"tablolardan" - Translation from Turkish to Arabic

    • اللوحات
        
    Bütün bunlar olurken hırsızın birden aklı başına geliyor en kıymetli tablolardan ikisini alıp kaçıyor. Open Subtitles بعدها قتل وسط كل ذلك فجأة اللص أصبح ذكي وأخذ أكثر اللوحات قيمةَ في المنزل وهرب
    Bu, İtalya'ya geldiğimde aldığım ilk tablolardan biri. Open Subtitles هذه هي واحدة من اللوحات الأولى اشتريت عندما جئت إلى إيطاليا.
    Bundan hoşlanabileceğini tahmin ettim çünkü tablolardan ne kadar çok hoşlandığını biliyorum. Open Subtitles اعتقدت أنك ستحبيينه لأني أعرف كم تحبين اللوحات ومن هذا القبيل
    Milyon dolarlık tablolardan oluşan bir koleksiyonunuz var. Open Subtitles ريتشارد فولد رئيس بنك الأخوة ليمان و لديك أنت و زوجتك مجموعة فنية من اللوحات التى ثمن كل منها ملايين
    tablolardan heykellere goblenlerden mücevherlere kadar her şey geri iade edildi. Open Subtitles كل شيء من اللوحات و المنحوتات و الفرش المزخرفة و حتى المجوهرات تمت إعادتها
    Böylece onun için tablolardan birini çalarsan minnettar olacağını ve tekrar seninle olacağını hesapladın? Open Subtitles لذا، حسبت أنك إذا سرقت إحدى اللوحات من اجلها ستكون ممتنة، وتعود إليك؟
    tablolardan birini bile alamadan seni iflas ettirir. Open Subtitles وسيقوم بإفلاسك قبل أن تضعي يدك على واحدة من تلك اللوحات
    Sanırım şu tablolardan bir tane alacağım. Potreler. Open Subtitles اعتقد انني سأشتري احدي هذه اللوحات
    tablolardan birini almanı istemiyorum. Open Subtitles لا اريدك ان تشتري احدي هذه اللوحات
    Çalınan tablolardan biri New York Metropolitan Müzesi'nden alınmıştı. Open Subtitles إحدى اللوحات المسروقة كانت مقترضة من متحف الفنون في عاصمة "‏نيويورك"‏
    (Kahkakalar) İşte şu anda en sevdiğim tablolardan birinin önündeyim, Pieter Breugel'in The Harvesters adlı tablosu. TED (ضحك) وهكذا أنا الآن أمام أحد اللوحات المفضلة لدي، الحصادات للفنان بيتر بروغل في الميت.
    tablolardan bahsediyor olmalısın. Open Subtitles لابد انك تتحدث عن اللوحات
    tablolardan haberleri var. Open Subtitles إنّهم يعرفون حول اللوحات.
    Konusu şu: "16. yüzyıl Osmanlı mahkeme ressamları arasında entrika ve cinayet." (Kahkahalar) tablolardan oluşan bir koleksiyon bir araya getirdim ve onlara baktım ve çözümlemesini yaptım ve tekrar bir araya getirdim. TED "الدسيسة والقتل بين رسامي المحكمة العثمانية في القرن السادس عشر". (ضحك) حسنا، قد وضعت مجموعة من اللوحات معا ونظرت إليها ثم فككتها ثم أعدتها معا مجددا.
    Bay Singh, tablolardan sadece biri çalındı. Open Subtitles سيد (سينغ)، واحدة فقط من اللوحات سُرقت
    - Vincenzo'nun sana yıllar önce verdiği değerli tablolardan biri şimdi... bir yığın külden ibaret. Open Subtitles واحدة من اللوحات الثمينة (التي أعطاها لك (فينشينزو قبل كل تلك السنوات... انها كومة من الرماد الآن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more