف من الصعب تحديد الأنواع.
    türlerini kurtarmak için, bu aileye hemen yardım etmem gerek. Open Subtitles لكي تبقى هذه الأنواع على قيد الحياة لابدّ لي من مساعدة هذه العائلة الآن
    Ama Dünya Sağlık Örgütü almış içinde dostlarımız Ebola ve Marburg'ta bulunan Pennsylvania'daki biyolojik tehlikeli virüs türlerini barındıran 4. seviye bir merkezde. Open Subtitles حسناً، منظمة الصحة العالمية عينته، كمتدرب في واحدة من منشآتها في شمال ولاية "بنسلفانيا"، التي تحتوي مخزن لمستوى 4 سلالات فيروسية بيولوجية،
    Dünyanın dört bir yanından gelen buğday türlerini kullanıyorlar ve Sovyet buğdayını Morozov'dan daha iyi bilen biri yok. Open Subtitles انهم يستخدمون سلالات من القمح من جميع انحاء العالم ولا أحد يعرف القمح (السوفييتي أكثر من (موروزوف
    Hayvanların savaşta kendi türlerini öldürmeleri çok nadir görülür. Open Subtitles من النادر جداً أن تقتل الحيوانات أبناء جنسها في عراك،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more