Yakında Dar Deniz'i geçecek ve babanızın tahtını geri alacaksınız. | Open Subtitles | قريباً ستخرج من مملكة عبر البحر الضيق وستسترد عرش والدك |
Şu sıralar Dar Deniz'i geçiyor babasının tahtını almayı umuyor. | Open Subtitles | وهي تبحر الآن عبر البحر الضيق آمله استعادة عرش والدها |
Ey âşk, bırak tacını ve tahtını zorba nefrete. | Open Subtitles | و اصرخ ايها الحب , و التاج و العرش المجروح بسبب حقد الطواغية |
Ya bu sürede evlenir ya da tahtını Lord Deveraux'a bırakır. | Open Subtitles | كفرصة للزواج أو أن تترك العرش للورد دفرو |
tahtını çalan amcana gideceksin ve hakkın olanı geri alacaksın. | Open Subtitles | ستذهب إلى عمك الذي سلب عرشك و تسترد حقوقك |
Bencil ve zalim Kraliçe bir gün üvey oğlunun evlenmesiyle tahtını sonsuza dek kaybetmekten korkar dururmuş. | Open Subtitles | أنانية و قاسية لقد عاشت طوال حياتها في خوفٍ من أن يأتي اليوم الذي يتزوج فيه ابن زوجها و تخسر عرشها للأبد |
Yıllar önce, Jason'ın amcası Pelias, Jason'ın büyük babasının tahtını insafsızca gasp etti. | TED | قبل ذلك بسنين، كان بيلياسُ، عمُ جاسون، قد اغتصب بفجاجة عرش ثيساليا من جَد جاسون. |
Görüyor musunuz, 200 yıl önce, ailem İngiltere tahtını miras almalıydı, ama bir kenara atıldık. | Open Subtitles | انظر منذو 200 عام انقضت كان على عائلتي ان ترث عرش انجلترا الكنهم القوة جانباً |
Sen Sonia'yı ben de Kralın tahtını seviyorum! - Mika. | Open Subtitles | انت تحب سونيا بينما انا احب عرش الملك - ميكا- |
Askerlerin kaleye saldırdığını ve Kumandanlarından birinin Kralın tahtını ele geçirdiğini gördüm. | Open Subtitles | جنود يقتحمون القلعة. وواحد من قوادهم يأخذ عرش الملك. |
Başka bir ülkenin tahtını korumak için İngiliz kanının tek bir damlasını dökmez. | Open Subtitles | هو لن يُسيل قطرة دم واحدة إنجليزية لإنقاذ عرش دولة أخرى |
Bu Kral'a tahtını Tanrı'nın bizzat hediye ettiği bir yalandır! | Open Subtitles | عن هذا الملك؟ الذي يدعي أن الرب منحه العرش |
Yaptığı şeyi kendi postunu kurtarmak için yaptı. D'Hara tahtını reddedecek kadar salaksan bana daha da çok ihtiyacın var demektir. | Open Subtitles | لو كنت أحمق بما يكفى للتخلى عن العرش الدهارى فأنت فى أمسّ الحاجة إليّ. |
Bunların hepsi tacını ve tahtını korumak içindi. | Open Subtitles | كل هذا كان للحفاظ على العرش الإمبراطورية |
Bu çocuk senin tahtını alacak ama senin fatihin olarak değil, senin varisin olarak. | Open Subtitles | . هذا الطفل سيستولي علي عرشك . ولكن كوريثك , وليس كفاتحك |
Tekrardan başlamak için bu kadar uzaklara gelip tahtını feda etmedin, öyle değil mi? | Open Subtitles | أنت لم تتخلي عن عرشك وجئت لهذا البعد للتغيير, اليس كذلك ؟ |
tahtını almak konusunda başarısızlığa uğrarsan güneş tam tepe noktasına geldiğinde bütün krallık kedilerin eline geçecek, sonsuza kadar. | Open Subtitles | و إذا فشلت في إستعادة عرشك قبل الظهيرة و ستصبح مملكة القطط للأبد |
Bunları, sizin... bir Katolik kraliçenin tarafından tahtını elinden almaya yönelik atılan ilk adımlar olarak görüyor. | Open Subtitles | وتبدوا وانها من الخطوة الاولى تفكر تجاهك انت الملكه الكاثوليكيه ترغبين بأخذ عرشها |
Hatta gelip tahtını almalarını bile isteyebilir. | Open Subtitles | اٍنه من الممكن أن يدعوهم للمجئ لأخذ تاجه |
Mephistopheles'in dediğine göre; her kim Cehennem Kralı'nı öldürürse tahtını devralmak zorundaymış. | Open Subtitles | لقد قال "إبليس" أنَّ مَن يقتل ملك الجحيم، لابد وأن يرث عرشه |
Camelot tahtını istiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | انتِ ترغبينَ بعرش كاميلوت ، اليسّ كذلك؟ |
Tanrı bilir ki hak etti, Kral John'u öldürdü, kraliçemizin tahtını çaldı. | Open Subtitles | يعلم اللة انة يستحق ذلك بعد قتل الملك جون ويَسْرقُ العرشَ مِنْ ملكتِنا. |
Ki bu yüzden ağabeyinizden çok Fransa tahtını istiyorsunuz. | Open Subtitles | لهذا أنت ترغب بالعرش الفرنسي أكثر من اخيك. |