| Zekice olmayan şey, bir iş yerine gelip çalışanlardan birine cinsel tacizde bulunmak. | Open Subtitles | ما هو ليس ذكيا قادم إلى موقع العمل ثم التحرش الجنسي أحد الموظفين. |
| Ertesi gün, Bay Blackburn... ona cinsel tacizde bulunduğumu söylediğini söyledi. | Open Subtitles | وفي اليوم التالي، والسيد بلاكبيرن علمتني واتهمت لي التحرش الجنسي. |
| O timsah kadına cinsel tacizde bulunuyormuş. | Open Subtitles | ذلك التمساح كان يتحرش جنسياً بالفتاة |
| Cinsel tacizde bulunduğumu söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبر الجميع بأنني أتحرش به جنسياً |
| Biliyorum, sana küçük bir sürpriz yapmak için odana gizlice girdim ve yatağında uyuyan çocuğa cinsel tacizde bulundum. | Open Subtitles | فهمت، حسناً، لقد تسللتُ إلى غرفتك لأفاجئكَ، فوجدتُ نفسي أتحرّش بذلك الفتى النّائم في فراشك. |
| Bir kadının bir erkeğe cinsel tacizde bulunacağına kimsenin inanmayacağını söyledi. | Open Subtitles | أن امرأة يمكن أن تحاول التعدى على رجل والآن اذا كان الكل لا يقبل قصتى |
| Polise gidiyorum. Bana cinsel tacizde bulundun. | Open Subtitles | سوف أذهب إلي الشرطة, لقد تحرشت جنسيا بي. |
| Eski hipnoterapistimin etki altındayken bana tacizde bulunduğunu keşfettim. | Open Subtitles | لقد اكتشفت أن طبيبي السابق للتنويم الإيحائي تحرش بي عندما كنت مريضة |
| Ayrıca, eğer bir gardiyan size cinsel tacizde bulunursa... 20 dolar bahşiş yeterli olur mu? | Open Subtitles | أيضاً، إذا تحرّش بكِ الحارس بقشيش 20 دولاراً تفي بالغرض ؟ |
| Bu süre boyunca kocanız size hiç fiziksel tacizde bulundu mu? | Open Subtitles | طوال هذة الفترة هل اعتدى عليكِ جسدياً |
| Umarım dersinizi almışsınızdır, Bayan Lemon. İşyerinde cinsel tacizde bulunduğunuzda, işler sonunda bir şekilde istediğiniz gibi sonuçlanmaz. | Open Subtitles | اتمنى انك تعملتي درسك سيدة ليمون بسبب التحرش الجنسي في مكان العمل |
| Şimdi, buradasınız çünkü hepiniz iş yerinde cinsel tacizde bulunduğunuzdan ötürü işten uzaklaştırıldınız. | Open Subtitles | انتم هنا لأنهُ تم توقيفكم عن العمل بسبب التحرش الجنسي لكن في هذه الحلقة الدراسية |
| Ben kimseye cinsel tacizde bulunacak bir şey yapmadım. | Open Subtitles | انا لم أفعل أي شيء تشبه من بعيد التحرش بأي أحد |
| Ayrıca, erkek kurbanlarına cinsel tacizde bulunuyor. | Open Subtitles | كما أنه يتحرش جنسيا بضحاياه من الذكور |
| Bana tacizde bulunuyordu ve ben de söyleyecektim. | Open Subtitles | كان يتحرش بي، وكنت سأقول ذلك |
| - Arkadaşın bize cinsel tacizde bulunuyor. | Open Subtitles | - صديقك يتحرش بنا جنسياً - |
| Hayır, 90210'da üç bölüm çıktığım ve Tori Spelling'e cinsel tacizde bulunduğum zaman. | Open Subtitles | كلا، عند تمثيلي 3 حلقات من (بيفرلي هيلز)، حيث كنت أتحرش جنسياً بـ(توري سبيلينغ) |
| -Sana tacizde bulunuyor gibi oldum. | Open Subtitles | وكأنني أتحرّش بكِ في هذا الوقت |
| Eşimi sana cinsel tacizde bulunmakla suçluyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | حاولت التعدى عليك؟ ولكن.. هذه هى الحقيقة يا سيدى ـ أصمت |
| Muayeneye geri dön. Ama bana cinsel tacizde bulunduğunu ve ardından beni kovduğunu unutma. | Open Subtitles | ,عد إلى غرفة فصحك ولكن تذكر بأنك تحرشت بي جنسياً |
| Yani diyelim ki biri 13 kereden fazla tacizde bulunuyor veya 2 kereden fazla tehdit ediyor. | Open Subtitles | لنقول ان شخصاً تحرش 13 مره او هدد مرتين او اكثر |
| İşte orada. Bana cinsel tacizde bulunan adam bu. | Open Subtitles | ها هو ، هذا الذي تحرّش بي جنسياً |
| Bana kızgın çünkü en iyi arkadaşı 3 denizci Er'e cinsel tacizde bulundu. | Open Subtitles | ياله من أحمق! نه غاضب لأن صديقه المفضل اعتدى جنسيا على 3 من المارينز |
| Sen de işe koyuldun, çeteye tacizde bulundun Hodge'un ofisini dağıttın, öyle mi? | Open Subtitles | لذا إنزعجتِ كثيراً وقمتِ بمضايقة العصابة ودمرتِ مكتب (هودج)، أليس كذلك؟ |