| İşte buradaydım, bu garip ülkede, ellerimde servet taşıyordum. | Open Subtitles | كنت هنا ، في هذا البلد الغريب أحمل ثروة في يدي |
| Barcelona'dan ayrıIırken çocuğunu taşıyordum. | Open Subtitles | وحينما غادرت برشلونة كنت أحمل أبنك فى أحشائى |
| 12 saattir 20 kiloluk tümörü taşıyordum. | Open Subtitles | كنت أحمل ورماً يزن 50 باوند لمدة 12 ساعة |
| - Sırf silah taşıyordum diye... - Hayır, silah değil. | Open Subtitles | فقط لانني كنت احمل سلاحا كلا انه ليس السلاح |
| O gün yaklaşık 10 milyon dolarlık elmas taşıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أنقل ألماس بقيمة عشرة ملايين في ذلك اليوم |
| Hiç kolay bir iş değil takdir edersin ki, onu klozete doğru taşıyordum bir baktım telefon cebimden fırlamış, bacaklarının arasından suya düştü ve bozuldu. | Open Subtitles | و مع هذا فهي ليست أسهل الوظائف كنت أحمله إلى المرحاض ثم سقط من جيبي على رجليه الصغيرتان |
| Sen giderken hamileydim Bebeğimizi taşıyordum | Open Subtitles | حين ذهبت كنت حاملاَ كنت أحمل طفلنا ماذا ؟ |
| Sürekli yanımda taşıyordum bunu söylemek için doğru anı kolluyordum. | Open Subtitles | أحمل هذا في جيبي منتظراً اللحظة المناسبة لإخبارك |
| Ağır bir çanta taşıyordum ve beni hazırlıksız yakaladın. | Open Subtitles | لقد كنت أحمل حقيبة ثقيلة ولقد كشفتِني من الخارج |
| Az kalsın bisikletimle beni ezeceklerdi çünkü 6 bakkal poşeti taşıyordum ve farım patladı ve Toledo'daki bütün sürücüler eve-çerez-getirmek-için- hayatını-riske-atan bisikletli-çocuğa- ne-kadar-yaklaşabiliriz oyununu oynamaya karar vermişler. | Open Subtitles | وكدت أسقط من دراجتى لأنى أحمل 6 حقائب بقالة وكل سائق فى توليدو قرر أن يلعب كم سنقترب من الطفل على الدراجة الذى يخاطر بحياته حاملاً الطعام |
| Tedaviyi kanımın içinde taşıyordum. Baskı olmaz olurmu? | Open Subtitles | كنت أحمل العلاج في دمي لا تشعرين بالضغط، أليس كذلك؟ |
| karnımda ikiz çocuk taşıyordum. Beynimde kan yoktu. | Open Subtitles | كنت أحمل تؤاماً لم توجد دمائاً فى رأسى |
| Kadının birini dışarı taşıyordum, | Open Subtitles | لقد كنت أحمل هذه المرأة خارجاً |
| Eğitimin ilk gününde... on kişilik bir masaya çorba tepsisi taşıyordum. | Open Subtitles | ...وخلال يوم التدريب الأول كنت أحمل صينية طعام لطاولة يجلس عليها 10 أشخاص |
| Onu eve götürmek için bu zıbını beraberimde taşıyordum. | Open Subtitles | .. كنت أحمل معي هذا المهاد لأحملها به |
| Ben 8 milyon dolar taşıyordum. | Open Subtitles | حسناً, في الحقيقة انا احمل 8 ملايين دولار |
| Bunu bana söylemeliydin çünkü ben bunu başından beri taşıyordum. | Open Subtitles | كان يجب عليك اخباري لاني كنت احمل هذا معي طوال الوقت |
| Tabii o zaman bir metre uzunluğunda bir sandviç de taşıyordum. | Open Subtitles | بالأضافة الى انى كنت احمل سماعة حفلات كبيرة |
| Beni yakaladıklarında başımdaki ödülden çok daha değerli bir şeyi taşıyordum! | Open Subtitles | كُنت أنقل شيء أكثر قيمة من أي جائزة عندما أمسكوا بي! |
| - Hayır. Ben ürünleri 26 Şubat'ta taşıyordum. | Open Subtitles | لأنني كنتُ أنقل المخدرات في 26 فبراير |
| 57 gün önce,vücudumda bunlardan tam 6 tane taşıyordum. | Open Subtitles | وهذا ماكنت أحمله قبل 57 يوم فوق جسدي |
| Gerçekten sadece onun için taşıyordum. | Open Subtitles | -بصراحة، كنتُ أحمله لأجلها . |