"tabancanın" - Translation from Turkish to Arabic

    • المسدس
        
    • مسدسا
        
    • مسدّس
        
    • وبقيت على
        
    Sırrım, oyuk uçlu mermilerle dolu olan bu tabancanın, ruh ikizim olduğunu düşündüğüm adam tarafından kafama doğrultulmuş olmasıydı, birçok, birçok kez. TED سري كان أن لدي هذا المسدس المحشو بطلقات مجوفة مصوب على رأسي من قبل الرجل الذي كنت أعتقده توأم روحي، عدة ، عدة مرات.
    tabancanın ağırlığından boş olduğunu biliyordun, değil mi? Open Subtitles عرفتَ من ثقل المسدس أنه كان فارغاً، صحيح؟
    O'Shea onu korkutmaya çalışırken tabancanın ateşlendiğini söylüyor. Open Subtitles يقول أوشيه أنهما قصدا إخافتها ولكن إنطلق المسدس
    Ağzıma tabancanın namlusunu sokup... işlemediğim bir cinayeti itiraf ettirdiler. Open Subtitles لقد وضعوا مسدسا بفمي... وارغموني على الاعتراف بجريمة قتل لم ارتكبها
    O dededen kalma Colt tabancanın, tetiğine bir sonraki basışında parçalarına ayrılabileceğini düşündüm. Open Subtitles ظننتُ أنّ مسدّس جدّي من الممكن أن ينفجر إلي شظايا في المرّة القادمة التي تُحاول فيها ضغط الزناد
    Ama mermi yarasının çevresinde yanık izleri vardı ve bu da tabancanın kafasına dayanmış olduğunu gösteriyordu. Open Subtitles وان المسدس كان موضوعا قريبا من رأسها من خلال فحص شكل الجرح
    Ben tabancanın boş olduğunu biliyorum ama polis boş olduğunu bilmiyor. Open Subtitles كذلك أنا لكن الشرطة لا تعرف ان هذا المسدس فارغ
    tabancanın olması iyi ama ne yazık ki bir sürü kamera var. Open Subtitles أنت جيد باستخدام المسدس للأسف، ثمة الكثير من الكاميرات
    O saniyede, bu tabancanın ateşlenmesi ile başka bir insan daha böyle bir şeyden vazgeçmişti. Open Subtitles و في كسر من الثانية و بضجيج المسدس تخلي إنسان آخر عن آماله و أحلامه
    Benim duyduğuma göre sen evin uşağına tabancanın yerini sormuşsun ama! Open Subtitles أمم, لقد سمعتك تسألين الخادم عن مكان المسدس
    tabancanın bu adrese kayıtlı olduğuna emin misin? Open Subtitles هل أنت متأكدة أن هذا عنوان صاحب المسدس الذي وجدته ؟
    Çok yüksek hızlı mermiler plastik tabancanın patlamasına neden olabilir. Open Subtitles طلقة أسرع قد تتسبب بتفجير المسدس البلاستيكي.
    Bana sizin garajınızda çalıştığını ve tabancanın geri tepip, başına vurduğunu söyledi. Open Subtitles لقد أخبرني أنه كان يعمل على مرآبكم وأن المسدس أرتد وضربه في رأسه
    tabancanın namlusunda daima resmi bir şey vardır. Open Subtitles هناك دائما شيء رسمي حول نقطة المسدس
    tabancanın balistik incelemesinin yaptırıldığını varsayıyorum. Open Subtitles افترض ان المختبر قد فحص هذا المسدس
    Ahırdaki tabancayı ilk gördüğüm an gerilmeye başlamıştım, çünkü anlamıştım ki o, rüyamdaki tabancanın tıpkısının aynıydı. Open Subtitles منذ اللحظة الأولى التي رأيت فيها المسدس في الحظيرة بدأت أشعر بالقلق لأنني أدركت... أنه كان نفس المسدس في حلمي
    tabancanın sorunlarını halletmek için gece gündüz çalıştı. Open Subtitles عمل ليلا ونهارا لتصحيح مشاكل المسدس
    Ağzıma tabancanın namlusunu sokup... işlemediğim bir cinayeti itiraf ettirdiler. Open Subtitles لقد وضعوا مسدسا بفمي... وارغموني على الاعتراف بجريمة قتل لم ارتكبها
    Kahrolası tabancanın ne işi vardı orada? Open Subtitles لماذا كان هناك مسدسا في الأساس؟
    Sahibi, sattığı her tabancanın balistik profilini kaydeden eski bir polismiş. Open Subtitles المالك شرطيّ سابق، فريق الأسلّحة سجل معلومات كلّ مشتري لكلّ مسدّس تمّ بيعه
    Bu arada, tabancanın tetik kilidi kapalıyken beynimi havaya uçurmak için biraz zorlanacaksın. Open Subtitles ... بالمناسبة , أنت ستواجه أياماً عصيبة إذا أطلقت عليّ الرصاص وبقيت على قيد الحياة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more