"tablet" - Translation from Turkish to Arabic

    • اللوح
        
    • لوح
        
    • اللوحي
        
    • قرص
        
    • حبة
        
    • التابلت
        
    • أقراص
        
    • التذكرة
        
    • اللوحية
        
    • لوحا
        
    • لوحيّة
        
    • جهاز لوحي
        
    • تابليت
        
    • اللويحة
        
    • شاهدة قبر
        
    Keşke tablet bütün olsaydı ama üst kısmı eksik. Open Subtitles ربما لو كان اللوح سليما و لم يمس لكان لدينا شيئا جيدا نبدأ به لكن الجزء العلوى من اللوح مفقود
    tablet Eskiler'in dilinde yazılmış. Kendi şehirlerini nasıl kaybetmiş olabilirler? Open Subtitles اللوح كتب بلهجه القدماء كيف يفقدون مدينتهم ؟
    ve sadece küçük bir tablet bilgisayarında çizerek, bütün aydınlatma donanımı istediğin şekle giriyor. TED وهذا يتم عن طريق الرسم على لوح كمبيوتر، فتقوم المصابيح بالتغير الى الشكل الذي تريد.
    Kendisi bir tablet bilgisayarı mobil bir kalp izleme cihazı olan Cardiopad'e çeviren genç bir Kamerunlu tasarım mühendisi. TED إنه مهندس تصميم كاميروني شاب وهو الذي عدل الكمبيوتر اللوحي إلى جهاز الأمراض القلبية، وهو جهاز نقال يراقب القلب.
    Her bir tanesi, kolaylık için, bir tablet morfinle steril edilmiş. Open Subtitles كل واحدة منهم تحتوي على ضمّادة معقّمة ملفوفة حول قرص مورفين
    Ülserim için bunlardan yarım tablet içiyorum. O da çok ağrım olunca. Open Subtitles آخذ لقرحتي نصف حبة من هذا و ذلك عندما أحس بالألم الشديد
    - Üniversiteden bahsetmişken kayıp tablet bilgisayarımız, John Hamilton Üniversitesi'nde görünüyor. Open Subtitles التابلت المفقود متصل الأن فى جامعه جورج هاملتون
    tablet, Eskiler'in gömülü muhteşem hazinesinin haritası. Open Subtitles اللوح الذي يقود إلى الكنز القديم والرائع والمدفون
    tablet benim ve bulacağımız şeyden hakkım olan payı istiyorum. Open Subtitles اللوح لي، وأريد حصتي المنصفة مما سيقودنا إليه
    Beyler, şu tablet zımbırtısının şifresini çözmeye çalışıyoruz ve şuradaki yazıda, Open Subtitles أيها السادة, نحاول فك رموز هذا اللوح المنقوش والكتابة هنا تخبرنا بأننا سنعرف ذلك
    Bu tablet sayesinde, görüntülü konuşma yapabiliriz. Open Subtitles لقد حصلت مؤخرا على هذا اللوح ويمكننا أن ندردش بالفيديو
    tablet bende değil, sen burada olduğuna göre sende de değil. Open Subtitles الآن, أنا لا أملك اللوح وبما انكِ هنا, هذا يعني انكِ ايضاً لا تملكينه
    tablet, testler hepsinden vazgeçeceksiniz yoksa bu dansa devam ederiz. Open Subtitles تخلّيا عن اللوح والاختبارات وإلا سأستمر فيما أفعله
    Bu bir Goa'uld tablet aygıtı, Argos'da bulduğumuza benzer. Open Subtitles إنه لوح كتابة للجواؤلد مثل الذى وجدناه على أرجوس
    Bir tablet yere düştü. Çalışmaya geri dönün. Open Subtitles مجرد لوح سقط على الأرض، دعونا نرجع للمادة
    Şu anda ben konuşurken, sesim tablet tarafından alınıyor ve üstünde titreşim motorları bulunan bir yeleğe eşleniyor, telefonunuzdaki titreşim motoru gibi. TED عندما أتحدث، يلتقط الجهاز اللوحي صوتي، ثم يتحول إلى رسم على سترة مزوّدة برجّاجات، تماماً كالموجود في هاتفك النقال
    Birisi ona zorla 20 oxycontin tablet yutturmuş. Open Subtitles شخص ما أجبره على تناول قرابة 20 قرص من أوكسي كو نتين
    Sabahları bir tablet, akşamları bir tablet. Open Subtitles حبة واحدة في الصباح، وحبة واحدة في المساء.
    Şansımıza, tablet bilgisayarın belleği atılmadan önce profesyonelce silinmemiş. Open Subtitles حسنا,من حسن الحظ الذاكره لم تكن محذوفه باحترافيه قبل القاء التابلت
    Cal-o-Metric, yeni sizden 3 küçük tablet kadar uzakta olduğunuz yer. Open Subtitles كالوميترك، حيث أنّ شخصيتك الجديدة على بعد ثلاثة أقراص صغيرة فقط.
    tablet! tablet! Open Subtitles التذكرة التذكرة!
    Sonra bütün tablet ve telefonlarımızı çantaya atıyoruz. Open Subtitles بعدها سنأتي بحقيبة لنضع هواتفكم وأجهزتكم اللوحية بها.
    Sylvester, Daniel bir iletişim kurucu tablet kullanıyor. Seri numarasını gördüm. Sana mesajla yolladım. Open Subtitles سيلفستر،إستخدم دانيال لوحا إلكترونيا للتواصل رأيت الرقم التسلسلي،وأرسلته إليك للتو بإمكانك محاولة تعقبه- أعمل عليه -
    Eyaletteki tüm ilkokul öğrencilerine ücretsiz tablet dağıtmak için bir plan. Open Subtitles خُطة لإصدار حواسيب لوحيّة مجانيّة لكلّ طالب في المدارس الابتدائيّة في الولاية.
    Son seferinde tablet modelini yakmamıştık. Open Subtitles في المرة الأخيرة التي لم ندمر فيها نموذج جهاز لوحي أولياً
    MTV müzik ödüllerindeki hediye sepetinde tablet telefonlar vardı. Open Subtitles كان هناك "جالاكسي تابليت" في حقائب الهدايا في حفلة تسليم جوائز"أم تي في"
    Rüyamda, tablet Eskiler'in dilinde yazılmıştı ve rüyamda onu okuyabiliyordum. Open Subtitles في حلمي، اللويحة كانت مكتوبة بلغة قديمة أستطيع فك شفرتها
    O tablet gösterildiğinden beri her akşam bunlar yaşıyor. Open Subtitles انها شاهدة قبر بنقوش "امون رها" -كل ليلة عندما تغرب الشمس...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more