"takip ettik" - Translation from Turkish to Arabic

    • تتبعنا
        
    • تعقبنا
        
    • تتبّعنا
        
    • تبعنا
        
    • لحقنا
        
    • تبعناه
        
    • نتبع
        
    • تبعناك
        
    • تتبعناه
        
    • تابعنا
        
    • تعقبناهم
        
    • لقد اتبعنا
        
    • طاردناه
        
    • تعقبناها
        
    • تعقّبنا
        
    Biz onun inişli çıkışlı başarı ve düşüşlerini takip ettik.... ..ve şimdi herşey bitti gibi görünüyor. Open Subtitles ‫لقد تتبعنا رحلته من الفشل والنجاح ‫طوال 30 يوم , الأن تبدو إنتهت
    Artı, Yemek anından cinayetlerin gerçeklerşmesi anına kadar cep telefonunu takip ettik. Open Subtitles بالاضافة إلى ذلك، تعقبنا هاتفه المحمول من وقت العشاء إلى وقت وقوع جرائم القتل
    - Onu takip ettik. 30 mil uzaktaydı. Yapabileceği bir şey yoktu. Open Subtitles لقد تتبّعنا أثره، وكان يبعد 48 كيلومتر، لمْ يكن له علاقة بذلك.
    İzleri kilometrelerce takip ettik, şimdi uzakta bir şey görüyoruz. Open Subtitles تبعنا الاثار لعدة اميال والان نستطيع رؤية شيء من بعيد
    Glassell Park' ın orada bir çetenin çatışmasındaydım, ...ortağım ve ben, ...tetikçiyi kız arkadaşının evine kadar takip ettik. Open Subtitles لقد كنت أعمل في فرقة إطلاق في حديقة جوسبيل و أنا و شريكي قد لحقنا المطلق إلى منزل صديقنه
    Seni kendi başımıza bulmakta güçlük çekiyorduk, böylece bizde onu takip ettik. Open Subtitles حسنا, كان لدينا مشكلة لإيجادك بأنفسنا لذا تبعناه
    Güneşi sonuna kadar takip ettik. Open Subtitles ووفقا للكتاب؛ نتبع هذا النهر ونتبع الشمس حتى تنتهي
    Gulamali ve ben dün gece sizi takip ettik. Open Subtitles لقد تبعناك أنا وغلام علي الليلة الماضية
    Radyo dalgaları sayesinde onu buraya kadar takip ettik. Open Subtitles عبر إستخدام مذياع الإحداثيات، تتبعناه إلى هذه النقطة بالتحديد
    Hocayı takip ettik. Fakirlerin bölgesini geziyordu. Open Subtitles لقد تتبعنا الشيخ ورأيناه يزور الأحياء الفقيرة
    Onu doktorundan hotele kadar takip ettik. Open Subtitles نحن تتبعنا اثره من خلال دكتوره الخاص الى الفندق
    Köpeğin kulağındaki yongayı takip ettik ve buraya geldik. Open Subtitles لقد تتبعنا صاحب الكلب وتوصلنا الى ان صاحبها يسكن هنا انتظر لحظة
    Uçağın kuyruk numarasını takip ettik bu da bizi bu özel piste getirdi. Open Subtitles لقد تعقبنا رقم ذيل طائرة إلى هذا المطار الخاص وإليك.
    GPS izini takip ettik, gittikleri yeri tam olarak tespit ettik. Open Subtitles تعقبنا إشارات جهاز الملاحة وعرفنا أين ذهبوا
    Maili sabit bir adrese kadar takip ettik ama ne kadar az bilirsen o kadar iyi. Open Subtitles تعقبنا بريداً إلكترونياً إلى عنوان قار، لكن كلما عرفت أقل عن هذا، كلما كان أفضل
    - Onu takip ettik. 30 mil uzaktaydı. Yapabileceği bir şey yoktu. Open Subtitles لقد تتبّعنا أثره، وكان يبعد 48 كيلومتر، لمْ يكن له علاقة بذلك.
    Bunun dizaynında bazı basit prensipleri takip ettik. TED خلال تصميم هذا لقد تبعنا القليل من المبادئ الأساسية.
    Neyse, adamı bir garaj satışına kadar takip ettik ve orada muhteşem şeyler vardı. Open Subtitles على أية حال, لحقنا بذلك الرجل إلى مكان لبيع الأشياء القديمة و كان لديهم أروع الأشياء
    Bölüm'e yapılacak saldırıyı planladıkları gizli bir tesisine kadar takip ettik. Open Subtitles لقد تبعناه لمنشأة تدريب "والتي تخطط للهجوم على "الشعبة
    Biz de en iyi sen bildiğin için seni takip ettik. Open Subtitles إعتقدنا أنه من المفضل أن نتبع أفضل رجل منا
    Dünyadaki tüm hava alanlarında seni takip ettik. Open Subtitles ...لقد تبعناك حول جميع المطارات في العالم
    Richmond sitesinden buraya kadar takip ettik. Open Subtitles تعرفنا عليه يخرج من شقق ريتشموند تتبعناه إلي هنا
    Doğal afetlere cevap vermeye başladık, İran'da ve Bam'da angaje olduk, Afrika'daki çalışmalarımızı da takip ettik. TED بدأنا بالتجاوب مع الكوارث الطبيعية وبدأنا بالتفاعل في إيران وبام، كما تابعنا عملنا في أفريقيا.
    Onları bütün gün takip ettik. Büyük bir topluluk. Open Subtitles ، نحن تعقبناهم طوال اليوم انه معسكر كبير
    Bilmiyoruz. Yanık kokusunu takip ettik. Open Subtitles لا نعلم، لقد اتبعنا رائحة الحريق.
    Biz de Büyük Kanyon'a kadar takip ettik, atındayken vurduk. Open Subtitles لذا طاردناه عبر الوادي الكبير وأطلقنا النار عليه لقد كان شريفاً، بدا وكأنه شريف
    Çitlerden atladı.Onu kamyonetle takip ettik. Open Subtitles ...كانت تركض مسرعةً وإبتعدت كثيراً ...وقد تعقبناها بالشاحنة هل أصيبت؟
    - Rob, Sylvia'yı çöplüğe kadar takip ettik. Open Subtitles - روب، نحن تعقّبنا سيلفيا في الطّريق إلى موقع الدفن النفايات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more