"tabletin" - Translation from Turkish to Arabic

• اللوح
• الجهاز اللوحي

Çocuk bize tabletin diğer yarısının yerini söyledi ama burada yok.
الفتى أخبرنا بمكان الجزء الآخر من اللوح لكنّه لم يكن هناك

tabletin bize ne yapabileceğinin farkında mısın?
هل تدرك ما يمكن ان يفعله هذا اللوح بنا ؟

Testi bulmam için tabletin diğer yarısı da gerekiyor.
أنا بحاجة لنصف اللوح الآخر لمعرفة الاختبار

Dürüst olmak gerekirse, Babam tabletin sırrına benden daha çok vakıftı.
ولأكون صريحاً، والدي كان يعرف .أسرار اللوح أفضل مني

Çünkü o tabletin içinde, ...ona tam olarak ne olduğunu gösterecek bir video var.
لأن هناك مقطع فيديو في الجهاز اللوحي سيخبرك بما حصل لها بالضبط

Bu tabletin çok önemli bir anlamı var.
هذا اللوح الكتابي يعني شيئاً شيئاً مهماً

Bulduğum tabletin üzerinde yazanın aynısı.
إنها نفس الكلمة المحفورة على اللوح الكتابي

Bu tabletin çalınmış mal olarak kabul edilmemesi için bir neden var mı?
كيف يتم هذا اللوح لا تعتبر الممتلكات المسروقة؟

Tablete ihtiyaç duyma sebepleri bu olabilir. tabletin içinde akıllı mermiler için hedefleme yazılımı olabilir.
،ربما يكون هذا سبب حاجتهم إلى الجهاز اللوحي بإمكان اللوح إمتلاك برنامج تعقب

Kevin Tran'i ve tabletin ondaki yarısını istiyorum.
أريد "كيفين تران" وأريد نصف اللوح الموجود لديه

tabletin diğer yarısını aldık.
حصلنا على النصف الآخر من اللوح

Bu tabletin bir ismi var mıydı?
ألدى هذا اللوح اسم؟

Garth sonunda onları teknesine götürmüş ama Kevin tabletin diğer yarısını okumakta zorlanıyormuş.
،حسنٌ، (غارث) تمكَّن أخيرًا من إيصالهم إلى منزله العائم لكن (كيفين) يواجه الكثير من المتاعب في قراءة نصف اللوح

tabletin diğer yarısını aldım.
حصلت على نصف اللوح الآخر

Ahk, babasının tabletin sırlarını bildiğini söyledi.
و(أخ) قال أن والده كان يعلم .بأسرار اللوح

tabletin üzerinde gece göğü var.
هُناك سماء الليل على اللوح.

tabletin arkasındaki sembol.
الرمز على ظهر اللوح الجداري

Daniel, tabletin Sippar Kütüphanesinin bir parçası olduğunu iddia etti.
(ادعى (دانيل) أن اللوح كان جزءًا من مكتبة (سيبار

- Bu tabletin bir ismi var mı?
-حسناً، ألهذا اللوح إسم ؟

Kevin hemen bana tabletin yerini söyle yoksa yemin ederim...
"كيفين" أخبري أين اللوح وإلا أقسم لك... .