Tüm takımlar burası kontrol. Ateş etmeyin. Tekrar ediyorum ateş yok. | Open Subtitles | جميع الفرق معكم التحكم ليس هناك حريق اكرر ليس هناك حريق. |
Diğer takımlar ise, takım arkadaşlarına harcayanlar. | TED | الفرق الأخرى ،أعطيناها المال لينفقوها على زملائهم من جامعي الكرات |
Parayı kendilerine harcayan takımlar, eskisi gibi aynı kazanma yüzdesine sahip. | TED | الفرق التي أنفقت المال على أنفسها ربحوا نفس النسبة التي كانوا يربحونها من قبل |
ikili takımlar halinde ortağınızla birlikte, uçağın düşmesini engellemek için elinizden geleni yapacaksınız. | Open Subtitles | ،في فرق ثنائية، برفقة شريككم قوموا بكل ما هو ضروري لإبقاء الطائرة تحلق |
Hadi ama baba. Sade takımlar harikadır. Herkes onlardan giyer. | Open Subtitles | ماذا يا أبي، بدلات الرقص رائعة الجميع يرتديها. |
Kalın çizgili gömlekler koyu renkli... yada şekilli takımlar ve kravatlarla gider. | Open Subtitles | القميص المخطط يجب أن تختار له ألوان سادة من البدلات و رابطات العنق المنتقاة بعناية والمتوافقة |
Çünkü takımlar maçları kazanmak için her zaman teknolojiyi kullanır. | TED | لأن الفرق دائمًا تستخدم التكنولوجيا للفوز بالمباريات. |
Bir ödül açıklayıp, takımlar denemelere başlayınca bu meydana geliyor. | TED | وهذا ما يحدث عندما تضع جائزة لسباق ما فعندما تعلن عن وجود جائزة .. وتبدأ الفرق بالتسابق |
Bazen sahip olduğum en iyi oyuncu, veya en iyi takımlar bana sorulur. | TED | بعض الأحيان يسألوني من هو أفضل لاعب لدي، أو أفضل الفرق. |
Gerçekten de yaptığımız şey, takımlar oluşturup tüm stratejik planı kocaman bir duvara çizmek. | TED | ما نفعله حرفياً هو أن نجعل الفرق ترسم خطتها الإستراتيجية كاملة في حائط واحد ضخم |
İşte! takımlar sahaya çıkıyor ve seyirciler çılgınca alkışlıyor. | Open Subtitles | بدأت الفرق في النزول إلى الملعب والجمهور متحمس لدرجة الجنون .. |
Oynamazsan herkes sana kızar çünkü takımlar eşit olmayacak. | Open Subtitles | اذا لم تلعب سيحزن الجميع لان الفرق لن تكون متساوية |
Tüm takımlar yerlerine geçsin. Emirlerimi bekleyin. | Open Subtitles | سندخل حالما تكون جميع الفرق في مكانها إنتظروا أوامري |
Tüm takımlar yerlerine geçsin. Emirlerimi bekleyin. | Open Subtitles | سندخل حالما تكون جميع الفرق في مكانها إنتظروا أوامري |
Özel takımlar geçen hafta tam bir felaketti. | Open Subtitles | الفرق الخاصة كانت كارثة نهاية الاسبوع الماضي |
Öyleyse, küçük takımlar, hedefleri belirleme, ...yönetimin kellelerini uçurmak için eş zamanlı saldırı. | Open Subtitles | إذًا، فرق صغيرة، عينوا الأهداف إعتداء في الوقت نفسه للقضاء على زعماء القيادة |
Burada bir tür neden - sonuç ilişkisi olmalı. Bilim insanlarından oluşan takımlar, | TED | هناك شيءٌ يجري في هذا الخصوص هناك مجموعة فرق من العلماء |
Bu yüzden büyük takımlar oluşturmak için temaslar kuruyoruz. Çok büyük takımlar. | TED | فنحن نصل للفريق من خلال الانتظام ضمن فرق كبيرة، انتظام ضمن فريق على مستوى كبير. |
Sadece, umarım bir gün ben de sizin gibi güzel takımlar giyerim diye düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد كنت افكر يوماً ما اتمنى ان ارتدي بدلات انيقة مثلك |
Büyük düşünür,yenilik getirir ve her zaman parlak takımlar giyerim. | Open Subtitles | أنا شخص طموح أقوم بأشياء مختلفه ، ودائماً أرتدي بدلات أنيقه |
Hep istediğimiz o şık takımlar için biraz para harcamayı düşünüyorum. | Open Subtitles | على أية حال, كنت أفكر في كيفية إنفاقي لأموالي الإضافية على إحدى البدلات الفاخرة التي طالما أردناها |
- Mahkumlara 400 dolarlık takımlar mı dağıtıyorlar artık? | Open Subtitles | هذا السجن يقدم بذلات ب 400 $ ؟ |
takımlar birbirlerinin bayraklarına saygılarını sunuyorlar... | Open Subtitles | الفريقان يظهران احترامهما لأعلام دولتهما |
Güçlü bir hücum hattı olmayan takımlar için planlanmıştır. | Open Subtitles | انها صممت خصيصا للفرق التي لا تملك خط هجوم قوي |
takımlar, yerlerinize. Hazır... | Open Subtitles | استعدوا يا متسابقين |
Bak, bu okuldaki bütün takımlar aylardır idman yapıyor. | Open Subtitles | انظر, كل فريق في هذه المدسة بدأ بالتدريب منذ عدة شهور |