| Ama ikinci çocuk yoldayken, Joe taşınmanın zamanının geldiğini düşündü. | Open Subtitles | لكن مع الثاني في الطريق .. جو فكر في الإنتقال |
| taşınmanın kolay olmadığını biliyorum. Desteğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | أنا أعلم أن هذا الإنتقال ليس سهلا وأنا مقدر لدعمكما |
| Bak, taşınmanın ikiniz için de zor olduğunu biliyorum ama lzzy'nin, bu söylediklerini yaptığına inanmıyorum, senin de inandığını sanmıyorum. | Open Subtitles | أنظرى أنا أعلم أن هذا الإنتقال كان صعبا عليكما لكن لا أصدق أنها ستفعل أيا من هذه الأشياء ولا أعتقد أنك ستفعلين هذا أيضا |
| Susan, Chuck seni alt etmek isterse New York'a taşınmanın onu durdurmayacağını biliyorsun. | Open Subtitles | سوزان انت تعلمين انه ان اراد تشاك القضاء عليك الانتقال لنيويورك لن يوقفه |
| Yeni eve taşınmanın her zaman ufak tefek sorunları vardır. | Open Subtitles | هنالك دوماً بضعة مشاكل نواجهها عند الانتقال إلى منزل جديد |
| Bana,babamların yanına taşınmanın,para biriktirmene.. | Open Subtitles | أتذكر عندما قلت لي بأن الانتقال للسكن مع أمي وأبي |
| İlki, sanırım senin oradan taşınmanın zamanı geldi. | Open Subtitles | أولاً, أعتقد أنّه حان الوقت لك لتنتقل إلى منزلك الخاص .. تعلم ؟ |
| taşınmanın stresinden olmalı. Kutuların birinde buldum onu. Zavallı çocuğum. | Open Subtitles | حصل له ذلك بسبب التوتر والجهد من الإنتقال عثرتُ عليه بإحدى الصناديق |
| taşınmanın düzeninize bir tehdit oluşturduğunu kabullenemiyorsunuz. | Open Subtitles | انه لا يمكنك الإعتراف بأن الإنتقال يمثل خطرا على ترتيباتك |
| Steve ve kıytırık mağazasından uzaklaşmak buraya taşınmanın faydalarından biriydi. | Open Subtitles | الإبتعاد عن ستيف و محله كان من المفترض أن تكون إحدى منافع الإنتقال إلى هنا |
| Onlara buraya taşınmanın belki de iyi bir fikir olmadığını düşündürün. | Open Subtitles | في خارجِ أماكنِ عبادتهم, أليس كذلك؟ من أجل إيضاح فكرةٍ وهي, أنَّ الإنتقال لأمريكا |
| O zaman tekrar taşınmanın vakti geldi. | Open Subtitles | حان وقتُ الإنتقال مجدّداً إذاً |
| Anne, evden taşınmanın en doğru çözüm olduğuna emin misin? | Open Subtitles | - أمي , هل أنتِ متأكدة أن الإنتقال خارجاً هو الحل الأمثل ؟ |
| Dallas'a taşınmanın tek iyi yanı... | Open Subtitles | الشىء الوحيد الجيد في الإنتقال لدالاس |
| Yeni bir yere taşınmanın zor olduğunun farkındayım fakat aramızda olmandan çok memnunuz. | Open Subtitles | أعلم أنّه من الصعب الإنتقال لمكانِ جديد |
| Fikrimin yanı sıra, bloğun aşağısına taşınmanın nesi yanlış? | Open Subtitles | بالإضافة أنها فكرتي, ماذا عن الانتقال إلى المسكن؟ |
| Pardon ama, aynı eve taşınmanın nesi bu kadar kötü? | Open Subtitles | و, أنا آسف, ما السيء في الانتقال للعيش معاً؟ |
| Yeni Zelanda'ya taşınmanın düzenimizi nasıl bozabileceğini anlamıyor. | Open Subtitles | أنه فقط لايفهم كيف أن الانتقال لينوزلاندا قد يجعلنا نستاء جميعنا. |
| O eve taşınmanın; benim, Franklin ve çocuklar için yeni bir başlangıç olması gerekiyordu. | Open Subtitles | الانتقال لذلك المنزل كان يفترض ان يكون بداية جديدة لي و فرانكلين والاولاد |
| Evet, yeni bir yere taşınmanın ne kadar zor olduğunu unutmuşum. | Open Subtitles | أجل، نسيت كم يصعب الانتقال الى مكان جديد |
| Ben sadece oradan taşınmanın, yeniden Dina'yla birlikte oturmanın zamanı gelmiştir belki, diyorum. | Open Subtitles | أقصد فقط أنه ربما حان الوقت لتنتقل وتجتمع مع (دينا) ثانية لابُد أنك تشتاق إليها وإلى (مايكي)، هذا كل ما أقصده |