| Bu takıntınız halihazırda zayıf olan sağlığınıza iyi geliyor olamaz. | Open Subtitles | هذا الهوس خاصتكَ، لا يمكنُ أن يكونَ خيراً. خاصة على صحتكِ المتدهورة مسبقاً |
| Ve polise göre takıntınız haline gelen, bu suçu Ian'a yükleme konusunda size yardımcı olabilir. | Open Subtitles | وعلى يبدو للشرطة الهوس في توريط "أيان" بمقتلها |
| Selfridge'e bu takıntınız neden? | Open Subtitles | لمَ هذا الهوس بـ(سلفريدج)؟ |
| Sağlığıma olan bu gereksiz takıntınız beni siz ikinizden daha çok kuşkulanmaya itiyor. | Open Subtitles | هوسك الغير صحّي بحالتي يجعلني أكثر فقط مرتاب منك إثنان. |
| Bay Vaziri, spor takıntınız kesinlikle zihin çabukluğunuzu azaltacak. | Open Subtitles | سيد (وزيري)، هوسك بالرياضة دون شك، سيقلّل حدّتك العقلية |