Ve takıntını tatmin edebilirsin. | Open Subtitles | وتأخذ بثأرك لكي تحقق به هوسك وإشباع رغباتك |
Seninle ilk tanıştığımızda baş harflerle ilgili takıntını anlatmıştın. | Open Subtitles | تعلمين، عندما قابلتكِ أول مرة أخبرتني بشأن هوسك بالحروف الأولى |
Biliyor musun, aklında yer eden her şeyi temizlersen bu çocuğa olan takıntını ve evlilikteki başarısızlığını, bir kapı aralığı ve boşlukla karşılaşırsın. | Open Subtitles | فقط لو أمكنك تصفية ذهنك من هوسك بحب هذا الرجل وزواجك الفاشل و سوف تفتحين الباب الخلفى لعقلك |
Ama bence bu takıntını bir daha düşün. | Open Subtitles | و لكن أعتقد أن عليك أن تعيد تقييم . . هذا الهوس بالذات |
Nolan, şu Lacey'e olan takıntını gözden geçirmelisin. | Open Subtitles | نولان يجب عليك فحص هذا الهوس الذي عندك مع ليسي |
İklim felaketleri ile ilgili takıntını başka bir kurumda devam ettirmen daha iyi olabilir. | Open Subtitles | هوسك الخاطئ بالكوارث المناخية من الأفضل أن تستكمل بمؤسسة أخرى |
Bu oyuna olan takıntını hiç anlayamadım. | Open Subtitles | لم أفهم مطلقاً هوسك بهذه اللعبة |
Bu oyuna olan takıntını hiç anlayamadım. | Open Subtitles | لم أفهم مطلقاً هوسك بهذه اللعبة |
Şu kameralara olan takıntını hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أتفهم هوسك حيال الكاميرات. |
Şu kameralara olan takıntını hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | ... أنا لا أفهمُ حقّـاً هوسك حِيال هذه الكاميرات |
Muhtemelen Ayna Adam efsanesine olan takıntını görüp bunu canlandırmak istedi. | Open Subtitles | أظن أنه رأى هوسك "بأسطورة "رجل المرآة وقرر إحضاره الى الحياة فحسب |
takıntını takdir ediyorum fakat sen hiçbir şeysin... | Open Subtitles | أقدر لك هوسك بي ولكنك لن تصلي لشيء |
Peki Ayna Adam takıntını nasıl açıklıyorsun Connor? | Open Subtitles | إذن كيف تفسر هوسك ب "رجل المرآة"؟ |
Bu kontrol takıntını bırakmalısın artık. | Open Subtitles | عليك التخلي عن هذا الهوس بالرغبة في التحكم |
Bu takıntını bırakmalısın Philip. | Open Subtitles | (عليك أن تدع هذا الهوس يا (فيليب |