| tablolarımı geri alabilmem için mutlaka yapabileceğin bir şey olmalı. | Open Subtitles | لابد أن هناك بعض الطريق يمكنك بها مساعدتي لاستعادة لوحاتي |
| Haklı. Ama yine de bütün tablolarımı alacağına inanamıyorum. | Open Subtitles | إنه مُحق ، لكن من الصعب تصديق أنه يُريد أن يشتري جميع لوحاتي |
| tablolarımı açıklamaktan memnuniyet duyarım, ilham kaynağımı söylemekten ama gizli detaylara giremem. | Open Subtitles | أنا سعيدة لشرح لوحاتي لأقول ما يلهمني لكن لا يمكنني الخوض في التفاصيل الحميمة |
| Problem, Aldo senin benim en sevdiğim Edgar Degas* tablolarını üç yıllığına kiraya vermiş olman ve şimdi Henri Matisse tablolarımı istiyorsun. | Open Subtitles | المشكلة يا "ألدو" انك تحتفظ بلوحتي المفضله لـ "ديقاز" منذ 3 سنوات والآن تريد لوحتي لـ"ماتيس" |
| Bahse girerim tablolarımı kimin aldığını biliyorum. | Open Subtitles | أراهن أنني أعلم من الذي أخذ لوحتي |
| Endişelenme. Beş gün içinde ölmüş olacaksınız, ve ben tablolarımı geri alacağım. | Open Subtitles | لاتقلق ستموت خلال خمسه ايام وسأستعيد لوحاتى |
| tablolarımı satın alarak gerçekten bana yardımcı olmuştunuz. | Open Subtitles | وأنت حقا ساعدتني واشتريت لوحاتي |
| İki, hiç kimse benim tablolarımı almaz yoksa bütün kasaba onlarla dalga geçer. | Open Subtitles | اثنان... لا أحد يشتري أي من لوحاتي حتى لا يصيروا سخرية البلدة |
| Lütfen tablolarımı boyama. | Open Subtitles | رجاء لا ترسمي على لوحاتي. |
| - Ben... sadece tablolarımı geri istedim. - Ve beni de kullandın. | Open Subtitles | أردت استعادة لوحتي فحسب - وقمت باستغلالي كذلك - |
| Benedict'le konuşup hemen tablolarımı yeniden yerleştirmesini söyleyeceğim. | Open Subtitles | (ذلك أمر مشين , سأتحدث الى (بينيدكت وأجعله يعيد لوحاتى فى الحال |