"taşıyıcısı" - Translation from Turkish to Arabic

    • حامل
        
    • ناقل
        
    • حاملوا
        
    • علبةُ
        
    • الناقل
        
    Peki bu kişi profesyonel bir pasta taşıyıcısı olsaydı? TED ماذا لو كان حامل قالب الحلوى شخص متخصص في حمل القوالب ؟
    Provaya 15 dakika kalmışken ve yüzük taşıyıcısı kayıpken? Open Subtitles و قد بقى على بروفة الزواج 15دقيقة و حامل الخاتم مفقود؟
    Biliyor musunuz, bagaj taşıyıcısı bana aşağı doğu bölgesindeki bir depodaki partiden bahsetti. Open Subtitles أتعلمون.. حامل الحقائب أخبرني عن حفلة في مخزن بضائع في الجهة الشرقية
    Aralığın bir tarafında motor sinir hücresi asetilkolin denen bir sinir taşıyıcısı içeriyor. TED في إحدى جوانب الفجوة، تحتوي الخلية العصبية الحركية على ناقل عصبي يُسمى الأسيتيل كولين.
    Lou Guzman, ilkokul mezunu eski et taşıyıcısı. Open Subtitles لو غازمان ,ناقل لحوم سابق لم ينل حظة في الدراسة
    Anlamadım. "Yüzük taşıyıcısı" dedin, değil mi? Open Subtitles معذرةً, انت تقصد حاملوا الخواتم أليس كذلك ؟
    Sanırım kurbanın oğlunun taşıyıcısı. Open Subtitles مسمّى john dudek. أَعتقدُ بأنّه علبةُ الإبنَ.
    Anladığım kadarıyla senin ailenin son gen taşıyıcısı da yardım etmiş Open Subtitles كما أفهمها, مع مساعدة الناقل الأخير من هذا الجين من عائلتك.
    RNA'nın belki de DNA'nın habercisi olabileceğine inanıyorlar yaşamın genetik kodunun basit bir taşıyıcısı Open Subtitles لطالما أعتبروا بأن الحمض الريبي يتشكل من الحمض النووي حامل بسيط لشفرات جينات الحياة
    Düğüne gitmek bile istemiyorken, şimdi de yüzük taşıyıcısı mı oldum? Open Subtitles انا لا اريد حتى الذهاب الى هذا الزواج الان انا حامل الخواتم
    Merak ediyordum da, Stan düğününüzde yüzük taşıyıcısı olabilir mi? Open Subtitles كنت اتسائل هل تعتقدين انه يمكن ان يكون ستان حامل الخواتم في زواجك؟
    Şimdi Ellie, Stan eğer bu işi başarabileceğini gösterirse yüzük taşıyıcısı olabilir. Open Subtitles الآن، ايلي ستان يمكن ان يكون حامل الخواتم اذا استطاع ان يثبت انه يمكنه ان يفعل ذلك
    Eğer Stan dikkati dağılmadan yürüyebilirse, yüzük taşıyıcısı olabilir. Open Subtitles إذا استطاع ستان ان يمشى على هذا الممر بدون ان يفقد تركيزه عندها يستطيع ان يكون حامل الخواتم
    Sizi şimdi İKYT ile yani "İnsanlara yönelik Kapsamlı Yük taşıyıcısı" ile tanıştırayım. TED دعوني الآن اقدم لكم " هالك = الرجل الاخضر العملاق " او الانسان العالمي حامل المعدات
    Bu adam çiçek hastalığı taşıyıcısı gibi. Open Subtitles هذا الرجل مثل حامل لمرض الجدري
    Sedye taşıyıcısı olacaksın. Yaralılara bakacaksın. Open Subtitles ستكون حامل نقّالة ستعتني بالمجروحين
    Valka'nın kudretinin taşıyıcısı melun aleve karşı gelmeli." Open Subtitles لان ناقل نفس فالكا يجب ان يقف ضد حلقة النار
    Bir sinir taşıyıcısı,insan hafızasının çalışmasını ve düzenlenmesini sağlıyor. Open Subtitles ناقل عصبي يساعد في عملية تنظيم الذاكرة البشريه
    Aklıma gelmeyen tek şey, hiç kimsenin mümkün olabileceğini düşünmediği tek şey sentetik bir oksijen taşıyıcısı kullanmaktı. Open Subtitles الشيءالوحيدالذيلمأفكّربه، الشيء الوحيد الذي لم يظنّ أحد أنهُ ممكن كان هو إستخدام ناقل الأوكسجين الإصطناعي
    "Yüzük taşıyıcısı" diyeceğine "yüzük ayısı" diyorsun sürekli. Düğünümüzde bir ayı olacak mı olmayacak mı? Open Subtitles لا تنفك تقول حلقة الدّب بدلاً من حاملوا الخواتم، هل سيكون دبٌّ بحفل زواجنا أم لا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more