| Çünkü bilmek isteyenler, bir silah taşımaz ceplerinde ve kalplerinde nefret olmaz. | Open Subtitles | لأن الذين يريدون الحقيقة لا يحملون المسدسات فى جيوبهم والكراهية فى قلوبهم |
| Kulağa harika bir çözüm gibi geliyor ama işin tuhaf kısmı, Kumbh Mela gibi etkinliklerde çoğu insan cep telefonu taşımaz. | TED | يبدو أنه هو الحل الأنسب، ولكن المضحك في الأمر هو، معظم الناس لا يحملون هواتفهم النقالة معهم في مهرجان "كومبه ميلا". |
| Bir özel harekat askeri savaşa giderken yanında ailesine ait anılar taşımaz. | Open Subtitles | عندما يذهب جنود المهمات الخاصة للحرب فلا يحملون معهم أيّ تذكارات عائلية، لا صور و لا شيء. |
| - İkimizi birden taşımaz! | Open Subtitles | -لن يحملنا سويةً |
| - İkimizi birden taşımaz! | Open Subtitles | -لن يحملنا سويةً |
| Ben bir erkeğim. Bir erkek kadın çantası taşımaz. Ondan test yaptırmasını istemiyorsan, ne halt edeceksin? | Open Subtitles | أنا رجل، والرجل لا يحمل حقيبة يد نسائية! أجل! |
| Tıbbi görevlilerin silahı olmaz,.. ...suçlularsa silahlarını kılıfta taşımaz. | Open Subtitles | الموظفون القضائيون لا يحملون سلاحاً، و المجرمون لا يحملون سلاحاً بحزام جلدي. |
| Çünkü normal insanlar bir çanta dolusu para taşımaz. | Open Subtitles | لأنّ الناس العاديين لا يحملون حقيبة مليئة بالمال، اتفقنا؟ |
| Normal insanlar kız arkadaşlarının çıplak resmini taşımaz. | Open Subtitles | الأشخاص العاديين لا يحملون صوراً عارية لأحبّتهم |
| Tanıdığım çoğu hokk dağıtıcısı bu tarz silah taşımaz. | Open Subtitles | كل تجار المخدرات الذي أعرفهم لا يحملون هذا النوع من الأسلحة |
| İtfaiyeciler silah taşımaz. | Open Subtitles | رجال الإطفاء لا يحملون أسلحة |
| Doktorlar silah taşımaz. | Open Subtitles | الأطباء لا يحملون مسدسات |
| Kim yanında kürek taşımaz ki? | Open Subtitles | أي نوع من الرجال لا يحمل معه جاروف؟ |
| Nasıl olur da kanun adamı silah taşımaz? | Open Subtitles | أي رجل قانون هذا الذي لا يحمل مسدسه؟ |