"tabancayı" - Translation from Turkish to Arabic

    • المسدس
        
    • البندقية
        
    • السلاح
        
    • المسدّس
        
    • الصاعق
        
    • المُسدس
        
    • سلاحك
        
    Bir şeyler yeriz, tabancayı alırız, sonra da herkes kendi yoluna gider. Open Subtitles سنحصل على شيء لنأكله ستحصل على المسدس وبعدها كل منا يذهب بطريق
    Duvara iki tane mermi sıktın sonra da tabancayı bana doğrulttun. Open Subtitles لقد اطلقت رصاصتين حيتين على الجدار وبعدها قمت بتصويب.. المسدس علي
    Biri tabancayı ve mermiyi alıp şakaklarıma dayadı. TED وأخذ أحدهم المسدس والرصاصة ووجهه نحو جسدي.
    Penceredeki tabancayı mı, Kennedy'nin uçan kafasını mı görüyorsun? Open Subtitles هل ترى البندقية عند النافذة، أو كيف تفجر رأس كينيدي؟
    Bu tabancayı yanımda taşıdım. Open Subtitles أحمل هذا الشيء أينما ذهبت، أرتدي هذا السلاح.
    Cinayetin yeniden canlandırılmasında merminin yolunu inceleyerek katilin ateş edildiğinde tabancayı tam olarak bu konumda tutmak zorunda kaldığını bulduk. Open Subtitles في اعادة تمثيل الجريمة وجدنا خلال فحص مسار الرصاصة ان القاتل كان عليه ان يمسك المسدس
    Dikkat et de tabancayı düşürüp kendi kafanı havaya uçurma. Open Subtitles احذر ان لا يفلت المسدس من يدك ويفجر دماغك
    Yastığının altındaki tabancayı mı kastediyorsunuz? Open Subtitles هل تعنى المسدس الذى يحتفظ به تحت الوسادة ؟
    Bu tabancayı ve bu yağmurluğu tanırsın. Open Subtitles هل تعرف هذا المسدس وهذا المعطف الواق من المطر؟
    Şimdi... bu tabancayı çakmak kutusunun içine ateşlediğimizde, Open Subtitles الان باطلاق هذا المسدس الى برميل البارود سريع الاشتعال
    Kullanamazsın demedim zaten yalnız dikkat et aynı tabancayı iki kez kullanma. Open Subtitles انا لا أقول أنك لا يمكن .. أن تستخدم مسدس فقط لا تستخدم نفس المسدس مرتين
    Sanırım o anda tabancayı bana verdi, ben de koltuğun altına koydum. Open Subtitles وأظنه ناولني المسدس, ووضعتُه تحت مقعد السائق.
    tabancayı bana verin yarbay, olur mu? Open Subtitles اعطني المسدس وحسب اتفقنا أيها الكولونيل؟
    - tabancayı niçin bana vermiyorsun? Open Subtitles إذاً لماذا لا تعطيني المسدس ؟ سأعتني بالباقي
    - tabancayı niçin bana vermiyorsun? Open Subtitles إذاً لماذا لا تعطيني المسدس ؟ سأعتني بالباقي
    tabancayı vurursanız virüs her yere yayılır! Open Subtitles ان اصبتم المسدس سيتناثر الفيروس في المكان
    tabancayı biliyorsun ve yeniden çalarsın. Open Subtitles أنت تعرف موضوع المسدس وستقوم بالسرقة مره أخرى
    Onu bulunca onu da, tabancayı da Amerika'ya getir, tamam mı? Open Subtitles بيك عندما تجده أحضره وكذلك البندقية ، أفهمت الأمر ؟
    Üzüntü ve öfke içindeki asistan tabancayı lanetledi ve tabanca asla düzgün çalışmasın diye beddua etti. Open Subtitles أغضبه بشكل كبير فلعن المساعد البندقية أقسم أن الخلق لن يسود
    Eminim o tabancayı hala saklıyorsundur. Open Subtitles أراهن أنك لا تزال لديها هذا السلاح الملعون.
    tabancayı satın aldığım adam ile minibüsünü gördüm. Open Subtitles الرجل الذي باعني السلاح الذي هرب, وسيارته الفان
    Bunu söylemek için dolambaçlı yolları seçiyorum ama kendimi köşeye sıkışmış ve son zamanlarda alçalmış hissediyorum ve bu tabancayı, benim özür dileme biçimim olarak kabul edersen çok memnun olurum. Open Subtitles إني سأتمادى كثيراً وأقول هذا أشعر بالضيق ، و بالشكّ الصريح وسأُسرّ لو قبلت هذا المسدّس كطريقتي للإعتذار
    O tabancayı her kullandığında tarih ve saati kaydedilir. Open Subtitles كل مرة تستعملين هذا الصاعق يسجل اليوم والوقت
    tabancayı yanıma aldım çünkü burada kime ne yapacağınızı bilmiyordum. Sadece benim. Open Subtitles أنا أجلب المُسدس لإنك لاتعلم متي ستركض خِلال تِلك الأمور
    Biraz önce susamıştım ve suyu içtim sonra tabancayı dışarıdaki hortumdan tekrar doldurdum. Open Subtitles لقدنسيتأن أذكر، أنني شعرت بالعطش... لذا، أعدت ملء سلاحك... من خرطوم المياه من الخارج

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more