| tüylü kanatları hasara karşı daha dayanıklıdır pterosaurun deri yapılı zarına nazaran, özellikle de dal ve çalı çırpı arasında. | Open Subtitles | لكن أجنحتها ذات الريش أكثر قدرة على مقاومة الأضرار من الأغشية الجلدية للديناصورات الطائرة لا سيما , بين الغصون والأشجار |
| Bay tüylü Pantolon babasının ona verdiği son şey. | Open Subtitles | (مستر فزي بانتس) كان آخر شيء أعطاه إليها والدها |
| Hiç küçük bir Rottweiler gördünüz mü, siyah tüylü, çirkin bir şey. | Open Subtitles | أنتم تنظرون الى الروت فايلر ذو الفرو الاسود ، هذا الشئْ قبيح |
| Yavru için değişik isimler bulmaya çalıştım tüylü, Benekli ya da Hızlı gibi. | Open Subtitles | جربت أسماء مختلفة للصغير مثل "فازي", "سبوتس" أو "سبيدي" |
| tüylü, dört ayaklı, herhangi bir şey olabilir ama benim aklıma kurt adam geliyor. | Open Subtitles | اوتري، لقد دهستُ حيواناً فروي .. بكل قوتي، يُمكنُ أَنْ يَكُونَ أيّ شئ 'لكني هنا افكر بـ 'مذؤوب .. |
| Kardeşi François kontrbasçı. tüylü uzun elleriyle. | Open Subtitles | أخوه، فرانسوا، عازف الباس بيديه الطويلة المشعرة |
| Erkeklerin duyargaları fırça gibi hatta tüylü gibi duruyorlar. | TED | الذكور لديها هوائيات كثيفة جداً، تبدو وكأنها ريش نوعاً ما. |
| Peki, herhangi bir yerinizi oynattığınızda, tüylü dostumuz sizi taklit edecek. | Open Subtitles | عندما تحرك أي جزء من جسدك صديقنا المغطى بالفرو سيقلدك تماماً |
| Yıllar içinde onu, bu tüylü ve tatlı hayvanları bizim hasta çocuklara getirip, ara sıra onlarla vakit geçirme konusunda ikna ettim. | TED | على مدى سنوات، أقنعته لنقل تلك البهائم ذات الفراء الجميل لتسلية مرضانا الأطفال من وقتٍ إلى آخر. |
| Ve tüylü tavşan beyaz karların üzerine doğru koşuyor. | Open Subtitles | الأرنب الفروي يَركُض عبر ندف الثلج البيضاء الرقيقة |
| Aldo Leopold bunun biyolojik bir kasırga, bir tüylü fırtına olduğunu söyler. | TED | كان ألدو ليوبولد يصفها بأنهاكانت كعاصفة بيولوجية أو كعاصفة من الريش. |
| Kuşların en uzak tüylü akrabalarının tellere benzeyen düz tüyleri vardı. | TED | ذوات الريش من أقارب الطيور الأكثر بعداً كان لديهم ريش مستقيم والذي بدا مثل الأسلاك. |
| tüylü dinozorların tam olarak nasıl uçtuğu hâlâ bir gizem. | TED | كيف بالضبط طارت الديناصورات ذوات الريش لا يزال لغزاً لدرجة ما. |
| tüylü Pantolon'un yerini dolduramayacağımızı biliyorum ama şeyi merak ediyoruz... | Open Subtitles | أعلم أننا لا نستطيع أن نستبدل (فزي بانتس) لكننا كنا نتسأل |
| "tüylü sevgilim" | Open Subtitles | ماي فزي فلانتاين ( فالانتاين المشوش ) 522 00: 24: 29,209 |
| tüylü hayranlar kitlesinin dışında olan birine pek uymayacak bir jargon. | Open Subtitles | إن هذا لتعريف دقيق جدا لشخص خارج اجتماعات الفرو يا سباركي |
| Şimdi de hem tüylü hem komik Ayı Fozzie karşınızda! | Open Subtitles | والتالي, رجلنا الرح المليء بالفرو السيد "فازي" الدب |
| Şu tüylü ve üzerlerinde şeritler olanlar. | Open Subtitles | تلك هي تلك التي هي فروي ولها المشارب عليها. |
| Bu tarz hava, kuşlar ve küçük tüylü yaratıklar içindir. | Open Subtitles | هذا الهواء مقدر للطيور و للأشياء الصغيرة المشعرة |
| İçinde yaratıklar var. En başta tüylü ve küçükler. | Open Subtitles | هناك مخلوقات فيه إنها صغيرة ومغطاة بالفرو |
| Vahşi yaşamla bütünleşmiş bu sahillerde tüylü Foklar en kalabalık nüfusa sahiptir. | Open Subtitles | رأس الرجاء الصالح يعج بالحياة البحرية ومن بين اكثر سكانه انتشارا عجول البحر ذات الفراء |
| Bakıyorum hâlâ o tüylü şeyle oynuyorsun. | Open Subtitles | أرى إنّك لازلت تتذكر ذلك الشيء الفروي الجني. |
| Bunların hepsi avlarını yakalamak için tüylü balina çubuklarını kullanan dişsiz balinalardır. | TED | كل هذه هي حيتان بالينية وهي تستعمل صفائح بالينية مشعرة بدلًا من الأسنان لاصطياد فرائسها. |
| Ve ayrıca suçlanacak biri varsa o da şu tüylü yaratıktır. | Open Subtitles | إلى جانب أنه يجب أن نلوم ذلك المشعر ماذا؟ |
| Eğer uslu durursanız, size daha uzun tüylü bir şapka alırım. | Open Subtitles | وإذا كنتما فتاتين مطيعتين فسأشتري لكما قبعة كبيرة لها ريشة أكبر |
| Küçük, tüylü bir ayıcık gibi. | Open Subtitles | أتعرف؟ ,مثل دب ضبابي طيب إلى حد ما |
| Yakındaki dağların yükseklerinde tüylü kozalak çamları, gezegenin en yaşlı organizmaları bulunur. | Open Subtitles | هناك في أعلى الجبالِ القريبةِ , صنوبريات برستليكون ، الكائنات الحية الأطول عمراً على الكوكبِ. |