"tabii ama" - Translation from Turkish to Arabic

    • بالطبع لكن
        
    • بالطبع ولكن
        
    • بالطبع لكني
        
    • بالتأكيد ولكن
        
    Yine okula gidecek tabii, ama tüm yetişkinlerin gözetimlerinden muaf tutulacak. Open Subtitles سيظل يذهب للمدرسة بالطبع لكن يسكون حر اليدين من المراقبة الأبوية
    tabii ama Bay Callahan bekleyemez mi? Open Subtitles بالطبع , لكن هل يستطيع السيد كالاهان انتظارنا
    Tabii, ama onun size cevap veremeyeceğinden eminim. Open Subtitles بالطبع لكن أنا واثقة أنك لن تسمع شيئاً منه
    Bir Deauville ya da Nice sayılmaz tabii... ama idare eder. Open Subtitles لايمكن مقارنته بديوفيل او نيس بالطبع, ولكن.. ا هو جميل
    Evet, tabii ama bugünlerde her şey çok farklı. Open Subtitles أجل . بالطبع ولكن الأامور كلها مختلفة هذه الأيام
    Kız daha yeni tabii ama bir süredir tozunun alınmadığını fark ettim. Open Subtitles لابد أنها الفتاه الجديده بالطبع لكني أرى أنه لم يُنظف منذ مده
    Tabii. Ama dediğim gibi tanıştığımıza memnun oldum. Open Subtitles بالتأكيد , ولكن كما قلت , تشرفت بمقابلتك
    Evet tabii ama beni aradığında gerçekten bir uzmana ihtiyacın var sanmıştırm otursana Open Subtitles نعم,بالطبع,لكن حين اتصلت ظنني تتصلين من المشفي اجلسي
    Çok mutlu oldum tabii ama pek iyi bir hikâye değil. Open Subtitles أعني كنت سعيدة بالطبع لكن تلك ليست أفضل قصة
    Biraz sarsılmış tabii, ama iyileşecek. Open Subtitles أقصد، إنها ترتعش قليلا، بالطبع لكن ستكون على ما يرام. وشرطة الأمم المتحدة
    Ben babamı gördüm tabii ama bir noktayı atlamışlar çünkü o asla onca cümleyi küfür etmeden tamamlayamazdı. Open Subtitles أنا رأيت أبى بالطبع لكن فاتهم شىء واحد لأنه من المستحيل أن يقول كل هذا الكلام
    Domuzlar. Aslında beslemesi ucuzdur tabii ama nasıl besleyeceksiniz? Open Subtitles الخنازير, حسناً ,إنها رخيصة للمزرعة بالطبع, لكن كيف ستطعمها
    Hisseder tabii, ama neredeyse bütün erkekler bana ilgi duyar. Open Subtitles بالطبع لكن هذا طبيعي لي مع اغلب الرجال.
    Olur. Tabii. Ama yan tarafta yat. Open Subtitles حسناً بالطبع, ولكن إبقى على هذه الجهة من السرير
    Yani korkuyordum tabii, ama sadece şunu düşündüm: işte bu. Open Subtitles أعني, كنت خائفاً بالطبع, ولكن كنت أفكر: هذا هيا
    tabii ama önce pastadan bir dilim daha alsam olmaz mı? Open Subtitles بالطبع ولكن أتظن أن بإمكاني الحصول على قطعة فطيره أخرى؟
    Susan var tabii ama ne zaman konuşsak hep böbreklerinden bahsediyor. Open Subtitles أعني, هناك سوزان, بالطبع ولكن مؤخرا أي موضوع تفتحينه تتمكن من تحويله لحديث عن الكلى
    - Anladım. Yüz yüze konuşmak en iyisi tabii. Ama senin için zamanı değil. Open Subtitles المقابلة وجهًا لوجه هي المثل الأعلى بالطبع ولكن ليس بهذه الوقت.
    Evet, tabii ama bunu yapamazdım. Open Subtitles وهل أردت يوماً البقاء في المنزل ؟ أجل بالطبع ولكن لا أفعل
    Oğlum çok üzüldü tabii ama ona annesinin uzun bir seyahate çıktığını ve daha sonra onu görebileceğini söyledim. Open Subtitles الفتى كان غاضباً بالطبع لكني أخبرته بأن أمه ذهبت في رحلة طويلة وأنه سيراها لاحقاً
    Ağabeyiniz tehlikeyi atlatmadı tabii ama bahse girecek olsak ona yüksek oran verirdim. Open Subtitles شقيقك ليس بعيدا عن الخطر بالطبع لكني لو كنت مراهنا لوضعت رهانا لائقا بنجاته
    Annem bunu farketti, tabii, ama o zaman, ender bir kan hastalığı vardı ve artık bize bakamaz haldeydi. Open Subtitles أدركت أمي هذا الأمر بالتأكيد ولكن بعد ذلك أصابها مرض دموي نادر، ولم تكن قادرة على الاعتناء بنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more